ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : SANAT / ŞEHİR ve MÎMÂRÎ
Okunma Sayısı: 4760
Yazar: Meryem Aybike Sinan
MÜSLÜMAN MÜSLÜMAN UYANAN ŞEHİR!

Sivas Ulu Cami

Bir Selçuklu nakışında seni bulmak ne güzel.
Ne güzel seni duymak bir ney sesinde.
Şems-i Sivasi’nin mübarek türbesinde
Kandil kandil yanan şehir!
                                         (Yavuz Bülent Bakiler)

Her şehrin insan ruhu üzerinde ayrı bir tesiri ve büyüsü vardır. Her şehrin ağırlığı farklıdır, her şehrin yurt coğrafyasındaki konumu haritadaki yüzölçümüyle değil, bağrında büyüttüğü, beslediği, yaşattığı maddi ve manevi zenginliklerle ölçülür aslında.

Gezmesek de görmesek de o şehirler bizimdir.

Ama bir de bizim hayatımızda yukarıda bahsettiğimiz üzere ruhumuza tesir etmiş hatıralı şehirler vardır. Bizi şekillendiren, bizi büyüten, bizi sağaltan, bize bin yıllık maziyi hatırlatan şehirler…

Türk ve İslam kültürünü bayraklaştıran şehirler vardır her dem çeken, özleten. Kimisi için bu şehirler Bursa’dır, Edirne’dir, Kars’tır, Urfa’dır, Manisa’dır, Konya’dır, Erzurum’dur, İstanbul’dur…

Herkesin can şehir dediği bir kenti vardır mutlaka.

Bütün şehirlerimiz güzeldir, bütün şehirlerimiz bizim için ayrı bir değer taşır ama benim için ruhumda bin türlü hatıralı resimleri çoğaltan öncelikli şehirler vardır baş şehir yaptığım.

Doğduğum şehir Malatya’dır bazen beni maziye götüren. Türküleriyle beni sımsıkı kuşatan Sivas’tır her dem şakıyan. Karadeniz gibi coşan Samsun’dur ruhumu sarıp sarmalayan. Vazgeçemediğim İstanbul’dur yıkılmaz bir hisar olan.

Geçtiğimiz gün bir resmi programın sunuculuğunu yaparken Yavuz Bülent Bakiler okuduğu “Sivas Hasreti” adlı şiiriyle beni öylesine etkiledi ki bu yazı düştü yüreğimden.

Yavuz Bülent Bakiler “Sivas Hasreti” adlı şiirinde Sivas şehrini gerçekten de benim de hissettiğim gibi ifade etmiş.

Ne güzel seni sevmek böyle uzaktan
Ve seni düşünmek bir çocuk hevesiyle,
Her sabah yeniden ezan sesiyle
Müslüman müslüman uyanan şehir!


Bir şehrin müslüman müslüman uyanması! Bazı şehirler vardır ki bütün ışığıyla, bütün caddeleriyle, mimarisiyle, şehir eşrafının tutum ve davranışlarıyla, şehrin kültürel dokusuyla ve her şeyiyle İslam kültür ve ahlakının yansımalarını taşır. İnsana tarifsiz bir huzur ve saadet verir.

Mesela ramazan ayında bir Sivas, Malatya, Erzurum, Konya, Elazığ, Sakarya, Kayseri, Urfa vb gibi şehirlere gittiğimizde bambaşka bir hava ile karşılaşırsınız. Bu şehirlerdeki esnafın hal ve tavırlarında bile bir başkalık vardır. Yavuz Bülent Bakiler Sivas için “ müslüman müslüman uyanan şehir” ifadesini kullanırken bu hususu anlatmaya çalışıyor.

Sivas, gerçekten de yurdumuzun kurtuluş mücadelesinin de ilk başladığı yerdir. Şüphesiz hem konumu hem de onun bu dik duruşu sayesindedir ki bu şehir özellikle tercih

Sivas yurdumuzun bağrı yanık, duruşu olan bir şehridir. Yiğitlerin harman olduğu, türkülerinin derde derman olduğu bir ozanlar şehridir. Ben Sivas’ı da Sivaslıyı da çok severim. Bazen düşünürüm de Sivas türküleri olmasaydı, Sivaslı ozanlarımız olmasaydı, biz ne yapardık diye! Şahsen ben türküsüz kalırdım.

Bendenize Sivas’ı ve türküleri Sivaslılar sevdirmiştir.

Yıllar önce Üniversite öğrenimini yaptığım Samsun’a doğru her yola çıktığımda komşu il Sivas topraklarında derin bir hüzün düşerdi ruhuma. Otobüs ne zaman bu uçsuz bucaksız sarışın düzlüklere girse birden bire yüzlerce şiir ve Sivas türküsü beni sarıp sarmalardı. Bütün yolculuk baştanbaşa hüzün kuşanırdı birdenbire, sebepsiz… Âşık Veysel ayrı söylerdi, Muhlis Akarsu ayrı... Kızılırmak ağır ağır yüreğimden akardı sanki. Uzun uzun kavakların salınışına bin bir anlam yüklerdim, türküler yüreğimi ezim ezim ezer, gizli gizli ağlardım.

Dudaklarımda hüzünlü bir Sivas türküsüyle dolu dolu Samsun’a ayak basardım. Yazmaya dururdum sonra vazgeçer, hissettiklerimi ertelerdim biteviye. Bu yazıyı yıllar önce yazmalıydım ama bugüne kısmetmiş.

Birgün bir derviş gibi  çıkıp gelirsem eğer
Görürsem bir daha gönül gözüyle seni
Anla bir rüzgâr gibi yüreğimden geçeni
Ve sonra anam gibi sar beni, SULTAN şehir

Bütün şehirlerimizin müslüman müslüman uyanması,  müslüman müslüman can bulması, bütün caddelerin, evlerin, bütün coğrafyamızın İslam kültür ve ahlakıyla şekillenmesi dileğiyle.

Haber7.com

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

NOT: Vurgular bize âittir.

Yazar: Meryem Aybike Sinan
12-04-10
E mail: aybikesinan@gmail.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
MÜSLÜMAN MÜSLÜMAN UYANAN ŞEHİR!
Online Kişi: 30
Bu Gün: 111 || Bu Ay: 7.465 || Toplam Ziyaretçi: 2.217.945 || Toplam Tıklanma: 52.142.428