ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : TEFEKKÜR / İNSAN VE TEFEKKÜR
Okunma Sayısı: 5224
Yazar: Ahmed Selim
ÂCİL ZARÛRET VE...

“İnsanların ya­pacak veya yıkacak bir şeyleri yoksa canları sıkılır.” (Alain)

 “Yapacak bir şeyleri olmak” kolay mı?  “Deviricilik”i ideal haline getirmiş insanların canları sıkılmaya görsün! Dille - kalemle - fiille haydi vazifeye! Ve seyreyle gümbürtüyü!

Deviricilerin hâkimiyeti altında bulunan bir içti­maî muhitte muhafazakarlık büyük ehemmiyet kaza­nır.

Doğru'nun güzel'in iyi'nin üzerine titremeye mec­buruz. Aksi halde, bir can sıkıntısının gadrine uğramak tehlikesi her zaman vardır!

Kollarını sıvıyor adam. İş becerecek, hamle yapa­cak... Bir çalkantıdır başlıyor... O'nu oraya, bunu şu­raya... Öteki gitsin, beriki gelsin!.. “Ne oluyoruz?” de­meye kalmadan bir de bakıyorsunuz ki yılların avizesi pattadak inmiş. Boyu devrilesice! Yerine ne koyacak­sın? Ardından bir başka şangırtı, daha sonra top gürlemesini andıran bir büyük darbe... Ne kapı kalmış, ne baca... Üstelik de karşınıza geçip pis pis sırıtır, kötü kötü kasılır. Sözü henüz bitmemiş, kredisi tükenme­miştir! Tenkidleri “durun ve bekleyin” gerekçesiyle reddeder!

Birilerinin canları sıkılmaya başladı mı, bütün te­selli ve iftihar unsurlarına dört elle sarılasım geliyor. “Kim bilir neler kaybedeceğiz yine?”  endişesi yüreğimi titretiyor.

Peki ama bu durum hep böyle mi devam edecek? Teşebbüs onlarda, tahammül çilesi bizde... Bilmemiz icab etmez mi ki, taarruzu göze alamayan bir müdafaa anlayışı ile hiç bir mücadele kazanılamaz.

Herkes kendi hamlesini kendisi başlatmalıdır. Her canı sıkılana “buyurunuz” diyen müsamaha telâkkisini ve yenilik özentisini, artık terk etmeliyiz. “Yenidir, gençtir, iyi niyetlidir, hısımdır ahbaptır...” yok artık. Biz deneme tahtası değiliz. Bu canı, bu müktesebâtı, bu yuvayı, bu müesseseyi, bu vatanı, bu ümitleri yolda bulmadık biz.

Böyle diyebileceksek; direnelim, dayanalım.

Diyemeyeceksek... Yok, yok. Diyeceğiz, uyanacağız, yürüye­ceğiz.

 

NOT: A. Selim Bey'in eski, ama bugün yazılmış gibi taze bir yazısı.

Yazar: Ahmed Selim
09-08-10
E mail: ethem92@mynet.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
ÂCİL ZARÛRET VE...
Online Kişi: 21
Bu Gün: 518 || Bu Ay: 9.741 || Toplam Ziyaretçi: 2.201.513 || Toplam Tıklanma: 51.945.039