ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DİL KALESİ
Okunma Sayısı: 2259
Yazar: Cemil Meriç
LİSÂNA DÂİR SÖYLENENLER

  

KAAMUS (LÛGAT-SÖZLÜK)

"Kâmus, bir milletin hâfızası, yâni kendisi; heyecânıyla, hassâsiyetiyle, şuûruyla... Kâmusa uzanan el nâmusa uzanmıştır. Her mukaddesi yakan Fransız İhtilâli, tek mukaddese saygı göstermiştir: kâmusa. Eski sözlüğe kızıl bir külâh geçirdiğini söyleyen Hugo, tek kelime uydurmamış; sembolizmin üç silâhşoru da öyle… Ama kullandıkları her kelime yeni... Heyhat! Batı'da cinnet bile terbiyeli... Bu ülkede ise dil, Penelop'un örgüsü, yirmi dört saatte bir sökülüp örülüyor." (Cemil Meriç, Bu Ülke, 86–87.)


ARGO-UYDURMA DİL

"Argo, kanundan kaçanların dili. Uydurma dil, târihten kaçanların... Argo, korkunun ördüğü duvar; uydurma dil şuursuzluğun... Biri, günahları gizleyen peçe; öteki, irfânı boğan kement… Argo, yaralı bir vicdânın sesi; uydurma dil, hâfızasını kaybeden bir neslin... Argo, her ülkenin; uydurma dil, ülkesizlerin..." (Cemil Meriç, Bu Ülke, 84.)


ONLAR VE BİZ

"İngiltere, Norman istîlâsından önceki eciş bücüş, yabânî ve daha sonraki İngilizce’yle en küçük ilgisi bulunmayan Anglo-Saksonca’yı İngilizce diye benimsiyor. Fransa, Strasbourg Andı’ndan (842) bu yana Galya'da konuşulan, yazılan ne varsa Fransızca sayıyor. Milletler, mâzîlerini zenginleştirmek için efsânelerden medet umuyorlar. Almanya, irfânının kaynaklarını Ganj kıyılarında arıyor. Biz Yakub'u, Peyâmî'yi yabancı sayıyoruz." (Cemil Meriç, Jurnal–2, 170–171.)

AÇIKLAMALAR

Kâmus: Sözlük, lûgat; bir dilin kelime varlığı.
Penelop: Yunan mitoloji kahramanı. "Yirmi yıl boyunca uzaklarda olan kocasına bağlı kaldı ve sarayına zorla yerleşen bütün taliplerinin tekliflerini geri çevirdi. Onlara örmekte olduğu büyük tülü bitirmeden evlenmeyeceğini söylüyordu. Gündüz dokuduğu tülü geceleyin söker, böylece tül hiçbir zaman tamamlanamazdı. (...) Bazılarına göre ise iffetsiz birisidir. Talipleri ile evlenmeyişinin sebebi kendini tek insana bağlamamak, hepsiyle gönül eğlendirmek içindir." (Cemil Meriç, Bu Ülke, 1997, s. 324)
Yakup: Yakup Kadri Karaosamanoğlu
Peyami: Peyami Safa
(Her millet olabildiğince kendi târihinin en eski çağlarına ulaşmak, kökünü derinlere indirmek isterken biz daha dünün yazarları Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Peyami Safa'nın dilini bile anlamamaya, yabancı bulmaya başladık, demek istiyor. Yazarın maksadı dilimizdeki büyük tahrîbâtı ve sığlaşmayı anlatmaktır) (Doğruluş)

Yazar: Cemil Meriç
28-07-09
E mail: Mail Adresi Yok
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
LİSÂNA DÂİR SÖYLENENLER
Online Kişi: 27
Bu Gün: 68 || Bu Ay: 4.622 || Toplam Ziyaretçi: 2.212.439 || Toplam Tıklanma: 52.074.988