ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DİL KALESİ
Okunma Sayısı: 2142
Yazar: C.Yakup ŞİMŞEK
DOĞAN HIZLAN'IN SAVRUK SÖZLERİ - 1

Büyük başın büyük derdi olabilir, ama büyük yazarın büyük dil kusuru olmamalı. “Muharrir” dediğin, kuracağı her cümleye emek vermeli, her bir eserini titizlikle örmeli…

Onların nesli tükendi…” diyenler olacaktır. Zannederim ve korkarım ki haklılar… Zira entelektüel muhitlerde “Türkiye’nin Kültür Cumhurbaşkanı” olarak bahsedilen Doğan Hızlan Beyefendi bile aşağıdaki gibi savruk ve kavruk cümleler kurabiliyor. (Kültürün Cumhurbaşkanı buysa vatandaşlarının hâli nicedir?)

İşte, Doğan Hızlan klasiklerinden bir demet:

1. “Türk edebiyatında Adana kökenli, edebiyatımızın güçlü adları vardır.”

Cümlede hem “Türk edebiyatında” hem de “edebiyatımızın” demeye lüzum yoktu. İfade iki doğru şekilde kurulabilirdi:

a) Türk edebiyatında Adana kökenli, güçlü adlar vardır.

b) Edebiyatımızın Adana kökenli, güçlü adları vardır. 

2. “Fuarın girişinde kısa bir süre önce kaybettiğimiz Demirtaş Ceyhun'un da bir fotoğrafı ve altında bir yazı vardı.”

Cümleye göre Demirtaş Ceyhun'u “fuarın girişinde” kaybetmiş oluyoruz. Hiç olmazsa yer tamlayıcısından (Fuarın girişinde) sonra konacak bir virgül, vaziyeti iyi kötü kurtarırdı. Ama en doğrusu, cümle unsurlarını daha isabetli bir sıraya koymak:

Kısa bir süre önce kaybettiğimiz Demirtaş Ceyhun'un da fuarın girişinde bir fotoğrafı ve fotoğrafın altında bir yazı vardı.

3. “Çünkü kar ne bana hayatımda hiç oynamadığım kartopunu hatırlatır, ne de kardan adamı...”

Doğrusu: Çünkü kar bana, ne hayatımda hiç oynamadığım kartopunu hatırlatır, ne de kardan adamı...

4. “Benim yayıncılık dünyası hakkında yazdıklarımda, daima editörün önemini vurgulamışımdır.”

“Benim yayıncılık dünyası” derken bunu bir iyelik grubu olarak mı kullanıyor? Yani acaba “Benim yayıncılık dünyam” mı demek istiyor? Eğer “benim” kelimesi “yazdıklarım”a bağlı ise cümleyi şöyle kurmalıydı:

a) Ben yayıncılık dünyası hakkındaki yazılarımda, daima editörün önemini vurgulamışımdır.

b) Yayıncılık dünyası hakkında yazdıklarımda, ben daima editörün önemini vurgulamışımdır.

Bu cümlelerdebenkelimesi de atılabilir.) İllakibenimle başlamak istiyorsa:

a) Benim yayıncılık dünyası hakkında yazdıklarımda, daima editörün önemi vurgulanmıştır.

b) Benim yayıncılık dünyası hakkında yazdıklarım, daima editörün önemini vurgulamıştır. (Bir de “daima” zarfı “editörün önemi” ile “vurgulamak” fiilinden önce getirilmeli.)

5. “Hiç kuşkusuz bunun iyi yönde büyük etkisi olacaktır.”         

Bu cümlede “iyi yönde büyük etkisi” gibi uzun, üstelik manası nispeten zayıf bir grup yerine kısaca “büyük faydası” demenin faydası olurdu.


İnşallah bu satırların da Doğan Hızlan’a bir faydası dokunur.

Kültür Cumhurbaşkanımıza saygılarla arz olunur.

Yazar: C.Yakup ŞİMŞEK
30-01-10
E mail: Mail Adresi Yok
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
DOĞAN HIZLAN'IN SAVRUK SÖZLERİ - 1
Online Kişi: 17
Bu Gün: 340 || Bu Ay: 9.563 || Toplam Ziyaretçi: 2.201.270 || Toplam Tıklanma: 51.942.959