ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / EDEBİYAT
Okunma Sayısı: 3041
Yazar: Mustafa Ruhi Şirin
KİM ÇOCUK EDEBİYATI YAZARIDIR? (1)

KİM ÇOCUK EDEBİYATI YAZARIDIR?Kim Çocuk Edebiyatı Yazarıdır?Hangi Dil? Pedagojik mi, Estetik mi?”
Aisopos mu La Fontaine mi, Andersen mi? Edmondo de Amicis, Enid Blyton,
Frances Burnett, Lewis Carroll, Jules Verne, Carlo Collodi, Daniel Defoe,
Charles Dickens, Erich Käestner, Joseph Rudyard Kipling, Johanna Spyri
veya Hector Malot mu? Eleanor Hodgman Porter, Selma Lagerlöf, Astrid Lindgren,
José Mauro de Vasconcelos, Antoine de Saint-Exupéry mi? Yoksa Marcel Aymé,
Angel Karaliyçev, Christine Nöstlinger, Michael Ende, Peter Härtling mi? Son dönemde
en çok okunan J. R. R Tolkien mi, Harry Potter’ın yazarı J. K. Rowling mi?
İstiridye Çocuğun Hüzünlü Ölümü başlıklı fantastik şiir kitabının yazarı Tim Burton
mu; hangisi çocuk edebiyatı yazarıdır?

Elbette, bizde de çocuklar için yazmış çok sayıda şair ve yazar vardır. Yirminci
yüzyıla kadar çocuklar için yazılmış manzum eğitim ve ahlak kitabı geleneği bir
tarafa bırakılacak olursa, birçok isimden söz edebiliriz. Çocuk konulu ve kahramanı
çocuk olan hikâye ve roman yazmış Ömer Seyfettin, Kemalettin Tuğcu, Cahit Uçuk,
Rıfat Ilgaz, Mümtaz Zeki Taşkın, Orhan Kemal, Aziz Nesin, Yaşar Kemal, Muzaffer
İzgü, Nezihe Meriç, Ayla Kutlu, Gülten Dayıoğlu, İpek Ongun, Ayla Çınaroğlu
mu? Çocuk edebiyatı türlerinde bizde çocuk gerçekliğine dayalı ilk örnekleri yazan
Fatih Erdoğan, Sevim Ak, Behiç Ak, Mavisel Yener, Miyase Sertbarut, Zeynep Cemali,
Aslı Der mi? Yoksa masal yazarlarımızdan Ziya Gökalp, Eflâtun Cem Güney,
Tahir Alangu, Naki Tezel, Tarık Dursun K., Sennur Sezer, Adnan Özyalçıner, Muhsine
Helimoğlu Yavuz, Hasan Lâtif Sarıyüce, Güngör Dilmen, Aytül Akal, Elif Şafak
mı çocuk edebiyatı yazarıdır? Çocuklar için şiir yazmış Tevfik Fikret, İbrahim
Alaettin Gövsa, Ali Ulvi Elöve, Ceyhun Atuf Kansu, Necati Zekeriya, Ülkü Tamer,
Cahit Zarifoğlu, Cemal Süreya mı? Çocuk gerçekliği ölçütüne uygun şiir yazan
Fazıl Hüsnü Dağlarca, Yalvaç Ural, Refik Durbaş, Mavisel Yener, Mevlâna İdris
Zengin, Abdülkadir Budak, Ahmet Efe, Ahmet Günbaş, Haydar Ergülen, Güngör Tekçe, Gökhan Akçiçek, Betül Tarıman mı? Sahiden, hangisi çocuk edebiyatı yazarıdır?

Ve kimdir çocuk edebiyatı yazarı?

Bu yazıyı, “Nasıl çocuk edebiyatı yazarı olunur?” sorusuna cevap ararken, edebiyat
ve çocuk edebiyatı alanında ürün vermiş yazarlar etrafında yapacağımız değerlendirmeyle
sınırlı tutacağız. Konuya açıklık getirmek amacıyla, yetişkinler için
çocuk temalı kitaplar yazan yetişkin edebiyatı yazarlarına da kısaca değineceğiz.

