ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / AKTÜALİTE
Okunma Sayısı: 2255
Yazar: Erkam Tufan Aytav
TÜRKİYE'DE SOL VE YARDIMSEVERLİK

Afrika’da yaşanan içler acısı dram gündemimizde. BM son yüzyılın en büyük afetinin yaşandığını söylüyor.

Afetin boyutunu anlamak için aşağıdaki cümleleri okumak yeterli.

Açlık nedeniyle Somali'de son 90 günde 5 yaşın altında 29 bin çocuk ölüyor, Yardım kapına gitmek için yola çıkan her 2000 kişiden 500ü yolda can veriyor. Haftalarca yürüyerek yardım kampına ulaşmayı başaran insanları akli ve zihni olarak tükenmiş oluyor. Yemek yiyebilir hale gelmeleri için bile 10 günlük tıbbi tedavi görmeleri gerekli.

Her afetten sonra olduğu gibi insanımız çeşitli yardım kuruluşları üzerinden yardımlarını muhtaç insanlara ulaştırıyor. Civanmertliğini, fedakârlığını tekrar gösteriyor. Dünyanın öbür ucunda deprem olsa ona da koşuyor, Hıristiyan, Müslüman fark etmiyor.

Fakat dikkatimi çeken bir husus var ki cevabını bulmakta ciddi zorluk çekiyorum. Her nedense bu tür yardım kuruluşları –bakın yardım edenler demiyorum- genellikle İslami hassasiyeti olan insanların bir araya gelmesi ile oluşmakta.

Üç ay önce Darfur’a da gittiğimde aynı manzarayı gördüm. İslami hassasiyeti olan sivil toplum kuruluşları önderliğinde ciddi yardımlar yapılmış Darfur’a. Kızılay ve TİKA gibi devlet kurumlarının da ciddi yardımları söz konusu ama devlet kuruluşu olmaları ciheti ile bu yazının konusu değil.

İnsanın aklına takılmadan edemiyor, neden ülkemizde sol tandanslı bir sivil toplum kuruluşu fakir fukaraya, afet zedelere, açlıktan ölmekte olan insanlara yardım etmek için girişimde bulunmaz?

Neden sol bir sivil toplum kuruluşunu ön sıralarda yardım için koştururken görmeyiz?

Gerçekten garip bir durumdur bu.

Dünyanın öbür ucundaki afetzedeyi geçtim ülkemizde ciddi fakirlik içinde yaşayan insanlara yardım eli uzatmakta bile sol STK’ları göremiyoruz.

Sol genelde sadaka ve zekât kültürü diye bu yardımları hep aşağılamıştır. Gerekçe olarak ta sadaka ve zekâtlarla bu işin çözülemeyeceğini, problemin yapısal olduğunu, kapitalist sistem değişmeden, sömürü düzeni ortadan kalkmadan bu sorunların halledilemeyeceğini söyler.

İyi de adam orada açlıktan, susuzluktan ölüyor. Senin yapacağın yapısal değişikliğe vakti yok.

Şu an Afrika’da acilen ameliyat edilmezse hayatını kaybedecek kişi sayısı 5000, sadece Somali’de her gün ortalama açlık ve susuzluktan ölen çocuk sayısı 322.

Sol’un yardım severlik konusundaki özürlülüğünün bir başka sebebi de elini cebine atma konusunda alışkanlığının olmamasıdır.

Varsa yoksa işi İstiklal caddesindeki Çiçek Pasajı’nda dünyadaki yapısal değişikliğin ne şekillerde yapılacağına dair ahkâm kesmektir. Muazzam teoriler havalarda uçuşur.

Akşam çakırkeyf eve döndüğünde rüyasında bütün problemlerin çözülmüş olduğunu da görür.

Bu sebeple İstiklal caddesine sıkışmış Türkiye Sol’u reel hayattan kopuk ve marjinaldir.

Ne kadar isterdim ülkemizin varoşlarında, Darfur’da, Somali’de sol bir sivil toplum örgütünün varlığını.

Ezilmişin, fakirin, mağdurun yanında ön safta koşan, hayatın içinde bir sol temennisi ile.

 

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Erkam Tufan Aytav
09-08-11
E mail: haber7.com.
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
TÜRKİYE'DE SOL VE YARDIMSEVERLİK
Online Kişi: 13
Bu Gün: 146 || Bu Ay: 1.786 || Toplam Ziyaretçi: 2.229.117 || Toplam Tıklanma: 52.243.075