ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 360
Yazar: Sefa Saygılı
ÇAĞIMIZIN PROBLEMİ: YALNIZLIK

ÇAĞIMIZIN PROBLEMİ: YALNIZLIKSözlüklerde yalnızlık: “1) Yalnız olma, yanında kimse bulunmama durumu 2) Issızlık, tenhalık” olarak izah edilmiş. Ancak kullanılışında korku, ürperti, korkunçluk hissi gibi anlamlar da taşıyor. Gerçekten yalnızlık; öylesine acı veren ve ürkütücü bir duygudur ki, insanlar bu duyguyla yüzleşmemek için her türlü çabayı gösterirler.

Aslında hayatın olağan bir parçasıdır

İnsan hayatına baktığımızda düz bir çizgi değildir, olamaz da. İnsan bazen neşeli ve mutlu, bazen kederli ve elemli; kimi zaman özgüveni yüksek, kimi zaman da acziyet ve yetersizlik içerisinde olabilmektedir. Her zaman dört dörtlük olmak mümkün değildir. Nasıl sağlığın kıymetini hastalanınca anlıyorsak dost ve arkadaşlarımızın kıymetini de yalnızlık çektiğimizde kavrarız.

Bazen yalnızlık bir ihtiyaçtır

İnsanın zaman zaman kendini dinlemesine, iç dünyasına dönmesine, Necip Fazıl’ın deyimiyle nefs muhasebesi yapmasına ihtiyacı vardır. Bu da ancak yalnızlıkta mümkün olur.

Bazen de yalnızlık öğretici ve kişiyi geliştirici rol oynar. Yalnızlığın verdiği acı ve meşakkatle kişi olgunlaşma yoluna girer. İmam-ı Gazali büyük devlet adamı Nizamülmülk ’ün danışmanı ve Nizamiye Medresesi’nin baş müderrisi iken birtakım şüphe, yeis ve vesveselerin etkisine girerek dünya arzularının cazibesi ile ahiret düşünceleri arasında kararsızlık içine düştü. Halet-i ruhiyesinin verdiği karmaşa sebebiyle inzivaya, yani yalnızlığa çekildi. 11 yıl süren bu çile dönemi İmam-ı Gazali’yi olgunlaştırdı, bugün bile rehber olan eserlerini böyle hazırladı.

Rahatsızlık veren yalnızlık

İşte sözünü ettiğimiz yalnızlık, ruha sıkıntı veren kasavetli bir duygudur. Bu hissi yaşayanlar görünüşlerinden belli olur; çöküntü içinde, yüz ifadeleri anlamsız, dalgın, güçsüz ve halsizdirler. Adeta bir girdaba kapılmış gibi çaresiz ve dertlidirler. Hiç dostu olmadığını, dünyada tek başına olduklarını düşünürler. Ruhi durumunu “Sanki deprem olmuş da yıkıntının altında kalmışım” diye izah ederler.

Bu ağır yalnızlık hissi kişiyi bazen alkol ve uyuşturucu düşkünlüğüne, internet bağımlılığına, depresyon ve intihara bile götürebilir.

Niçin yalnızlık çekilir?

Son yıllarda yalnızlık çekenlerin sayısı artmaktadır. Artık insanlar kalabalık içinde yalnızdırlar. Bunun çeşitli sebepleri vardır:

* Geçmişin geniş, iç içe, sıcaklığın ve karşılıksız sevginin hâkim olduğu geleneksel aileler bugün artık yoktur. Pek çok kişi evlenmediği gibi aileler de anne -baba ile bir veya iki çocuktan oluşan çekirdek ailedir. Yani kişiler mecburen yalnızlığa itilmişlerdir.

* Ailelerin daha az çocuğu vardır. Böylelikle amca, dayı, teyze, yeğenler gibi insanın dayanışma ve muhabbet içinde olduğu kişilerin sayısı da azalmıştır.

* Zorda olana ve muhtaca yardım, dayanışma, kardeşlik gibi hasletlerin yerini günümüzde menfaate dayalı iletişim, dünyevi yarış, hırs ve kıskançlık almıştır.

