ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / AKTÜALİTE
Okunma Sayısı: 2165
Yazar: Hacı Yakışıklı
GİTTİ DERSHANELER, GELDİ PARTİLER!

GİTTİ DERSHANELER, GELDİ PARTİLER!Fırından yeni çıkmış partiler ile sicili kabarık eski partiler millete seslenerek, “Lütfen bizi 4 yıl iktidara getirin” derken aslında “Bizim size zulüm edeceğimizi biliyorsunuz fakat bu sefercik cellâdınızı yeniden baş tacı edin” demeye getiriyorlar! Bunların hali “Allah’ım ne olur milli piyango bana çıksın” diyen adamın durumuna benziyor! Hâşâ “Allah’ım sen kumarı yasakladın ama bu sefercik bana müsaade et” demek isteniyor!

Herkesin parti kurma hakkı var velâkin adamlar neredeyse Türkiye’yi Böl-Parçala-Yönet Partisi kuracak! Diyelim ki haydi böyle bir parti de kuruldu. Bunun toplumsal tabanı olacak mı? Hayır, marjinal kalacaklar! Hiçbir siyasi boşluğu dolduramayacaklarını kendileri de biliyor. Seçimlere girmek umurlarında değil! Maksat seçim öncesi “birleşme” sürecinin pazarlık aşamasında eli güçlendirmek!

Şöyle diyecekler: “Bak Sayın Genel Başkan; tabeladan olsa bile partim var. Bana 3-5 vekillik çıkarıver, ben de senin partinle birleşmiş olayım! Maksat senin reklamın olsun, bir parti daha bünyemize katıldı diye hava at; biz de arada nasiplenelim.”

Ülkemizde resmen faal vaziyette “93 siyasi parti” var!

Bunların 26’sı seçimlere giriyor, kalanlar hem seçimlere girmiyor hem partiyiz diye ortalıkta geziyor! Bu durumdan utanın da parti olacağınıza dernek olun, daha iyi değil mi? Siz bu yazıyı okurken parti sayısı 100’e çıkmış da olabilir. 1 ayda 4 parti kuruldu. Amacı seçime girmek olmayan sözde partiler!

Parti isimleri de “hep aynı kelimeler” etrafında dönüp duruyor.

“Türkiye” kelimesi tam 15 siyasi partide geçerek rekor kırıyor! Niçin bir parti, Türkiye ismini kullanır anlamıyorum(!)… Almanya İşçi Partisi olacak değil ya! İkinci sırayı 8 siyasi partide geçen “Demokrat” kelimesi alıyor. İşçi ve sosyalist kelimesi 7 partide; hak, halk, hareket kelimeleri 5’er siyasi partide geçiyor! 3’er partide geçen kelimeler şöyle: Adalet, Cumhuriyet, Milliyetçi, Büyük, Özgürlük, Emek, Devrimci, Kurtuluş, Anadolu! Merhum Abdurrahim Karakoç; “Mânâlar iplikten incedir amma, kelimeler biraz kalınca Hasan” derken bu gerçeği idrak etmişti!

En son Emine Ülker Tarhan “Anadolu Partisi” kurdu, İdris Bal’ın “Demokratik Gelişim Partisi”ni, İdris Naim Şahin’in “Millet ve Adalet Partisi”ni ve Mustafa Özçelik’in “Kürdistan Özgürlük Partisi”ni unutmayalım! Bunlar Türkiye’de ilkleri gerçekleştirdi! Bal’ın partisi daha ilk toplantıda “Burada demokrasi yok” denerek istifa ile tanıştı! Yine Bal’ın ilk kitlesel basın toplantısı rekor katılıma sahne oldu. Toplantıya sadece bir basın mensubu katıldı ve hiper demokrasili cumhuriyet tarihinin en az katılımlı basın toplantısı unvanını kazandı!

Emine Hanım ise CHP’den ayrıldığını belli ediyor! CHP nasıl ismiyle alakasızsa, Anadolu Partisi de öyledir! En ilginci Mustafa Özçelik’in partisi; Türkiye’de ayrı devlet istiyoruz deyip yine Türkiye’de parti kuruyor! Biz Musul, Kerkük, Rojava’nın Türkiye’ye katılması için ufuk çalışması yaparken, bölünmek kurtlara yem olmaktır! Sorunları içeride çözmeliyiz!

Türkiye’de memleketini bombalayan iradenin başına geçen Kemal Kılıçdaroğlu parti lideri, İngiliz vatandaşı Mehmet Ali Alabora aktivist, 60’lık Sezen Aksu minik serçe, boksör Ekrem Dumanlı genel yayın yönetmeni, vur patlasın Flash Tv televizyon kanalı olabiliyorsa; seçime girmeyen partiler de demek ki “kitlesel parti” olabiliyormuş! Bunların kerevetine bile çıkılmaz!

Bizim için herhangi bir parti değil, bunların millet yararına çalışması önemli! Siyasi hayatta olduğu gibi günlük yaşantıda da takdir etme ile dalkavukluğu, eleştiri ile hakareti birbirinden ayırın! Söylemekten dilimizde tüy yumakları oluşsa da bir daha diyelim! Hükümet ve mensupları eleştirilemez değildir! Taleplerinizi gerçekleştirmiyorlarsa derhal isteyin, peşine düşün! Aynısı muhalefet için de geçerli! Türkiye için “gelen ağam değildir, giden paşam değildir” döneminin önsözü yazılmıştır! Şimdi tüm kitabı yazıp orta vadede nokta koymanın zamanı geldi.

Yazının başlığına dönüp ilk cümleyi sona yazalım: Bunca siyasi hengâme içinde dershanelere ne oldu? Hani ağlayanlar, sızlayanlar, beddua fışkırtanlar ne oldu? Gitti dershaneler, geldi partiler! Karakterler aynı!

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Hacı Yakışıklı
22-11-14
E mail: yeniakit.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
GİTTİ DERSHANELER, GELDİ PARTİLER!
Online Kişi: 13
Bu Gün: 255 || Bu Ay: 9.512 || Toplam Ziyaretçi: 2.221.269 || Toplam Tıklanma: 52.165.532