ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DİL KALESİ
Okunma Sayısı: 4635
Yazar: C.Yakup ŞİMŞEK
TDK’DEN BİR DÜZİNE HATA - 3

C.Yakup Şimşek

Daha önce yazdığım iki makalede belirtmiş olduğum gibi, TDK’nin resmî İnternet sitesindeki sözlüklerde düzinelerle yanlış (dizgi, imla ve noktalama hatası, cümle düşüklüğü, açıklama yetersizlikleri vb. kusurlar) var.
Milyonlarca vatandaş, TDK’nin bu sözlüklerinden faydalanırken düzine düzine Türkçe yanlışına da muhatap olmaya devam ediyor…
Üçüncü düzineyi de en derin kaygılarımla sunarım:


TDK Yazım Kılavuzu’nun Noktalama Hatası
Virgül (,) işaretinin kullanıldığı yerleri açıklarken “Şart ekinden sonra virgül konmaz.” diyen Yazım Kılavuzu, kendi koyduğu kaideye uymamış. “İken’in Yazılışı” bahsinde Yazım Kılavuzu’muz şu cümlede şart ekinden sonra virgül kullanmış:
Getirildiği kelimenin ünlüleri kalın da olsa, bu ekin ünlüsü ince kalır.”
Kılavuz böyle yaparsa diğerleri n’apsın?


Güncel Türkçe Sözlük
’ün İfade Kusuru 
Güncel Türkçe Sözlük
, “piknik” kelimesi için şöyle bir açıklama yapmış:
Suyu, yeşilliği olan mesire yeri.”
Aynı lügat “mesire” için de şu izahta bulunmuş:
Gezinti yeri, gezilecek yer.”
Mademki “mesire” ismi “yer” manasını ihtiva ediyor, o hâlde “mesire yeri” sözünde “kelime fazlalığı” var demektir.
Aynı hata Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü’nde de tekrarlanmış.


Güncel Türkçe Sözlük
’ün İmla Hatası
Güncel Türkçe Sözlük
toplama” kelimesinin beşinci manası için şu cümleyi örnek vermiş:
Eser konu bakımından eski Farslar gibi bir toplamadır.
Bir tiyatro türü olan “fars” ile “İran'ın güneybatısında yaşayan halk veya bu halkın soyundan olan kimse” demek olan “Fars” büyük harf hatası yüzünden birbirine karışmış.

Güncel Türkçe Sözlük’ün İfade Kusuru
Güncel Türkçe Sözlük, “kasıt” kelimesinin ikinci manasını şöyle açıklamış:
Öldürme, yaralama veya zarar vermek isteme, kötü niyet.” Bu açıklamada ifade kusurundan doğan mana belirsizliği var: Öldürme – yaralama – zarar vermek fiilleri birbirine zayıf bağlanmış. Şöyle ki: İlk iki fiil (öldürme-yaralama) “-me / -ma” ekini, üçüncüsü (zarar vermek) ise “-mek” ekini almış. Sözlüğe bakan, şöyle bir tereddüt yaşayabilir: Acaba “kasıt” hem “öldürmek” hem “yaralamak” hem de “zarar vermek isteme” demek midir? Ayrıca bir de “kötü niyet” manası mı vardır?
Ben olsaydım bu ifadeyi şöyle yazardım:
Öldürmeyi, yaralamayı veya zarar vermeyi istemek, kötü niyet.”

 Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü’nün İfade Kusuru
Sözlük, “
matrak” sözünü açıklamak için şöyle bir cümle (?) kurmuş:
Kalın ve uzun bir kamışa, uçları ok biçiminde iki üç çatallı bir demir parçası geçirilerek yapılmış,”
Cümlenin burada bitmediği, devamı olduğu belli, zaten sonunda virgül (,) var; fakat sözlüğü TDK sitesine aktaranlar açıklamada iktisat yapmışlar.

 Türkçe Sözlük’ün Noktalama Hatası
(ve İfade Kusuru)
Güncel Türkçe Sözlük’ümüz “hamiyet” kelimesini şöyle açıklamış:

Bir insanın yurdunu, ulusunu ve ailesini koruma çabası.
Bu ifadede “insanın yurdunu” sözü bir kelime grubu değilse “insanın” dedikten sonra virgül konmalı. Çünkü bu işaret, TDK Yazım Kılavuzu’nun belirttiği gibi, “Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime grup­larıyla yapı ve anlam bakımından bağlantısı olmadığını göstermek ve anlam karışıklığını önlemek için” de kullanılır.
Virgülün bu iki kelime arasında kullanılmaması, ifadeyi muğlak hâle getiriyor. Bu ifadeye iki farklı mana yüklemek mümkün:
1. Bir insanın, (kendi) yurdunu, ulusunu ve ailesini koruma çabası.”
2. Bir insanın yurdunu, ulusunu ve ailesini (bir başkasının) koruma çabası.”
Tabii ki bunlardan birincisi doğrudur ve TDK’miz de onu kastetmiştir.
Lakin kastettiğini iyi ifade edememiştir.