* Yakınların ölümü de insanı yalnızlaştırabilmektedir. Yaşlı bir hastam karısının ölümünden sonra yaşadığı yalnızlık hissini gözyaşlarını tutamayarak şöyle anlatmıştı: “Dile kolay tam 42 yıldır beraberdik. Eve girince beni gülerek karşılayışı halimi hatırımı soruşu, sohbetlerimiz, rahatsızlandığımda başucumdan ayrılmayışı aklımdan çıkmıyor. Şimdi eve giriyorum, kimseyi bulamıyorum. Onsuz olmuyor, dayanamıyorum. Onun evde varlığı bile yetiyordu bana. Koca ev boşluktan üzerime çöküyormuş gibi geliyor, daralıyorum.”

* Toplumun İslâm’a, manevi değerlere bağlılıktan uzaklaşması da kişileri yalnızlaştırmaktadır. Çünkü Allah’a imanın, kadere ve ahirete inancın verdiği güç kişiyi rahatlatır.

Faydalı olan yalnızlık

Aslında bir açıdan yalnızlık; özgürlüğü arayan, kendini keşfetmeye ve aşmaya çalışan, kendi iç âlemine girmeye uğraşan insan ruhunun sığınağıdır. Kasvetli olduğu kadar faziletlidir de. Yerin dibine batırabildiği kadar zirvelere de çıkarabilir. Daralttığı gibi geliştirebilir de. Çünkü yalnızlık duygusu insanı tanımada, doğru ve yanlışı kavramada, hayatı yorumlamada çok önemli bilgiler verir, ufkumuzu genişletir. Bu yüzden yalnızlığı yaşamanın güzelliğini keşfetmeliyiz. Böyle yaparsak yaşamak daha bir haz verir, daha mutlu oluruz.

Yine yalnızlıkta kâinata daha derin ve kuşatıcı bakar, kulluk bilincimizi geliştirebiliriz.

Yalnızlığın çaresi

* Bakış açısını değiştirmemiz gerekir. Ufuklara uzanan bozkıra bakıp moralimizi bozabiliriz de dünyanın şaşırtıcı güzelliklerle dolu olduğunu düşünüp rahatlayabiliriz de…

* Kişinin dostlarının olması çok önemlidir. Yani fedakârlık yapabilen, almaktan çok vermeyi düşünen, içtenlikle seven, zor günde bile kopmayan, ‘ser verip sır vermeyen’ hakiki dostlar yalnızlık kasavetine çaredir. Özellikle yaşlılıkta dostların, bir iki laf edilebilecek arkadaşların olması daha bir önem taşır.

*Kitaplar hakiki dostlarımızdır. Okumanın büyüsüne kendini kaptıranlar yalnızlık çekmezler. Okuma alışkanlığı insana yeni ufuklar açar.

* Yalnızlığı kabul edip Rabbimize dayanmak, O’nu çok sevmek, O’nun her an yanımızda olduğunu bilmek müthiş bir rahatlık verir. Böylelikle kulluk ve ibadet vazifelerimize daha dikkat eder, yalnızlık derdimiz deva haline gelir. İbadetler de yine insanı huzur ve mutluluğa götürür. Yani, “Hakiki dost isteyene Allah yeter.”

* Dar ve sıkıntıda olana, muhtaca ve yoksula yardım, yani cömertlik insanın içini huzurla doldurur. Görevini yapmış olmanın hazzını tadan kişide yalnızlık hissi kaybolacaktır.

* İnsanın bir dine mensup olması, bir cemaate veya gruba bağlanması da yalnızlık hissine karşı devadır.

* Sıla-i rahim yani akrabaları ziyaret etmek, soyunun geniş olduğunu idrak ettirir. Kişiyi önyargısız seven hısımlar ona güven verir ve rahatlık sağlar.

* Medya ve iletişim araçları da yerinde ve kısıtlı kullanıldığında yalnızlığa faydalıdır, aşırıya kaçıldığında veya denetimsizlik halinde yalnızlığı körükleyici etki yapar.

* Aile ve çocuklar yalnızlığı gideren bir başka unsurdur. Bu yüzden aile sıcaklığı vazgeçilmezdir. Bir kadın avukat şöyle dert yanmıştı: “Dışarıdan güçlü görünüyorum ama eve gelince bilhassa rahatsızlandığımda yalnızlıktan bunalıyorum.”

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Sefa Saygılı
17-10-20
E mail: yeniakit.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
ÇAĞIMIZIN PROBLEMİ: YALNIZLIK
Online Kişi: 26
Bu Gün: 387 || Bu Ay: 8.991 || Toplam Ziyaretçi: 2.200.440 || Toplam Tıklanma: 51.933.509