“Kim çocuk edebiyatı yazarıdır?” sorusunun sınırları çok geniş. Çocuğa bakışınız
ve çocuk edebiyatı yazarlığına yüklediğimiz anlama göre, herkesin çocuk edebiyatı
yazarı da farklı olabilir. Zaten doğal olanı da bu değil mi? Kimilerinin çocuk
yazarı hâlâ Jules Verne veya Enid Blyton, kimilerinin yazarıysa Lewis Carroll veya
Carlo Collodi’dir. Kimilerinin vazgeçilmezleri arasında Andersen başköşededir;
kimilerine göre ise Marcel Aymé, Peter Härtling, Michael Ende. Yazarından çok
kahramanının adı ile tanınan hormonlu edebiyat örneği Harry Potter tutkunlarını
da unutmayalım. Bu kadar mı? Elbette hayır! Sizin de önem verdiğiniz başka çocuk
edebiyatı yazarları olmalı. “Kim çocuk edebiyatı yazarıdır?” sorusunu, ittifak
edebileceğimiz çocuk edebiyatı yazarı tiplerinin çoğunlukta olduğu bir ön kabulle
yorumlamak hiç de kolay olmayacak.

Hangi Çocuk Edebiyatı Yazarlığı

Bizde, çocuk edebiyatı yazarı kavramı üzerinde çok fazla durulmuş, düşünülmüş
ve yazılmış değildir. Çocuklar için yazanları çocuk edebiyatı yazarı ya da daha
genel bir anlamı içeren çocuk edebiyatçısı olarak da nitelendirmek mümkündür. Çocuk
edebiyatı yazarlığı kavramını yazarın, çocuğa kendi açısından değil, çocuğun
varlık evreninden bakan ve çocuğu yazarlığının öznesi durumuna getiren yazarlık
biçimini anlamlandırmak amacıyla önerebiliriz.

İster çocuk, isterse yetişkinler için yazsın, çocuk için yazmanın kaynağı çocuk
ve çocukluktur. Çocuk veya yetişkinler için yazan çocuk yazarları arasında benzerlikler
kadar farklılıklar da vardır. Oliver Twist’in yazarı Charles Dickens, çocuk
kitabı olmadığı hâlde çocukların, Çavdar Tarlasında Çocuklar kitabı ile J.D. Sallinger
ise yetişkinlerin çocuk yazarıdır. Çocuklar için ayrı bir edebiyat olmadığını
savunan Yaşar Kemal, Filler Sultanı İle Kırmızı Sakallı Topal Karınca kitabıyla,
hem çocuk hem de yetişkin yazarıdır. (1979: 261-263) İstiridye Çocuğun Hüzünlü
Ölümü fantastik şiir kitabının şairi Tim Burton bir çocuk şairidir. Fazıl Hüsnü Dağlarca,
Çocuk ve Allah kitabıyla yetişkinlerin; yirmi üç çocuk kitabıyla çocukların şairidir.
Çocuktaki Bahçe’nin yazarı Feyyaz Kayacan ise yetişkinlerin çocuk yazarıdır.

Çocuk edebiyatı yazarlığının çocuklara veya yetişkinlere yönelik anlamları dışında
anlamları da olmalı. Victor Hugo, Sefiller romanı içindeki “Cosette” öyküsü
ile çocuk edebiyatı yazarlığına ne kadar yakınsa, Gorki de İlya’nın Çocukluğu ile o
kadar yakındır. Harika Çocuk’ta üstün yetenekli bir çocuğun otoriter eğitime kurban edilişini anlatan Herman Hesse, Kurnaz Tilki’si ile Goethe, dilimize Dilek Ağacı
adıyla çevrilen kitabıyla William Faulkner da bu ölçüde çocuk edebiyatı yazarıdır.

