ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / ÇARPIK VAZİYETLER
Okunma Sayısı: 2313
Yazar: E. Bilge Ceylan
İLÂHİYATÇI, FEMİNİST, YAZAR...

 

 

Ne yazık... İlahiyatçılar ağız dalaşında...

 

Birkaç vakittir, kadın ve tecavüz bahsi manşetlerde yerini almaya devam ediyor. İlahiyat profesörü bir zat, tecavüz ve açık giyinme ilişkisi üzerine açıklamalarda bulundu. Feci şekilde sözlü saldırı bombardımanına tutuldu. Bu kervana, “İlahiyatçı feminist yazar” olarak künyelenmiş bir hanım akademisyen de katıldı ve “hacca giden, örtülü kadınların dahi tacize uğradıkları”nı belirtip eskilerin tabiriyle mıstarı kağıdın altından çekince sayfa üzerindeki yazılar iyice eğrileşti.
 
Değerli araştırmacı gazetecilerimizin bas-bariton ve alto yorumlarına alışagelmiştik de akademisyenlerin müsademesinden bârika-i zafer bekleme ümidimiz pek zayıfladı bu aralar. Çünkü onlar Allah kelamını okutan öğreten insanlar. Mes’uliyetleri çok yüksek bu sebepten…
 
Konu önemli. Bu şekilde de gündeme gelmesinde bile sayısız hikmetler var elbette …
 
Nur Suresinin başında “ez zâniyetü vez zâni…” diye geçer. Kadının ve erkeğin Hâlık’ı ihtar sadedinde önce kadını uyarır. Fakat hırsızlık konusunda “ves sâriku ves sârikatü” denilerek ‘dişi hırsız’ sonra zikredilir Maide Suresindeki Yüce hitapta.
 
Fakat meselenin hepimizin unuttuuğu merkez noktası şu; benim kanaatime göre:
 
‘Ayağını taşa çarpsa, bu benim başıma neden geldi?’ diye sorgulayan bir peygamberin ümmeti olarak, başımıza gelenlerle elimizle işlediklerimiz arasındaki bağlantıyı unutmamız!
 

“Size hastalıklarınızın sebebini ve ilacını söyleyeyim mi?” buyuruyor Efendimiz sav ve şöyle devam ediyor. “Hastalıkların sebebi günahlarınız ve ilacı istiğfardır.”
 
Ve dahi “Allah, şüphesiz haya eden, halim ve iffetli kimseleri sever. Edepsiz, hayasız ve ısrarla isteyenleri ise sevmez”…
 
Şimdi bunlar ağır geldi der isek; Kuraldışı yayınlarından evrensel yasalara inancının kuvvetiyle tanınan Nil Gün isimli kişisel geliştirici bir hanımefendinin Çekim Gücü adlı kitabında geçen birkaç cümleyi paylaşayım izininizle:
 
Şöyle deniyor kitapta:
 
“Dışardaki hırsız içimizdeki hırsızı davet eder. İç dünyasında kendisini suçlayan kişi dış dünyada da suçlanır…”
 
Ya Adem as nasıl affolunmuştu?
 
Hani Adem as: “Ya Rabbi, bana, her başıma geleni senden bilecek bir iman nasip et” diye dua etmişti de Rabbi onun duasını kabul buyurmuştu…
 
‘Esâtîrül evvelîn’ değil değil mi bu kayıtlar? Birer mübin delîl-i uzmâ…
 
Bunları bu fakir de ‘Bir bilen’e sorun!’ emrine ittiba ederek dayanamayıp bir büyüğüme sordum… Buyurdular ki:
 
“Evladım! Bu ‘lâ fâile illallah’ makamında olur. Onu gazete sütünlarında arama…
 
Ne de olsa acizane biz de sanal araştırmacı gazeteci statüsünde sayılırız: Sınırı muhafaza edemediysek affola…

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: E. Bilge Ceylan
24-02-11
E mail: haberkültür.net
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
İLÂHİYATÇI, FEMİNİST, YAZAR...
Online Kişi: 8
Bu Gün: 401 || Bu Ay: 859 || Toplam Ziyaretçi: 2.226.448 || Toplam Tıklanma: 52.218.551