ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 419
Yazar: D. Mehmet Doğan
“İstiklâl Marşı Şairi İstiklâl Mahkemesine düşmemek için Mısır'a gitti, vatanını terk etti”

“İstiklâl Marşı Şairi İstiklâl Mahkemesine düşmemek için Mısır'a gitti, vatanını terk etti”Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı Mehmet Âkif Ersoy Araştırmaları Merkezi Başkanı D. Mehmet Doğan, Ankara Düşünce ve Araştırma Merkezi (ADAM)’nin çevrimiçi olarak düzenlediği “Cuma Konferansı” yayınına konuk oldu.

1 Ocak 2021 Cuma akşamı youtube kanalından canlı olarak yayınlanan programda konuşan Doğan, “İstiklâl Marşı’nın 100. Yılında Mehmet Âkif Ersoy” konu başlığında önemli açıklamalarda bulundu.

Doğan yaptığı konuşmada; “2021 yılına girdik, dolayısıyla “İstiklâl Marşı Yılı” başlamış oldu. İstiklâl Marşının TBMM de kabul edildiği tarih; 12 Mart 1921 ve 2021 yılını da İstiklal Marşı Yılı olarak kutlayacağız. Bu topraklar üzerinde 100 yıllık, o tarihten bugüne yaşanmış bir tarih var. Bu aslında inişli çıkışlı bir dönem. Milli Mücadele döneminde Mehmet Âkif’in etkili olduğu dönemden daha sonra Mehmet Akif in Türkiye de yaşama şartları kalmadığından ülkeyi terk etmek zoruna kaldığı günlere gelindi. O yıllarda aynı zamanda “devrim” denilen bir takım değişiklikler gerçekleştirildi. Tüm bunlar Milli Mücadelenin fikir arka planının tersine işlerdi. Harf İnkılabına, Dil Devrimine varan hareketler bir nevi 1921-23 yılları arasındaki mücadelenin tersine çevrilmesi mahiyetindedir. Mehmet Âkif, Mayıs ayında Ankara’dan trenle İstanbul’ a döndü. Ankara’ dan yanında götürdüğü bütün milletvekillerine verilen bir İstiklal Madalyası ile yine milletvekillerine hediye edilen tüfekten ibaretti. Tabii işsizdi, emekli değildi, dönünce yeniden dergilerini İstanbul da yayınlamaya çalıştılar. O zamanın 1923 -1924 yıllarında Mısır hanedanına mensup olan Abbas Halim Paşa Mehmet Akif’i Mısıra, Kahire’ye davet etti. O da kışları oraya gitti. Yazları İstanbul’ a döndü bu iki yıl devam etti. 1925 ten sonra Âkif İstanbul’ a dönmedi, 11 yıl Kahire’de ikamet etmek durumunda kaldı.” dedi.

Gidişi ile ilgili bir beyanı yok

Konuşmasında Sebilürreşad Dergisinin kapatılma sürecine ilişkin de bilgiler de veren Doğan; “1925 yılında Şark İsyanı başladı, Şeyh Sait İsyanı yani, bu isyandan dolayı birçok gazete kapatıldı. Bu gazetelerin yöneticileri İstiklâl Mahkemelerine sevk edildi. El Aziz de, daha orası Elazığ değildi, bir İstiklal Mahkemesi kuruldu. Bu mahkemeye verilenlerden biri de Eşref Edip’ti. Sebilürreşad Mecmuasının sahibi Eşref Edib, ama Mehmet Akif’le dergiyi birlikte çıkarıyorlar. Sebirüreşşat kapatıldı. Şunu diyebiliriz; Eşref Edip Mehmet Âkif yerine mahkeme edildi, yargılandı. Ona yöneltilen sorular, isnatlar esasen Âkif’e yönelikti. Âkif Türkiye’de olsa idi, o da İstiklâl Mahkemesine çıkarılacaktı. “Camideki Şair Mehmed Akif” isimli eserimizde konuyla ilgili bir bölüm var. Orada, “İstiklâl Marşı Şairi İstiklal Mahkemesine düşememek için Mısır a gitti vatanını terk etti” diye bir cümle kurduk. Hakikat böyledir gerçekten. Mısır’da da Âkif takibat altındaydı. Daha sonra hastalığı ilerleyince Türkiye’ye döndü ama hoş karşılanmadı, takib devam etti. Peki neden takip edildi, çünkü korkulan bir adam. Halk üzerindeki tesirinden dolayı onun böyle bir şeye tevessül edebileceği düşünülüyor. Dolayısıyla takip ediliyor ve ilgililere raporlar veriliyor” diye konuştu.

Akif el üstünde tutulmalıydı

Âkif’in vatana, millete yapmış olduğu hizmetler itibariyle el üstünde tutulması gerekirken gereksiz takibatlara maruz kaldığını ifade eden D. Mehmet Doğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Elbette zihnimiz zorlanıyor, Mehmet Âkif Millî Mücadele davet edilmiş, daveti kabul etmiş, Milli Mücadele’ye her türlü destek vermiş, hem vaazlariyle hem irşat heyetlerinde hizmet almış, cephede ve cephe gerisinde hizmetlerde bulunmuş, milletvekili yapılmış, İslam Şairi olarak mecliste bulunmuş ve ısrar üzerine İstiklâl Marşı’nı yazmış. İşte, Mehmet Âkif memlekete her türlü hizmeti yapmış. Peki, tüm bunları yapanın birinin el üstünde tutulması gerekmez mi? Âkif, paradigma değişikliği yüzünden, Milli Mücadelenin tamamen dini olan düşünce arkaplanı reddedilince, Âkif’e ihtiyaç kalmamıştır. Lozan anlaşması sırasında emperyalist bir devletle masaya oturunca, bu muhtevanın tam tersi bir durum hasıl olmuştur.”

Devamı: https://www.youtube.com/watch?v=Zc-fqiNL0JU

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: D. Mehmet Doğan
02-01-21
E mail: tyb.org.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
“İstiklâl Marşı Şairi İstiklâl Mahkemesine düşmemek için Mısır'a gitti, vatanını terk etti”
Online Kişi: 26
Bu Gün: 100 || Bu Ay: 4.654 || Toplam Ziyaretçi: 2.212.483 || Toplam Tıklanma: 52.076.379