Çocuk edebiyatı yazarlığının sınırlarını genişletmek için birkaç ardışık soru
daha sormamız gerekecek: Kime “evet” der bu tür yazarlar? Çocuğun doğal safiyetine
mi, çocuk gerçekliğine mi, masumiyete mi, içindeki çocuğa mı? Yetişkin
ve biraz da uzatmalı çocuklar mıdır çocuk yazarları? Çocuk yaş gruplarına göre
pedagojik dil dizgesi ile yazanlar mı çocuk yazarıdır? Çocuk gerçekliğine göre ve
pedagojik çocuk dil dizgesiyle mi, estetik çocuk dizgesiyle yazanların kitapları mı
kanonik eser olmayı hak eder? Çocuk edebiyatı yazarları kimsenin buyruğunu dinlemedikleri
için mi yeni bir dünya kurarlar? Eğer bu doğruysa, niçin küçümsenir,
neredeyse yok sayılır çocuk edebiyatı yazarları? Çocuk edebiyatı yazarları kozasını
ördükten sonra uçmayı başaran kelebeğe mi benzerler yoksa?

Gerçekten, kim çocuk edebiyatı yazarıdır? Monica Hughes’in sınırladığı gibi,
çocuklar için yazmak yazarın kendi bilinçaltı ile iletişim kurmak mıdır? “Çocuk
kitabı yazmak ip üstünde yürümek gibi denge meselesidir, bir yanda vazgeçilmez
bir disiplin, bir yanda ise içinizdeki çocuğun uyanışı” mıdır? (1989: 218) Hayır,
çocuklar için yazmak ne cambazlık ne de içindeki çocuk için yazmaktır. Nedir bu
yazarlık o hâlde? Çocuklar için yazmak, öncelikle okuru çocuklar olan bir alanda sınava
girme cesaretidir. Michel Tournier’ye hak veriyorum: “Çocuklar için yazmak
çocuk oyuncağı değildir.” (Tournier, 1982: 33)

İki yüzyıl boyunca yüzlerce yazar çocuklar için yazmayı denemiştir. Fatih Erdoğan,
bu yöneliş içinde olanların bir bölümü için şu değerlendirmeyi yapıyor: “Yazar
olma, yazar olarak anılma özlemini, yetişkinler için yazarak elde edemedikleri,
çocuklara yazmayı da kolayından yazar olma yolu gördükleri için, çocuk yazarı
olarak kendilerini var etme çabası içine girmişlerdir.” (Erdoğan, 2001: 12) Haldun
Taner, hocası Muhsin Ertuğrul kendisinden “çocuk oyunu” istediğinde, “ürperdim”
diyor: “Çocuk oyununu büyüklere yazılanın sadeleşmesi sanan gafillerin büyük
hatası da yine bundandır… Çocuk oyunu yazmaya kararlı bir yazar, bunu kendi
seviyesinden bir iniş sayarsa, yandı. Tam tersine, çocuğa çıkış gücü olup olmadığını
kendi kendine sormalı.” (Taner, 1974: 12)

Ana sorumuza sadece günümüzden
cevap aramak bizi sınırlandırır. Aradığımız cevap, hem çocuk yazarlarının çocukluk
tarihiyle ilişkisini, hem de çocuk kitaplarının dönüşüm evrelerini hatırlamayı gerekli
kılıyor. Yine de bu sorunun anlam katmanlarının açılımına ilişkin yapacağımız
değerlendirmeler, herkes için ortak kabuller olacağı anlamına gelmez ve zaten de
gelmemeli. Bu yönü ile bu yazı, kısmen eleştirel boyutu içerse de, çocuk edebiyatı
yazarlığını sorgulayan bir yazı olarak da okunabilir.

Dün olduğu gibi bugün de, “çocuk edebiyatı yazarlığı” kavramı, tıpkı “çocuk”
ve “çocuk edebiyatı” kavramlarında olduğu gibi farklı bir algılanış biçimine sahiptir.
Çünkü çocuk alanı, kültür kaynaklı olduğu için tarihî süreç boyunca kültürel ve
felsefi anlamda sorunludur. Çocuk edebiyatı yazarlığı kavramına ve bu yazarlığın algılanış biçimine yetişkin edebiyatı kamusu yön vermektedir. Bir yandan çocuk
edebiyatı yazarlığını, diğer yandan çocuk kitaplarını küçümseyici bu yaklaşım, edebiyat
değeri olmayan çocuk kitapları karşısında aslında hiç de haksız sayılmaz. Çocuklar
için yazan yeteneksiz yazarları, edebiyat çıtası altındaki metinlerinden dolayı
çocuk edebiyatı yazarı ilan etmek nasıl onaylanamazsa, çocuklar için yazan bütün
yazarları yeteneksiz, ikinci sınıf kabul etmek de onaylanamaz.
Çocuk edebiyatı yazarı kavramının pedagojik anlamının önde olduğu dikkate
alınırsa, bu kavramın iki yönü üzerinde yoğunlaşmak bu yazının amacı olacaktır:
Çocuk yaş gruplarına göre pedagojik dil dizgesiyle mi, estetik dil dizgesiyle mi
yazanları çocuk edebiyatı yazarı kabul edeceğiz?

