ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DİL KALESİ
Okunma Sayısı: 3053
Yazar: C.Yakup Şimşek
MEDYA PAZARINDA DEFOLU TÜRKÇE – 59

(Nihat HATİPOĞLU – Serdar TURGUT Ahmet HAKAN)

Nihat HATİPOĞLU
(
Müslüman’ı camiyle hırpalamak01 Temmuz 2011 – SABAH)

“Burada önemli olan nokta, biz iman eden bütün müminlerin Hz. Peygamber gibi oyunları ve tezgâhları iyi ve yerinde teşhis etmemizdir.”

HATİPOĞLU, cümlesini isabetli dizememiş, fikrini de bu yüzden doğru yazamamış. Böylece, şimdiki gramer kitaplarının “anlatım bozukluğu” diye isimlendirdiği, eskilerin ise “ta’kid” dediği ifade kusurunu işlemiş. Hem de iki kere:
1) Cümle bu hâliyle okundukça “Hz. Peygamber” ile “oyunlar ve tezgâhlar” arasında bir teşbih (benzetme) yapıldığı sanılabilir.
2) Lüzumsuz kelime tekrarı var: iman eden bütün müminler…”

 Bu cümlenin doğru kuruluşu mesela şöyle olabilirdi:

“Biz müminler, bütün oyun ve tezgâhları Hz.Peygamber gibi iyi ve yerinde teşhis etmeliyiz.”

 

*** 


Serdar TURGUT

(Bana sürpriz yaptı30 Haziran 2011 – HABERTÜRK)


“Çünkü ben o markayı giyersem yakında uluslararası piyasalardaki tüm prestijlerinin ortadan kalkacağını geçmiş tecrübelerimden biliyorum.”


Çok sık yapılan bir hata burada da göze çarpıyor: “geçmiş tecrübe...”
Bu “tecrübe” denen şey “geçmişte görülen vakalardan, yaşanmış hâllerden edinilen bilgi” demektir.
“Gelecek tecrübe” diye bir mefhum olamaz.
Dolayısıyla,tecrübekelimesinde zaten bir “geçmiş” vardır. Bu söze tekrar bir “geçmiş” karıştırmanın lüzumu yoktur.

***

Ahmet HAKAN
(Göğsüm daralıyor yüreğim kabarıyor 30 Haziran 2011 – Hürriyet)

“Ben en çok Sırrı Süreyya Önder, Leyla Zana ve Ertuğrul Kürkçü’nün yeminini merak ediyordum. Onlar da Meclis’e gelmeyince Balıkesir’den sonra ekran önünde hafiften sıkılmaya başladım.”

Ahmet HAKAN ikinci cümlede aşağıdakilerden hangisini söylemek istiyor?
A)
Onlar da Meclis’e gelmeyince Balıkesir mebuslarının yemin etmelerinden sonra ekran önünde hafiften sıkılmaya başladım.
B) Onlar da Meclis’e gelmeyince Balıkesir
’i geçtikten sonra arabadaki ekran önünde hafiften sıkılmaya başladım.
Offf!..
Ben de artık sıkılmaya başladım.
Muharrirân-ı meydân-ı medyanın cümlesinden…
Yoksa siz de mi?..

 

Yazar: C.Yakup Şimşek
01-07-11
E mail: c.yakup_simsek@dogrulus.com
Yazar Hakkında Bilgi ve Diğer Yazıları
 
 
Yorumlar: 1
Vahabzade
Yazarın Sualine Cevap
Tarih : 01-07-11

Evet...

 
MEDYA PAZARINDA DEFOLU TÜRKÇE – 59
Online Kişi: 21
Bu Gün: 73 || Bu Ay: 1.456 || Toplam Ziyaretçi: 2.228.016 || Toplam Tıklanma: 52.234.129