ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 514
Yazar: Tayyar Tercan
KAVGA ETMEYİ ÖĞRENMEK

KAVGA ETMEYİ ÖĞRENMEKAdam profesör, canlı yayında okulda gördüğü kız öğrencinin bacaklarının ne kadar güzel olduğunu, eridiğini bittiğini ağzının suyunu akıtarak anlatıyor, yanındaki tarihçi Profesör şaşkın, sunucu için zaten normal sadece RTÜK kaygısı var… Kimseden “ulan sapık mısın, sen öğrencilere nasıl bakıyorsun” sözünü duydunuz mu o cenahta?

Adamların partisinde neredeyse her gün bir taciz- tecavüz haberi patladı, hatta tecavüzün üstünü kapatmak için mağdura para teklif edip tehdit ettikleri bile ortaya çıktı ama onların cenahta kimseden gık çıkmadı…

Bu ülkenin savcısını adliyede makamında şehit eden katilleri rahatça savunup onlara sahip çıktılar ama kitleleri bundan hiç şikayet etmedi…

Adamlar hakim öldüren, kadınları nişan tahtası yapan katili ülkenin en güzide sanatçısı ilan etti, ülkenin istihbarat operasyonunu ifşa eden, vatanın sırlarını satan müptezele en iyi gazeteci ödülü verdi, Solcu militanları saklayanı devrimci, PKK’ya destek vereni yurtsever, İslam’a düşmanlık edeni çağdaş, kadın dövüp iktidara saldıran televizyoncuyu, kadınlara “yollu” deyip tecavüzcüyü aklayanı doğru haberci, beş kuşak ülkeyi soymuş ve İslam düşmanlığı ve Batı hayranlığından başka hiçbir özelliği olmayan politikacıyı dürüst politikacı, Türkiye düşmanlarını sevimli, ülkenin faydasına olan her şeyi kötülemekle vazifeli medyayı özgür basın diye sahiplendi, ne kendi kitlesinde ne de çevresinde buna karşı tek kötü söz eden kimse çıkmadı, çıkmaz da…

***

Kadın haklarını koruyoruz diyerek sadece İslam’a ve Müslüman olduğu için iktidara saldıran kadın dernekleri, ne CHP’de ardı ardına patlayan tecavüz skandallarına ne HDP’nin tecavüzcü vekillerine ne PKK’nın dağa kaldırdığı çocuk kızlara dair tek bir açıklama yaptı. Duydunuz mu? Duyamazsınız!

Her gün, süreci dünyada en iyi şekilde yürüten sağlık bakanlığına vuran Tabipler Odasının koronanın en çok olduğu İstanbul’daki toplu taşıma rezaleti için tek laf ettiğini duydunuz mu mesela? Etmezler…

Çünkü adamlar ne olursa olsun, kavga ettiklerinin farkında. Bu bir savaş ve onlar savaşta aynı safta durdukları insanları en aşağılık fiili işlese bile satmıyor, yıkmıyor, sahipsiz bırakmıyor koruyor, arkasında duruyorlar.

Çünkü varsa yoksa kendi ikbalim, kendi kasam, hısmım, masam, geleceğim diyenlerle kavgaya girilmez, girdiğin kavgadan zafer elde edemezsin…

Savaş, savaşçılarla yürütülür. Savaşçısına, mücadele eden, safında az-çok bir şey yapmaya çalışana sahip çıkmayan cephe çöker…

Yanındaki düştüğünde elini uzatacağına bir tekme de kendisi vuran adamla kavgaya mı girilir?

Aynı safta olduğun insan bazen yanlış söz ediyor, bazen söz doğru ama üslup yanlış oluyor, bazen söz de doğru üslupta ama zaman yanlış, bazen zemin yanlış… Her söylediğin doğru olmalı ve her doğru her yerde söylenmez evet de, bunun için safında duran adam çakalların inine atılır mı yahu?

Yanlışı tasdik etmek veya yanlış yapanı korumaktan, sessiz kalmaktan bahsetmiyorum. Hırsızlık arsızlık yolsuzluk hainlikten bahsetmiyorum… Yanlış yapan, yanlışının bedelini öder. Burada bahsettiğim şey insan harcamak…

Davanın temel ölçülerini çiğnemek ve davaya hainlik dışında safındaki insanları harcayan her hareket yıkılmaya mahkum olur.

Ölçü bilmez edep bilmez siyaset bilmez ilimsiz fikirsiz kalabalıkların elindeki telefonla mı kim dost kim düşman belirleyeceksin?

Hoca ölçülere göre bir şey söylüyor, Prof. Yaşanan bir yanlışlığı uyarmaya çalışıyor, derviş kendince dertlendiği meseleyi dile getiriyor, doktor gayet doğru tavsiyede bulunuyor, yazar bir şeyin derdinden ikaz ediyor, gazeteci içerden olarak yapılan yanlışlığı “düzeltilsin ki daha da büyük yanlışa götürmesin” diye söylüyor... Doğru veya yanlış, zamanlı veya zamansız, uslüplu veya üslupsuz… Senden olan, seninle olanı, Hakikat kaygısı ile söylediği sözlerden dolayı harcamak sana fayda mı getirir sanıyorsun?

Hadi karşı taraf hedefe koyup linç ediyor. Adamlar İslam düşmanı, İslam ölçüsünü söyledi diye Diyanet İşleri Başkanını bile hedefe koymaktan çekinmeyen zihniyet senin hocalarını harcamaktan mı çekinecek. Onlar hedef gösterince “hedefteki ile” aynı düşüncede olmadığını ispatlamak için başlıyorsun vurmaya… Yahu, karşı taraf senin, safındakine vurduğun için seni sevip el üstünde mi tutacak zannediyorsun? Adam ona vururken sana vuruyor zaten. Sen onun vurduğuna vurdukça kendine vurduğunun farkında bile değilsin. O kadar uzaksın kavga etmeye… Anlasana…

Karşı taraf senin safında gedik açma derdinde. En doğru sözü edeni, en faydalı işi gerçekleştireni, en nazik davrananını bile çiğ çiğ yemek için fırsat kolluyor anlasana!

Bizi dinlemiyor, duymuyor, anlamıyorsunuz, bari karşınızdakinden öğrenin kavga etmeyi…

Mücadele böyle olmaz. Kavga böyle edilmez. Yanındaki insanı rahatça harcayan insan safında omuz verecek kimse kalmayınca düşmanın sofrasında meze olur.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Tayyar Tercan
25-12-20
E mail: milatgazetesi.com
 
 
Yorumlar: 1
Ramazan Toprak
Serlevha cümleler...
Tarih : 25-12-20

Her bir paragrafı âdeta serlevha mesâbesinde çok güzel bir makale...

 
KAVGA ETMEYİ ÖĞRENMEK
Online Kişi: 18
Bu Gün: 326 || Bu Ay: 6.316 || Toplam Ziyaretçi: 2.215.405 || Toplam Tıklanma: 52.118.975