ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 400
Yazar: Abdullah Yıldız
TOPYEKÛN MÂNEVÎ DİRİLİŞ HAMLESİ

CÂMİ MEDENİYETİ VE AYASOFYA CAMİ-İ KEBÎRİSayın Cumhurbaşkanımızın İbn Haldun Üniversitesinin açılışında yaptığı tarihi konuşma, iki ay önce bu köşede dillendirdiğimiz “Manevi Diriliş Hamlesi” teklifimizi tekrar gündeme getirmeyi zorunlu kılıyor.

Önce konuşmadan bazı alıntılar:

“Kendi köklerimizi tamamen unutarak veya dışlayarak iki asırdır kendimize yol ve yön bulmaya çalışıyoruz… Fikri bir buhranın içinde çırpınıyoruz. Hâlbuki siyasi bağımsızlığın da ekonomik bağımsızlığın da temelinde fikri bağımsızlık yatar… Ülke ve millet olarak kendimizi kontrolsüz bir Batılılaşma fırtınasının içinde bulduk. Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek için çıkılan yol en sığından, en bayağısından, en çarpığından bir Batı taklitçiliğine dönüştü… Gerçek iktidar fikri iktidardır... Samimi bir muhasebeyle geçtiğimiz 18 yılda her alanda tarihi eserlere ve hizmetlere imza attığımızı, ama eğitim ve öğretimde, kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum… Fikri iktidarımızı hâlâ tesis edemediğimiz kanaatindeyim… Fikri iktidarı siyasi kadrolar değil, ilim, sanat ve hikmet insanları inşa eder. Siyasi kadrolar ancak onlara ihtiyaçları olan zemini sağlar. Dolayısıyla, bu konudaki sorumluluğun bir kısmı bize aitse, önemli bir kısmı da ilim ve fikir adamlarımıza aittir…

“Fikri iktidarımızı, kökü ve ruhu itibariyle bize ait olmayan bir medeniyete kaptırmamızın sebebi, sapkın akımların önlerinin bilinçli bir şekilde açılmasıdır. Fütüvvet ehli bir nesil yerine amorf bir nesil yetiştirme gayreti, ülkemize ve milletimize oldukça pahalıya mal olmuştur. Geçmişten bugüne yaşadığımız nice acıların, döktüğümüz nice gözyaşlarının, çektiğimiz nice sıkıntıların gerisinde kuşaklar boyunca maruz kaldığımız bu fikri istila gerçeği vardır… Öyleyse yapmamız gereken, kendi medeniyet birikimimize ve hedeflerimize uygun nesiller yetiştirmektir. Türkiye’nin, 2053 vizyonunun ana fikrini bu konu oluşturmalıdır… Evlatlarımızın zihin ve gönül dünyalarındaki boşluk, batı merkezli popüler kültür ürünleriyle veya sapkın akımların hezeyanlarıyla doldurulmuştur. Bunun için önümüzdeki dönemde önceliğimizi, aileden başlayarak eğitim-öğretim hayatları boyunca evlatlarımızı hakkıyla yetiştirmek olarak değiştirmemiz şarttır. Bu değişim, sıradan bir müfredat tadilatının ötesinde, topyekûn bir eğitim-öğretim reformunu gerektirir…”

Evet, Cumhurbaşkanımızın isabetle tespit ettiği gibi, iki asırdır kendi köklerimizi tamamen dışlayarak en sığ, en bayağı ve en çarpık biçimde yürütülen Batı taklitçiliği tam bir “fikrî istilâ”ya dönüştü. Bu “rezil istilâ”, sıradan bir müfredat tadilatı ile değil, topyekûn bir eğitim-öğretim reformu ile önlenebilir. Tek vazgeçilmezimiz olan inancımızın naslarını ve değerlerini iyi bilen, inancına, kültürüne, tarihine, diline sahip çıkan, ailesine ve topluma karşı sorumluluklarını özümsemiş nesiller de ancak böyle yetiştirilebilir.

Cumhurbaşkanımız, bu nesilleri yetiştirme hedefini 2053 vizyonunun ana fikri olarak öngörüyor. Ancak biz, söz konusu sapkın batıl(ı) fikir istilasının geri püskürtülmesi için âcilen harekete geçilmesi gerektiğini ve geçirdiğimiz her günün hatta her saatin aleyhimize işlediğini düşünüyoruz. Ve diyoruz ki:

Gelin, ülke ve millet olarak karşı karşıya bulunduğumuz içerden ve dışardan, karadan ve denizden, maddi ve manevi tüm şeytani şer saldırılar ve İslâm düşmanı kampanyalar karşısında iç direncimizi ve iç bütünlüğümüzü pekiştirmek ve bunu sağlayan kadim İslami değerlerimizi tahkim etmek için çok acil bir “Manevi Diriliş Hamlesi” başlatalım. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde yetkin ilim, fikir ve hikmet ehlinden oluşan bir heyet kuralım. Bu heyet Millî Eğitim Bakanlığı (özelde Din Öğretimi Genel Müdürlüğü), Diyanet İşleri Başkanlığı, İlahiyat Fakülteleri, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Aile Bakanlığı, YÖK, TRTvb. ilgili bütün kurumları harekete geçirerek “tek merkezden” kapsamlı bir çalışma yürütsün. Allah, Peygamber, Kur’ân, vatan, din kardeşliği, sevgi, saygı, merhamet, yardımlaşma… gibi ortak manevi değerlerimizi hep birlikte yeniden ve hızla inşâ ve ihyâ edelim. Eğitim sistemimizin bütün kademelerinde İslâm Dini ve Ahlâkı, Kur’ân-ı Kerim ve Tefsiri, Hz. Muhammed’in Hayatı ve Sünneti derslerini, içeriğini zenginleştirerek zorunlu kılalım; LGS ve YKS sınavlarında da bu derslerin her birinden en az 5’er soru soralım ki, derslere gereken önem verilsin.

Siyer-i Nebi Haftasının, Efendimizi ve örnek ahlâkını doğru anlamamıza vesile olması duasıyla.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Abdullah Yıldız
27-10-20
E mail: yeniakit.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
TOPYEKÛN MÂNEVÎ DİRİLİŞ HAMLESİ
Online Kişi: 18
Bu Gün: 148 || Bu Ay: 8.684 || Toplam Ziyaretçi: 2.219.835 || Toplam Tıklanma: 52.156.571