Gökten Üç Elma Düştüğü Zamanlarda

İlk çocuk edebiyatı yazarlarını keşfedenlerin Orta Çağ’ın çocukları oluğunu
ileri sürebiliriz. Yetişkinlerin dünyasından okulun uzaklaştırdığı bu çocuklar, henüz
küçük yetişkin olmaktan kurtulmuş sayılmazlardı. Okul, çocukları yetişkinlerden
ayırsa da, kitaplar onların yetişkinlerle buluşmalarını başarıyordu. Bu dönemde,
sözlü masal geleneğinin altın çağı yaşansa, her masalın sonunda üç elma hâlâ düşmeye
devam etse de, çocukları büyüleyen bu kitaplar, çok geniş bir okur kitlesine
kavuşmuştu. İleride çocuk klasikleri olarak anılacak bu kitapların hiçbiri, aslında
çocuklar için yazılmadığı gibi, yazarları da ne çocuk yazarı, ne de çocuk edebiyatı
yazarıydı.

16. yüzyıldan itibaren dünya çocuklarının keşfettiği kitapların başat okunma
nedeni yalın yazılışları olmuştur. Bu kitaplar arasında kahramanların çocuk olduğu
örneklerde bile ne “çocuğa uygunluk-çocuğa göre”lik, ne de “çocuk bakışı” söz
konusuydu. Çocuk klasikleri olarak adlandırılan kitapların edebiyat değerleri tartışılırken,
bu kitapların çocuklar için yazılmadıklarını da biliyoruz. Okullaşmayla
birlikte ortaya çıkan okuma kitabı boşluğu, yetişkinler için yazılmış kitapların çocuklar
için yeniden üretilmeye başlanması, çocukların bir kültürel mekân olarak
çocukluktan uzaklaşmasına neden oldu. Çocuk edebiyatı yazarlarının üstlendiği bu
rol, çok az istisnasıyla sürmektedir. Çocuk edebiyatı çocukluğun kültürel mekânı
yerine, günümüzde çocuklar yetişkinler dünyasının sarmallarıyla yüzleşmek zorunda
kalıyor. Bu yeni çocuk sosyolojisi ise, Neil Postman’ın vurgusuyla söylemek
gerekirse, çocuk ve çocukluğun ne olması gerektiğini yetişkinlerin belirlediği bir
sürecin temellerinin atılmasıyla sonuçlandı.

Yeni çocuk sosyolojisi gerçeğinden hareketle, çocuk klasikleri, çocukluk tarihi,
çocuk modernleşmesi ve çocuk edebiyatı tarihi arasında sıkı bir paralellik kurmak
mümkündür. Çocuk klasiklerinin yoğun olarak okunduğu dönemlerde çocukluk
çağı kısadır ve çocukların toplumsal rollerinin belirlenmesinde yetişkinler egemendir. Okulun yaygınlaşması çocukluğun sınırlarını genişletse de, bu dönemlerin
hâkim çocuk anlayışı çocuk bakışından uzaktır.

