ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MEDYADAN
Okunma Sayısı: 3086
Yazar: Ali Nur Kutlu
Yalan Medya Düzeni-3... Medyada kim tasfiye olacak?

Medya dünyasının klasikleşmiş numaraları vardır. 'Medya etik ilkeleri, basın özgürlüğü, kamu görevi' gibi havalı kavramlarla toplumun, milletin, kamuoyunun üzerinde baskı yaparlar. Bunların çoğundan habersiz okuyucular, atılan zokayı genelde yutarlar.

Sanırsınız ki toplumun en rafine, ne az kirlenmiş sektörü medyadır. Günahsız bir aziz gibi yazarlar, oysa şeytanın avukatlığını yapar haberiniz olmaz.

Dünyada en rafine şeytan avukatlığını İngilizler yapar. Doğal olarak İngiliz basını da medya dünyasının en sinsi şeytanının avukatıdır. Reuters, Financial Times, The Guardian gazeteleri ve BBC dünyada en ince manipülasyon yapan ve en iyi zoka hazırlayan ekiptir.

Türk basını bu kadar rafine işler yapamaz. Çünkü en büyük medya grubu olan Doğan Medya, Alman ekolünden gelir. Almanlar da biraz kabadır bilirsiniz. Axel Springer Doğan Grubu'nun ortağı, Bild Gazetesi Yayın Yönetmeni sarışın Kai Diekmann da Ertuğrtul Özkök'ün ilham meleğidir (Özkök sık sık Diekmann ile yurt dışında buluşup medyanın geleceğini tartışır ama Özkök döndüğünde köşesinde nedense 60 yaş fantezileri paylaşır köşesinde).

Türk medyasının bir bölümünü eski dönem dişçilere benzetebiliriz. Hani eskiden berber, dişçi, baytar, iğneci olan Ökkeş yok muydu? İşte Türk medyasının durumu da böyledir. Berber koltuğunda kerpetenle diş çeken, at toynağına törpü yapan adam ne kadar ince ve estetik olursa bizim medya da o kadar estetik yapıyor işini.

Gazeteyi gözümüze soka soka siyasi taraf tutuyorlar, burnumuza soka soka da patronun işini kovalıyorlar. Sonra birinci sayfadan 'biz sadece okuyucudan talimat alırız' diyerek baba editör manifestoları yayınlamıyorlar mı insanın kendini Hürriyet'in giriş kapısına pas pas gibi seresi geliyor. Böyle ilkeli gazete olabilir mi? Enis Berberoğlu'nun kaleminden çıkan bu editör yazılarını biriktiriyorum. Bir gün ibreti alem olsun diye iletişim fakültelinde ders olarak okutturacağım (kim beni hoca yapacaksa artık).

Türk medyasında siyasi taraf tutmayan bir tek gazete ya da televizyon yoktur. Bazıları tuttuğunu açıkça ifade eder, bazıları (Hürriyet gibi) tarafsızmış gibi yapar. Okuyucuyu aptal yerine koyup gizli mesajını satır aralarına, çirkin fotoğraf altına ve imalı spotlara saklar.

Türk medyası son yılların en büyük krizini yaşıyor bence. Etik olarak, teknik olarak, siyasi olarak ve meslek olarak. Çok büyük tirajlar kaybetmesine rağmen dağıtımdan parayla gazeteyi alıp bedava dağıtıp, çöpe atarak şişik tirajla reklam almaya çalışıyor. Bir yayın yönetmeni için utanç duyulacak yalan tiraj raporları yayınlıyor.

Her Pazartesi köşesinde (sanki Pulitzer ödülü almış Hemingway mübarek) 'yüksek düzeyli' medya dersleri veren Ekrem Dumanlı, 1 milyon satan bir gazetenin neden kamuoyu oluşturamadığını açıklayamaz. Bir kişinin 20 defa abone olduğu Zaman Gazetesi basın tarihinin en büyük tiraj oyunlarını yapan gazete olarak tarihe geçti bile.

'Özgür basın baskı altında' numaraları çeken Hürriyet ile Zaman'ın kan kardeşliği yapacağı Başbakan'ın gezilerinden anlaşılmıştı ilk. Enis ve Ekrem Başbakan'ın yurt dışı temaslarına gittiklerinde (o zaman zuladan hançeri çıkarmamışlardı) nedense sabahları hep ikisi birlikte sağlıklı yaşam yürüyüşlerine çıkıyordu. Yemeği birlikte yiyor, hatta çekirdeği bile birlikte çitliyorlardı (inanın bunu gözleriyle şahit olan biri anlattı).

Şimdi Hürriyet bir yandan, Zaman öteki yandan özgür basın numaraları çekip okuyucuyu tiye alıyorlar. Arada Radikal ve Taraf'ı kullanarak operasyonda adres şaşırtmaya çalışıyorlar. Oysa hepsi aynı Hobit mahallesinde kapı komşular.

Medyanın yalan dünyasında bu son yazım. Aslında on tane daha yazabilirim. O kadar çok malzeme var ki ama değmez. Ciddiye almayın bir kısım medyayı. İnanın kişisel egoları yüzünden gazetelerini, cemaatlerini batıran, ülkeyi kaosa sokan, gözlerini kin ve nefret bürümüş zavallılarla doludur bu medya.

Siz gazeteleri okurken bu dediklerimi düşünün. Hobitlerin mahallesinde cüce fikirli insanlar kendilerini dev aynasına görüyor sadece. Hepsi bu.

Yakında tüm bu karmaşa bitecek ve Türkiye büyük yürüyüşüne devam edecek. Bazı gazeteler batacak, bazı patronlar bu sektörden kovulacak, bazı yayın yönetmenleri de bu ülkeden kaçacak.

Medyanın bir kısmı için kabus başlar yakında.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ali Nur Kutlu
24-02-14
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
Yalan Medya Düzeni-3... Medyada kim tasfiye olacak?
Online Kişi: 15
Bu Gün: 171 || Bu Ay: 10.418 || Toplam Ziyaretçi: 2.223.837 || Toplam Tıklanma: 52.196.038