Ruhbilim Terimleri Sözlüğünde Açıklama Kusuru
Ruhbilim Terimleri Sözlüğü, “utanma” kelimesini şöyle açıklamış, daha doğrusu, açıklayamamıştır:
Bir yetersizlik ya da davranıştaki uygunsuzluğun bilincine varınca duyulan coşku.”
Açıklamada ifade kusuru var, bu sebeple “utanma”nın manası yanlış anlaşılabilir:
“Coşku”yu duyan kim?
“Bir yetersizlik ya da davranıştaki uygunsuzluğun” sahibi mi, yoksa bir başkası mı?
Her ikisi de olabilir. Açıklama ibaresi bunun cevabını vermiyor.
Çünkü ibarede sıhhat yok; demek ki bunu yazanda dikkat yok…
Herhâlde ibareye “bilinç” ve “coşku” katma heyecanıyla tekrar bakamamış.
İfadenin doğrusu şudur:
Kişinin kendindeki bir yetersizlik ya da davranışındaki uygunsuzluğun bilincine varınca duyduğu coşku.”
(Son kelime ayrı bir problem, ama şimdi geçiyorum.)

 Kişi Adları Sözlüğü’nün Noktalama Hataları
TDK Kişi Adları Sözlüğü,
kız ismi olarak kullandığımız “Hamiyet”i açıklarken şöyle demiş:

Ulusseverlik, yurdunu ulusunu ve ailesini koruma çabası.” Bu sözdeki “yurdunu ulusunu” kelimeleri arasında virgül işareti (,) olmalıydı.
Aynı sözlükte, benzer bir hata “Zarif” isminin açıklamasında yapılmış:Güzel, şık, ince kibar tavırlı.” ibaresindeki “ince kibar” sıfatları arasına da virgül işareti (,) konmalıydı

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü’nün
Noktalama Hatası
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü, “grup” kelimesine Ziya Gökalp’tan şöyle bir örnek cümle nakletmiş:
Her tümene bir tümen beyi kumanda ediyor bunların yanında da… adlarıyla bir subay grubu bulunuyordu.
Bu cümlede aslında iki cümle vardır; dolayısıyla bu iki cümlenin arasına (bir başka ifadeyle  “ediyor” fiilinden sonra) virgül işareti (,) konmalıydı.
Şimdi söyleyeceğimi ise TDK kabul eder mi, bilmem; ama bence o virgül hatasından en az 10 kat daha büyük hatadır: Ziya Gökalp’ın yukarıdaki cümlesinin alındığı kitabının adı “Türk Uygarlığı Tarihi” değil “Türk Medeniyeti Tarihi”dir.
İkinci olarak da Ziya Gökalp “subay” diye bir kelime kullanmış olamaz. Çünkü o hayattayken Türkiye Türkçesinde ne “subay” ne de “uygarlık” kelimesi vardı.
Birincisi (subay)1935 yılında Osmanlıcadan Türkçeye Cep Kılavuzu’yla, ikincisi (uygarlık) ise 1942 senesinde Felsefe ve Gramer Terimleri’yle Türkiye Türkçesine sokulmuştur. Birincisi “zabit”i öldürmekten, ikincisi “medeniyet”i yok etmekten başka bir işe yaramamıştır.

 Güncel Türkçe Sözlük’ün Örnek Hatası
Güncel Türkçe Sözlük
’ümüzdem” kelimesine Âşık Veysel’in meşhur “Kara Toprak” şiirinden iki mısrayı örnek olarak vermiş:
Âdemden bu deme neslim getirdi / Bana türlü türlü meyve getirdi

Herkes bilir ki ikinci mısranın son kelimesi “getirdi” değil “yetirdi” olacaktır.
Herkes bilebilir, ama TDK bilir mi, bilmem.
Bildiğim odur ki, TDK’miz Âşık Veysel’in bu “dem” kelimesine “esk.” damgası vurmuştur. Yani bu kelimeyi “eski” bulmaktadır.
Herkes kullanmıyor diye mi acaba?
Kelimeye “eski” damgası vurursanız onun ölmesine yardım etmiş olursunuz.
TDK, kelimelerimizin ölmesine veya öldürülmesine değil yaşamasına ve yaşatılmasına hizmet etmelidir.  

Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü’nün Örnek Hatası
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
’nde grup” kelimesi için Necip Fazıl Kısakürek’in “Sultan Vahidüddin” adlı eserinden şöyle bir cümle (?) aktarılmış:
Bu vaziyette hükûmet Âyan Meclisine kendi adamlarından bir grup sokup ekseriyeti elde tutmaya bakarken gösterdiği namzetlerin çoğunu kabine azası kendisini kurtaramıyor.” Dikkatle okunduğunda cümlede düşüklük olduğu belli oluyor. Necip Fazıl Kısakürek gibi bir ifade üstadının böyle bir cümle kurması imkânsız… Bundan dolayı, cümleyi “Sultan Vahidüddin” isimli kitaptan kontrol ettim ve doğrusunu gördüm. Cümlenin aslı şu:
Bu vaziyette hükûmet Âyan Meclisine kendi adamlarından bir grup sokup ekseriyeti elde tutmaya bakarken gösterdiği namzetlerin çoğunu kabine azası olarak öne sürmek gibi abes derecesinde bir zaaftan kendisini kurtaramıyor.
Peki TDK hangi zaaftan kendini kurtaramıyor?
Cevap: Sık sık Türkçe hatasına düşmekten…


TDK’ye söylenecek sözün özü:
Yaptığın hataların farkına varmalısın;

Sen başkası değilsin, kılı kırk yarmalısın!..

Yazar: C.Yakup ŞİMŞEK
26-03-10
E mail: c.yakup_simsek@hotmail.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
TDK’DEN BİR DÜZİNE HATA - 3
Online Kişi: 23
Bu Gün: 449 || Bu Ay: 6.439 || Toplam Ziyaretçi: 2.215.664 || Toplam Tıklanma: 52.120.631