İdealize çocuk tiplerinin ağırlıkta olduğu Pollyanna, Heidi, Küçük Lord gibi kitaplar
aynı zamanda çocuk okur için yazılmamış, çocuğun nesne olduğu örneklerdir.
Önce çocuk okur için yazılan çocuk kitaplarına yönelişin ilk örneklerinde pedagojik
yönelim olsa da, bu kitapların hiçbiri çocuk yaş grupları düzeyine uygun dil dizgesi
dikkate alınarak yazılmamışlardı. Bu ara dönem yazarları Carlo Collodi, Eleanor H.
Porter, Johanna Spyri ve Frances Burnett, çocuklar için yazdıkları kitaplarda sadece
estetik dile yaslanmadıkları gibi, ne çocuk ve ne de yetişkin düzeyini hedeflemişlerdi.
Dünya çocuk klasiklerinden birkaç örnek vermek gerekirse, Jules Verne (80
Günde Devri Âlem başta olmak üzere ve diğer kitapları) ile R. L. Stevenson (Define
Adası), Lewis Carroll (Alis Harikalar Ülkesi’nde ve diğer kitapları ile), Charles
Dickens (Oliver Twist) gibi yazarların edebiyatı bir yandan yetişkin edebiyatı, diğer
yandan ise dönem edebiyatıdır.

İdealize çocuk tiplerinden oluşan çocuk kitabı yazarlarının ortak yönü neydi?
Bu yazarlar, içlerindeki çocuğu yaşatmayı başararak çocuk bakışını sürdürebilmişlerdir.
Cézanne, Gauguin, Van Gogh, Matisse ve Picasso’nun resim sanatına yansıttıkları
çocuk duyarlılığı ile ilk dönem çocuk yazarlarının çocuk duyarlılığının bu
yönleri ile birbirine çok benzediğini de hatırda tutabiliriz.

Dünyanın yaşadığı hızlı değişim, çocuk modernleşmesini ve çocuğa yönelik
bütün alanları etkilediği gibi, masalları da etkilemiş ve bu yeni yazarlık geleneği
bütün masalların çocuk edebiyatı olarak adlandırılmasına neden olmuştur. Sözlü
gelenek, henüz canlılığını yitirmemesine rağmen, masalların yeniden yazılması da
bu dönemde gündeme gelmiştir. Çocukların Aisopos ve La Fontaine’in manzum
hayvan öykülerine ve Binbir Gece Masalları’na yönelmesi de bu süreçte etkili olmuştur.
Perrault, Andersen ve Grimm Masalları’nın ortaya çıkardığı hava, âdeta
masalların yeniden keşfini sağlamıştır. Kuşkusuz masal yazarlığı yanında, dünya
çocuklarının kitaplarını en çok okuduğu bu yazarlar çocuk edebiyatı yazarları içinde
sayılırlar ve zirvedeki yerlerini bugün de korumayı sürdürüyorlar.

Çocuk Öznenin Edebiyatı: Çocuklar İçin Edebiyat

Çocuk modernleşmesinin sosyal, kültürel, felsefi ve zihnî temelleri hem yön
hem de uygarlık bakımından Batı merkezlidir. 18. yüzyılın, tam anlamı ile modern
çocukluğa geçişin dönemeci olması, çocukluk tarihinin en belirleyici sonucudur.
Çocukluğun dönüşümünde, dönemin sosyal, ekonomik ve politik yönelimleri
kadar sosyal bilim alanlarında Batı’nın kendini yeniden üretme çabaları da etkili
olmuştur. Batı’da Rönesans ve Aydınlanma dönemi sonrası ortaya çıkan özgürlük
havası, ilerleme düşüncesini ateşlemiş; eğitime verilen öncelik, değişimin itici gücü
olmayı başarmıştır. Yeni çocuk sosyolojisi çerçevesinde Batı’nın bu hızlı dönüşümü sırasında psikoloji ve pedagojideki atılımlar ise, çocuğu yetişkinden ayırmaya dayalı
modern çocuk paradigmasını temellendirmiştir.

