ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / PORTRELER
Okunma Sayısı: 2117
Yazar: İrfan Sönmez
YAZICIOĞLU'NUN ARDINDAN
Hilalin kalbindeki Gül'ün aziz ruhuna  sonsuz saygıyla...

Yazıcıoğlu’nun ölümünün üzerinden bir yıl geçti. Yüreklerde bıraktığı iz ve acı taptaze duruyor.

İstesek de istemesek de ölüm kaçınılmaz bir gerçek. Bir gün hepimiz emaneti sahibine teslim edeceğiz. Önemli olan arkanızda hayırla yad edilecek bir hayat bırakmak. Şu dünyadan nice insanlar geldi geçti. Önemli makamlar işgal edip bugün unutulup giden veya adı hatırlandığında kötü çağrışımlar bırakan bir sürü insan var. Yaşarken hak üzere olursanız öldükten sonra Hak sizi unutturmaz.

Yazıcıoğlu namuslu bir siyasetçiydi. İnançlarını her zaman birinci sırada tutardı. Türkeş’ten ayrılmasının arkasında da bu gerçek vardı. Daha 90'lı yılların başında MHP'nin yavaş, yavaş CHP çizgisine götürüleceğini görmüş, bu vebale ortak olmamak için Türkeş’le yollarını ayırmıştı. Bazıları belki bir milletvekili piyangosu bize de vurabilir diye itiraf edemiyor ama Yazıcıoğlu bugünün MHP yönetimine, CHP yönetimine mesafesi kadar uzaktı.

Anayasa taslağının gündemde olduğu şu günlerde Yazıcıoğlu gibi bir Lider’in mecliste bulunmayışının eksikliği daha vazıh bir şekilde hissediliyor. Milletinin meseleleri söz konusu olduğunda bütün şahsi beklenti ve hırslarını bir tarafa bırakıp değerlerinin kavgasını verebilen kaç kişi kaldı dünyada?

Biz hepimiz kulluk görevinin ifası için yaratılmışız. Birinci vazifemiz budur. Hangi kurum veya kuruluşta olursak olalım bu gerçek değişmez. Bazılarının politikanın gerekleri diyerek sığındığı dünya aslında bu görevden firar edişin, heva heveslerin peşinde koşuşun bir ifadesidir. Şu dünya mülkünden biraz daha nemalanmak için bu kadar kıvırmaya, bu kadar yalama olmaya gerek var mı bilemiyorum.

Yazıcıoğlu zaman, zaman iyi niyetinden kaynaklanan hatalarına rağmen hiçbir zaman ana hedefini değiştirmedi. O hedef Hakk'a ve hakikate hizmet hedefiydi. Bugün Yazıcıoğlu sevgisiyle yüreğini doldurmuş olanların da bu hedefe yürümesi, hayatlarını bu gayeye adamaları gerekiyor. Allah’n birliği, peygamberin risaleti dışında her şeyi tartışabilir, konuşabiliriz diyen bir kişinin davası sözün gelişinden de anlaşılacağı gibi Allah’ın birliği, peygamberin risaletine uygun bir hayat sürmek ve onu gayeleştirmektir. Tartışmadığınız, tartıştırmadığınız şey sizin davanızdır. Yazıcıoğlu’na başka bir misyon biçmeye çalışanların bu gerçeği görmesi lazım.

Türkiye onunla güler yüzlü, ağır başlı nahîf bir politikacısını daha doğrusu dava adamını kaybetti. Onu sevenlere düşen temiz kadrolarla onun tertemiz davasını kıyamete kadar yaşatmaktır. O dava bir parti davası değildir. Partinin de hizmete amade edildiği, partileri, grupları, cemaatleri aşan ezeli ve ebedi bir davadır. Esasında bir adam gerçek Müslüman’sa biricik davası Allah’ın kelimesini yeryüzünde yükseltmek olmalıdır. Çünkü en yüksekte taşınmaya layık olan odur. Millete hizmetin yolu da budur. Yazıcıoğlu öldü ama yaşadığı hayatın, verdiği mücadelenin gösterdiği hedef yerli yerinde duruyor. Bir insana rahmet dilemenin, amel defterine güzellikler eklemenin en hayırlı yolu da budur. Açtığı çığırda yürüyerek ruhunu verilen hizmetten hissedar etmek. Alperenlere düşen hırsların, kavgaların, nefsaniyetlerin meşheri olan siyasetle kendilerini sınırlamamaları, gerçek dava yolunda yürümeleridir.

Haber vaktim

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

NOT: Vurgular bize âittir.

Yazar: İrfan Sönmez
26-03-10
E mail: haber@habervaktim.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
YAZICIOĞLU'NUN ARDINDAN
Online Kişi: 24
Bu Gün: 28 || Bu Ay: 7.382 || Toplam Ziyaretçi: 2.217.804 || Toplam Tıklanma: 52.141.441