ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 426
Yazar: Mustafa Çelik
ÂİLENİN İTİBARSIZLAŞTIRILMASI

ÂİLENİN İTİBARSIZLAŞTIRILMASIAllahû Teâla, Kur’ân-ı Kerim’de “evleniniz”, “evlendiriniz” diye emrediyor, modernizm ise evsizliği dayatıyor. Evlenmeyi, evliliği, aileyi kutsamak, Allah’ın emrine tabi olmaktır. Aileyi gereksiz görmek ise modernizme kurban gitmektir.

İslam toplumlarının elinden aile nizamını alırsanız, kötülükler ambarının kapısını açmış olursunuz. Ailenin yıkılışından sonra iyilik diye geriye çok bir şey kalmaz. Artık dünyayı idare edemezsiniz.

Ailede sevgiyle doludur insan yüreği. Bundan ötürüdür ki, aile toplumun temel direği. Aile, insanların barışıdır. Aile toplumun temel taşıdır. Aile saldırılarını kaldırmaz iman. Aile, azgın dalgalarda sığınacağın tek liman. Bütün kaleler yıkılsa da ben ailede kalacağım.. Çünkü ruhum ona ait, onunla mesrur olacağım..

Kör sayılır aileyi görmeyen gözler. Düşmanın bize sıktığı kurşunlardan sayılır aileyi itibardan düşüren sözler. Modernizm, aile ocağını yıkan bir cellat. Modernizmin dayatmasıyla hayatımıza giren aileyi yıkmaya matuf bütün kural ve kaideleri al tarihin çöplüğüne fırlat!

Aileye gerek yok deme; gün gelir değer verdiklerin değer bilmez olur, el verdiğin düşersen el vermez olur!

Medeniyet aile ortamında başlar. Orada atılır medeniliğe dair ilk temel taşlar.

Aileyi itibarsızlaştırmak için söylenen her söz, yapılan her anlaşma zehirli bir oktur. Dünya için gönül yıkanlar çoktur.

“Bir milleti yok etmek isterseniz askerî istilâya lüzum yoktur. Ona tarihini unutturmak, dilini bozmak, dininden soğutmak ve dolayısıyla mânevî değerlerini, ahlâkını soysuzlaştırmak kâfîdir.”

Aile dağılırken hiç biter mi bizim sancımız. Geri dönüp baktığımızda dünyadan başkası değildir kazancımız.

Aile, İslâm ümmetinin varlık sebeplerindendir. Aile çökerse ümmet çöker. Münkir ve müşrikler küresel çapta aile müessesine karşı bir saldırı başlatmış durumdadırlar. Dizilerle, filmlerle, sinemalarla, sosyal medyayla, farklı araç gereçlerle aile yok edilmeye çalışılıyor.

Müslüman toplumlarda batılı kolaylıkla hâkim kılanlar, her batıla dini bir kılıf geçirme maharetine sahip olanlardır. Mısırlı sanatçı Muhammed Subhi’nin ifadesiyle müsteşriklerden biri der ki: “Bir ümmetin medeniyetini yok etmenin üç aşaması vardır. Bunlar başlıca şunlardır; aileyi yıkmak, eğitimi yıkmak ve örnek olan şahısların değerini düşürmek.

Aileyi yıkmak için annenin rolünü değiştirir, onu ev hanımlığı vasfından utandırırsın.

Eğitimi yıkmak için muallimleri toplumda önemsiz hale getirirsin. Öyle ki; öğrencileri bile ona hakaret edebilsin.

Örnek olanları gözden düşürmek için, âlimlerin ve fikir adamlarının değerini düşürür, onlardan şüphe duyulmasını sağlarsın. Ta ki, kimse onları dinlemeyinceye dek.”

Osmanlı devletinin yıkılışının temelinde ailede, ta’lim ve terbiyede bir de önderlik makamındaki fitne ve fesad yer almaktadır.

Tanzimat fermanından bu yana ailenin itibarını düşüren kelimeler, kavramlar lisanımızı ve lehçemizi işgal etmiş durumdadırlar. Bakınız eskide yâr ve ağyâr kelimeleri kullanılıyordu. “Yâr” kelimesi Farsça olup “yardımcı, sevgili, dost” demektir. “Manita”, İtalyancada el altındaki kadın, “flört” ise İngilizcede “işve, oynaş” anlamına gelir. Unutmayın! Kelimeler toplumun aynasıdır ve hangi aynadan kendinize bakacağınızı siz seçersiniz. Aile, dönüp dolaşıp, en sonunda biz bize kalacağımız tek sığınağımızdır. Aile, düşmanın giremediği henüz bütünüyle yıkamadığı en sağlam kalemizdir. Bize kucak açan, bizi koruyup kollayan, bize sahip çıkan huzur teknemizdir. Bu anlamda aslında, yüzyıllar boyunca onca hocamızın, âlimimizin, ulemamızın, yazılan milyonlarca kitabın, verilen milyarlarca vaaz u nasihatin yapamadığı; “Aileye Dönün” mesajını, bir virüsü sebep kılarak Rabbimiz tez zamanda mümkün kılmıştır. İşyerleri kapanmış, okullar kapanmış, sokaklar ve caddeler kapatılmış, ama aile açık kalmıştır. En emin yer olarak evlerimiz, ailemiz bize tavsiye edilmiştir. Ukbe b. Amr (ra) bir defasında, “Kurtuluş neydedir, yâ Re-sû-lal-lah?” diye sordu. Peygam-berimiz (sav), “Diline sahip ol. Evin sana dar gelmesin [evde kal, huzuru evde ara ]. Günahların için ağla!” buyurdu. (Tirmizî, Zühd: 60) Bu hadis-i şerifin manası; ailene sahip çık ve dilini temiz tut. Günahların İslâm’ı değil, seni kirletir. Ailede günahlarınıza ağlar İslâm’ı dert edinirseniz, dışarıda derdiniz kalmaz.

Asrımızda müstevli harbi ve mürtedler İslâm’la, İslam’daki aile yapısıyla mücadeleyi bir “Beka Meselesi” olarak kabul etmişlerdir. Asırlardır uyguladıkları yöntem ise imalat hatası, karakter fukaralarını kullanarak İslâm’ı bozmak, aile bağlarını zayıflatıp kopartmak, toplumun temelini sarsmaktır. Aile müessesesi için Avrupa’dan getirilen kanunlar aileyi itibarsızlaştırmıştır. Avrupa menşeli kanunlar sayesinde boşanmalar yüzde 500 artmıştır. Deprem enkazında sağ kurtulma ihtimali var, ama aile depreminde sağ kurtulma ihtimali yoktur. Aile itibardan düşerse ümmetin değeri kalmaz. Bu, böyle biline!...

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Mustafa Çelik
30-12-20
E mail: yeniakit.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
ÂİLENİN İTİBARSIZLAŞTIRILMASI
Online Kişi: 26
Bu Gün: 43 || Bu Ay: 7.397 || Toplam Ziyaretçi: 2.217.830 || Toplam Tıklanma: 52.141.653