ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / PORTRELER
Okunma Sayısı: 3508
Yazar: Zeki Dursun
DERS ALINACAK BİR PORTRE

Faruk Deniz'i kim bilmez?

Gidin, kapısını sessizce çalın. Es-selam yurduna dâhil olun. O konuşsun, siz sadece dinleyin. Sonra kendinize dönün ve “ben vefa yurdunun hangi köşesindeyim” diye tefekkür edin.

Her insan Hakk’ın bir veçhinin tecelligâhıdır. Sadettin Ökten Hoca, Nurettin Topçu ile ilgili şöyle demişti: “Ahlakın portresi ya da heykeli yapılacak olsa Nurettin Bey’in yüz hatları yeter.” Faruk Deniz Ağabey için de şunu demek isterim: “Vefanın portresi ya da heykeli dikilse onun yüz hatları yeter.”

Faruk Deniz Ağabey devamlı tefekkür halindedir. Sizinle konuşurken bile onun zihninin tefekkür zikrini bırakmadığını hissedersiniz. Onu tanımayan biriyseniz, “benimle ilgilenmedi” gibi anlamsız bir ifade ile karşılarsınız bu hali. Eksiklik, eksik ve yanlış gördüğünü bilmeyenindir.

Ev ve hayat kuran bir irade

Faruk Deniz


Kadimin ne olduğunu bilen ve kadimi yaşayan bir insandır Faruk Deniz. Adana ve Mersin onu boğar ama Urfa’da, Diyarbakır’da nefeslenir. Ev ve hayat kuran bir iradenin sahibidir. İnsanî ilişkilerinde de ev ve hayat kurar. Ümitsizlikte dahi ümit taşır.

Zihni zikir halinde olduğu için kafasının içinde her biri emek mahsulü bir sürü proje vardır. Kendine yarattığı dünyası, dışarıdan bakıldığında küçük gibi gözükse de içinde cennet bahçesi olan bir güzellik barındır. Kabrin cennet güzelliğini dünyada yaşayandır o.

Sene 2002. Yer, İlim Yayma Cemiyeti Hacı Muharrem Yurdu. Dersin hocası Yunus Uğur. Yanımdaki bir ağabey: Faruk Deniz. Derin bir derde sahip olduğu her halinden belli. Dersi mi dinliyorum, onu mu seyrediyorum belli değil. İçimden, ‘ben bu adamı sevdim’ diyorum, sadece sevdim.

Halvet der-encümen halinin tecellisi

Kendisini seyir halim o tarihten beri canlı. Şakir Kocabaş Hoca sırlandı, Faruk Ağabey haberi himmet etti. Adnan Büyükdeniz Hoca sırlandı, ardından beraber Fatiha okuduk. Kudret sıfatının tecellisi Turgut Cansever Hoca sırlandı, acı bir hatıranın ardından sessiz bir görüşme yaşadık.

Daha niceleri var beraber dertleştiğimiz. Faruk Deniz Ağabey halvet der-encümen halinin tecellisidir. Herkesin içinde herkesle herkes için yaşar ama bağıran bir mizaca sahip değildir. Derdini sadece kalbine söyler.

Derin bir okurdur o. İlgi sahası medeniyet derdiyle döşelidir. Nadir yazar. Yazdığında dökülen ve görülen derûnundaki aşk ifadesidir. Beğenileri seçkincidir. Çelişkileri bulan ve çözen bir adamdır. Birine verdiği değer makamıyla ilgili değil, o birinin söyledikleriyle ilintilidir.

Kıymet verdiği, ‘hocam’ ya da ‘hocadır’ dediklerini yazamam. Ama onların karakterlerinden bahsedebilirim. Onun, o hocadır, dedikleri; hareket içinde sükûneti, sükûnet içinde hareketi yaşayan; bildiğiyle asla kibirlenmeyen, bilgide ve ahlakta tevazu sahibi; sade ve ciddi yaşamayı ilke edinen kimselerdir. Onun aradığı kendi kişilik göstergeleridir aslında.

Kimsenin elini bıraktığına şahit olmadım

Nurettin Topçu’nun rüyası ahlak nizamını her alanda kurmayı düşleyen bir mümin yolcudur Faruk Deniz Ağabey. Çocukları sever, sevmesi Zarifoğlu’nun sevmesinden beslenir. Topçu mütefekkirliği ile Zarifoğlu çocukluğu onda mündemiçtir. O kendine dönen bir insandır. Kiminle ne için komşu olduğunu bilen bir vazife eridir. Kutlu’nun hikâyesinden fırlayan bir kahramandır. Ahlakî olanı arayan, bunun için de gerekirse ayak direyen bir mizaçtır. Sonuna kadar sahiplenir. Kimsenin elini bıraktığına ben şahit olmadım. Allah da şahit etmesin.

Anadolu’yu, Anadolu insanın dert edinen kaç insan kaldı yeryüzünde? Faruk Deniz nadirâttandır insanı için dertlenen. Asla bir menfaat, bir beklenti içinde değildir. Yine şahit olmadım, Allah da şahit etmesin.

Kuran ve oluşturan bir iradedir Faruk Deniz. Bilim ve Sanat Vakfı’nda mukimdir. Özel anlarda özel kahvelerin insanıdır. Ben bir kere şahit tutuldum Rab tarafından. Tadı ve muhabbeti içimdedir. Hatırı cennete uzansın.

O görünen/yaşayan vefadır

Gidin, kapısını sessizce çalın. Es-selam yurduna dâhil olun. O konuşsun, siz sadece dinleyin. Sonra kendinize dönün ve “ben vefa yurdunun hangi köşesindeyim” diye tefekkür edin. İnsanın yaşadığı mekân zihninin ürünüdür. Faruk Deniz Ağabey Vefa’da yaşar. Bu da ona lütfedilen bir ihsandır Rab tarafından. Onu dinlerken bir sürü insan dinlersiniz. Kitaplar görünür onda. O görünen/yaşayan vefadır.

Samimiyet abidesi bir şahsiyet-i mukim ile beni buluşturana selam olsun. Allah cennet beraberliği nasip etsin.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Zeki Dursun
06-08-10
E mail: dünyabizim.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
DERS ALINACAK BİR PORTRE
Online Kişi: 17
Bu Gün: 62 || Bu Ay: 6.574 || Toplam Ziyaretçi: 2.216.045 || Toplam Tıklanma: 52.122.860