ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 2569
Yazar: Ebubekir Gülüm
ÖĞRETMENLİĞİN GÖZDEN DÜŞÜŞÜ

Hem insani ve manevi açıdan taşıdığı yüklü misyon hem de dünyanın her tarafında her zaman akçeli karşılığı bulunan bir meslek olarak öğretmenlik, maalesef itibarını yitirme tehlikesi ile karşı karşıyadır.


Halbuki düne kadar çocukların ilk sırada saydığı ideallerden birisiydi. Kutsaldı. Diğer iş ve meslek grupları bir yana öğretmenlik bir yanaydı.

Bir bina için mimarın önemi neyse, bir ülkenin ayakta kalması, güçlenmesi ve kalkınmasını sağlayacak nesilleri yetiştiren eğitimcilerin önemi de oydu.

Aslında bu topraklar, öğretmenin ve öğrenmenin değerini bilen bir inançla yoğrulmuştu. Kendisine bir harf öğretene köle olacak kadar kıymetini bilirdi 'öğretmenin'. Daha düne kadar aksakallı hocaların, öncülüğünde fetihler gerçekleştirilmişti.

Yedi düvele karşı verilen Kurtuluş Savaşı'nda yine muallimler, müderrisler ve talebeler en ön saflarda cepheye koşmuşlardı.

Fakat önce geleceğin nesillerini şekillendiren bu eli öpülesice insanlar ümidini yitirdi. Sonra toplum ve gençler, öğretmenliği bir ideal meslek olarak görmekten vazgeçti.

Bugün artık, okul koridorlardaki öğretmenler karamsar, mutsuz ve heyecansızdır. Fakülteyi bitiren öğretmen adayları; umutsuzdur, pişmandır. Halen okuyanlar öğrenciler ise; çaresizdir, bitaptır.

Nerden mi çıkardık bunu? İşte cevabı.

Eğitimbirsen, 01-15 Kasım 2011 tarihleri arasında; İstanbul, Ankara, İzmir gibi 12 ilde, 1200 öğretmenle yüzyüze hayata ve gündeme ilişkin konularda araştırma yapmış.

Titiz ve ciddi bir bilimsel çalışma olmuş. Öğretmenlerin karşı karşıya bulunduğu problemleri ve çözüm önerilerini net biçimde ortaya koyuyor. İnşallah Milli Eğitim Bakanlığı, inceleme fırsatı bulur.

Çarpıcı sonuçlar var araştırmada.

Öncelikle öğretmenler, mesleklerinin gitgide önemini yitireceğini düşünüyor. Ankete katılanların yüzde 45,3'ü bu kanaatte. Gerçekten ciddi bir oran. Yüzde 11,9'u da en az tercih edilen meslek grupları arasında yer alacağına inanıyor. Öğretmenliğin gözden düşmesi demek, ülke için tehlike çanlarının çalması demek. Çünkü her şeyin başı cehalet.

Olumsuz görüş bildirenlere nedeni soruluyor. Tahmin edildiği gibi kahir ekseriyetin cevabı, ücretsiz yetersizliği. İkinci sırada ise, gereken değer ve önemin verilmemesi geliyor.

'Maaşınızla geçinebiliyor musunuz?'.

Bu soruya 3 öğretmenden ikisi yani yüzde 66,4'ü 'geçinemiyorum' cevabını veriyor. Halbuki her sektörde müthiş bir kalkınmadan, refah düzeyinin artmasından ve kişi başına düşen milli gelirin 10 bin doların üzerine çıkmasından bahsediliyor.

Acaba pastadan, öğretmenin payına hiç mi düşmüyor?

Ek ders ücretleri, kimseyi tatmin etmiyor. 'Yeterli değil' diyenlerin oranı yüzde 85,6. Bu oran ciddi bir sorun olduğunu gösteriyor. Neşter vurmaya buradan başlamak lazım galiba. Halbuki yapması da zor değil.

Cumhuriyetin ilk yıllarında bir öğretmenin maaşına 25 adet cumhuriyet altını alınabiliyorken, bugün ise 3 adet alınabiliyormuş.

Sormak lazım. 5 yıllık cephe savaşından çıkmış bir devlet olarak o zaman mı zenginmişiz yoksa şimdi mi? Ya da şöyle soralım. Öğretmenimize o zaman mı değer veriyormuşuz yoksa şimdi mi?

Araştırmada iki önemli sonuç daha var.

'Yeni anayasadan beklentiniz nedir?' sorusuna öğretmenlerin yüzde 54,5'i daha özgürlükçü bir anayasa cevabını veriyor. Kalanlar ise, özgürlüğün yanı sıra daha muhafazakar olmasını ve ayrıntılı olmamasını da istiyor.

Son aktaracağımız veri ise, depremle ilgili. Van'da yıkılan okul binaları, öğretmenleri tedirginliğe sevk etmiş. Çünkü yüzde 40,4'ü okulunun depreme dayanıklı olmadığı görüşünde.

Daha da önemlisi, yüzde 46,6'sı deprem esnasında nelerin yapılacağına dair hem kendilerine hem de öğrencilerine bir eğitim, seminer, kurs vb. verilmediğini söylüyor. Deprem gerçeğiyle yeniden yüzleştiğimiz bir ortamda, oldukça vahim bir tablo doğrusu.

Eğitimbirsen'in çözüm önerileri ise şöyle.

Mesleğin toplumda statüsünün ve saygınlığının artması için gerekli tedbirler alınmalı.

Her geçen gün alım gücü düşen öğretmenlerin ekonomik sorunları acilen çözülmeli.

Muadili olmadığı için eşit işe eşit ücret düzenlemesinden yararlanamayan öğretmenlerin, tek başına durumları yeniden gözden geçirilmeli.

Kıdem artışı, OECD standartlarına uyarlanmalı.

Şubat ayı eş durumu tayinleri tekrar getirilmeli. Ek ders ücretleri artırılmalı. Rotasyona son verilmeli. Okullara deprem dayanıklılık testi yapılmalı.

Tüm bunların, gelecek yıl 24 Kasım'a kadar çözülmesi dileğiyle.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ebubekir Gülüm
15-06-12
E mail: milligazete.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
ÖĞRETMENLİĞİN GÖZDEN DÜŞÜŞÜ
Online Kişi: 22
Bu Gün: 304 || Bu Ay: 10.200 || Toplam Ziyaretçi: 2.223.209 || Toplam Tıklanma: 52.188.884