Yeni insan tipinin eğitimine yönelik açılım doğrultusunda çocuğun okul merkezli
toplumsallaşma süreci başlamış, bilginin çocuğu merkeze alarak yeniden üretilmesi
de hız kazanmıştır. Bilginin ‘çocuğa göre’leştirilmesinde çocuk diline açılımı
sağlayan çocuk psikolojisi de çocuğu ve çocuk gerçekliğini tanıma ve anlama
çabalarına etkili açılımlar sağlamıştır. Büyüme ve gelişme evrelerindeki dil ve düşünce
ilişkisinin eğitim çevreleri kadar edebiyat çevrelerini de etkilemiş olduğu ise
bu dönemin ortak kabullerinden biridir. Çocuğun okulla yeniden toplumsallaşması,
bir yandan çocuğun özneleşmesi sürecini başlatırken, öte yandan ilk okuru çocuk
olan ve çocuklar için yazılan kitapların yazılmasına da ortam hazırlamıştır.
20. yüzyılın yarısından sonra çocuk edebiyatı yazarları için belirleyici iki kavram,
‘çocuk bakışı’ ve ‘çocuğa göre’ kavramları olmuştur. Çocuk bakışı’na dayalı
edebiyat, çocuğu nesne olmaktan kurtarmaya yönelir. Bu edebiyat yaklaşımı çocuğa
ne olması gerektiğini açıklamadığı gibi, pedagojik bir dil kullanarak yalnızca
çocuk algılamasını da hedeflemez. Bu edebiyat aynı zamanda yetişkin okura da
yöneliktir. Çocuk için geçiş dönemi edebiyatı olduğu kadar, yetişkinin çocukla buluşmasına
da öncelik verir.

Edebiyat-çocuk edebiyatı tartışmasının eskiliği yanında, hâlâ güncel kalabilmesi,
edebiyat kamusunun görüşlerinde köklü bir değişiklik olmaması yanında, bu
türün bağımsız olmak iddiasını ileri sürenlerin görüşlerinde ısrar etmesinden kaynaklanıyor.
Çocuk edebiyatının edebiyattan bağımsız bir alan olduğu tezini savunanların
temel dayanağı ise pedagojiktir. Bu savunmayı yapanlar çocuk edebiyatını
pedagojik dile yaslanarak açıklamış oluyorlar. Edebiyatın tekliğinden -bütünlüğünden-
hareket edenler ise belirleyici olanın pedagojik dil değil, estetik bir dil olduğu
görüşünde ısrar ediyorlar. Bu görüşe göre çocuk edebiyatı edebiyatın bir türüdür;
dolayısı ile bağımsız bir tür değildir. Bu görüşü Winfred Kaminski’nin şu cümlesi
özetlemektedir: “Edebiyat için geçerli olan bütün estetik tasnif şemaları ve edebiyat
sosyolojisi ile ilgili şartlar çocuk edebiyatı için de geçerlidir.” (Kaminski, 2009:
86)

Pedagojik dil estetik bir dile ulaşmadıkça edebiyat var olamaz.

Pedagojik dil kendi başına bir anlam katmanı olmaktan ziyade, estetik dilin
içinde ontolojik bir katman olabilir, eserin klasik değeri ve kanonik metin oluşunda
belirleyici olan estetik dildir. (kanonik: Genel kabul görmüş, otoriterlerce doğrulanmış. "Doğruluş") O hâlde, çocuğun edebiyatı nerede duruyor? Çocuğun
edebiyatı, pedagojik ve görsel dille beslenen, estetik dilin çocuk bakışına bürünerek,
bir yandan çocuğa, diğer yandan yetişkinin çocukluğuna seslenebilmeyi başarabilen
çok katmanlı bir edebiyattır.
Edebiyat-çocuk edebiyatı tartışmasını; “Kim çocuk edebiyatı yazarıdır?” sorusu
ile de ilişkilendirmekte yarar var: Çehov, yaşadığı çağda çocuk-yetişkin ayrımının
yapılmadığı dönemlerde “Çocuklar için ayrı ilaçlar mı var?” diye soruyordu.
Fakat bu ayrım artık şimdi yapılıyor; hem bebekler hem de çocukluk dönemlerine
göre ilaç dozlarının belirlendiği bir dünyada yaşıyoruz. Dünden bugüne yapılan bu
tartışmaları şu iki görüş özetliyor: Jacqueline Rose, çocuk eebiyatının bir olanaksızlık
üzerinde temellendiğini, Garet B. Mattehews ise bu olanaksızlığın yetişkinle
çocuk arasındaki “kopukluktan” kaynaklandığını açıklar. (Mattehews, 2000: 119)
Yaşadığımız dünyada çocukların yaş düzeylerinin altındaki kitapları “bebek
kitapları” olarak küçümsedikleri bir evrenin içindeyiz. Bunun nedeni ise insanoğlunun
bebeklikten ilk, orta ve son çocukluğa kadar bütün dönemlerin dil ile ilişkisi ve
boyutlarını öğrenmiş olmasıdır. Önemli olan hangi yaş için edebiyat yapılacağına
karar vermektir. Burada, Maksim Gorki’nin de nerede durduğuna bakabiliriz: Gorki,
bir çocuk kitabı, üslubun yalınlığı ve açıklığı, edebî niteliğin düşürülmesi ile elde
edilemez; ancak hakiki ustalığın sonucu elde edilebilir, diyor. Çocuklar için yazan
ve okurlarının yaşlarının bütün özgüllüklerini dikkate almayan bir yazar ise “hiç
kimse için” yazmış olmaz…

Çocuklar için yazdıkları hâlde, çocuk şairliği ve çocuk edebiyatı yazarlığı kavramına
itiraz edenler de var. Şiirin ve edebiyatın “çocuklaşması”na itiraz edenler
haklıdır. Buna karşılık, çocuk edebiyatını kökten reddetmeleri ise bir dizi sorunu
içermektedir. Bu noktada ön bir parantez açmakta yarar var: Yazar-sanatçı, çocuğun
varlık evreninden bakmadıkça ve onun gerçekliğinden hareket etmedikçe, ortaya
konacak hiçbir eser çocuk edebiyatı ve sanatı değeri kazanmaz.
Çocuk edebiyatına çekinceli yaklaşanların çoğunluğunun görüşleri, yaygınlaşan
popüler çocuk kültürü karşısındaki kaygılara dayanıyor. Bu kaygılar, bütün
yazar ve sanatçılar için ortak kabuller durumundadır. Hangi türde olursa olsun, şiir,
edebiyat, müzik, tiyatro gibi alanlarda, yetişkinlerin “çocuklaşmaya” dayalı çalışmaları
edebiyat ve sanat katına ulaşamayacağı gibi, çocuk şair, çocuk yazar, çocuk
besteci de -istisnalar dışında- edebiyat ve sanat katına ulaşamaz.
Cemal Süreya, edebiyatın bütünlüğü görüşünden hareketle, edebiyattan ayrı
bir edebiyat olmaması gerektiğini savunmuştu. “Çocuk yazar var mı?” sorusuna
ise şu cevabı vermişti: “Evet, çocuk yazar yoksa, çocuk edebiyatı nasıl olur?” (Seber,
1993:72) Cemal Süreya’nın çocuk edebiyatının olamayacağını “çocuk yazar”a
indirgemesi zekice bir buluş değil. Çocuklar için ayrı bir edebiyat olmadığını savunan
Cemal Süreya ile çocuklar için ayrı edebiyat olduğu görüşünü savunan Ülkü
Tamer arasında tam bir görüş ayrılığı vardır. (Seber, 1993: 72; Tamer, 1987: 330)
Cemal Süreya’nın, “çocuk edebiyatı sözünde küçümseme yatıyor” görüşünde ise
haklılık payı vardır ve bu anlayış, kuşağının da ortak görüşü sayılır. Ülkü Tamer,
Günışığı Hoşçakal kitabı ile nasıl çocuk edebiyatı yazarı çemberi içindeyse, çocuk
edebiyatına çekinceli bir söylem içinde olmasına karşın, Cemal Süreya da Aritmetik
İyi Kuşlar Pekiyi kitabı ile çocuk edebiyatı yazarı çemberi içindedir. Cemal Süreya
bu kitapta ne “epe” diyor, ne de çocuğun “ekmeğe geçiş süreci” uzuyor. Gorki’nin
deyişiyle söylemek gerekirse bu çocuk kitabı “hakiki ustalığın” bir ürünüdür.

Devamı var

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazının 2. bölümünü okumak için tıklayınız.

Yazının 3. bölümünü okumak için tıklayınız.

Yazar: Mustafa Ruhi Şirin
23-12-15
E mail: tyb.org.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
KİM ÇOCUK EDEBİYATI YAZARIDIR? (1)
Online Kişi: 27
Bu Gün: 145 || Bu Ay: 6.657 || Toplam Ziyaretçi: 2.216.239 || Toplam Tıklanma: 52.124.691