ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / AKTÜALİTE
Okunma Sayısı: 3342
Yazar: Ayşe Müzeyyen Taşçı
PABUCUMUN OTORİTESİ!

Ayşe Müzeyyen Taşçı

Pabucumun otoritesi, Siyonist terör devletine!…

Avânelerine!...

Dünyayı “Türkçe sözlü hafif müzik”* eşliğinde okuyanlara!...

Sürekli karanlığa bakmaktan, aydınlıkta kör olanlara!..

Ve bir türlü şifa bulamayan marazi beyinlere!..

Vicdan adına, merhamet adına, adalet adına bir çift sözüm olacak..

İnsanlığı tehdit eden her türlü felaket karşısında, güçlerini birleştiren tüm vicdan sahiplerinin sesi olan İHH, sizin gibilerin görebileceği türden bir örgüt olmayabilir.

Kendinizi aklamak, suçunuzu örtmek, vicdanınızı bastırmak için; İHH gibi evrensel ve insani değerler çerçevesinde var olan bir kuruma, illegal senaryolar yazma çabanız beyhudedir…

Zira İHH bu gün başta Türkiye olmak üzere tam dokuz farklı bölgede –Orta Doğu, Avrupa, Afrika, Balkanlar, Amerika, Orta Asya, Güney Asya, Kafkasya- ve 120 ülkede insani yardım faaliyetleri gerçekleştirmektedir.

Aklıselimlerin rahatlıkla algılayacağı gibi; İHH üzerinden paranoyalar üretme çabaları anlamsız ve bir o kadar da “maksatlıdır”.

Evet; İHH sadece ihtiyaç sahiplerine gıda yardımı yapan bir yardım kuruluşu değildir. Bilakis; savaşların, işgallerin, afetlerin yaraladığı –insanlığı- sosyo-psikolojik anlamda tedavi etmeyi, toplumu onarmayı amaç edinmiş bir örgüttür.

Pek çok savaş ve afet bölgesinde oluşturduğu rehabilitasyon merkezleri, mülteci kamplarında başlattığı meslek edindirme kursları bunun küçücük bir kısmını oluşturmaktadır.

Afrika’da yaşanan açlığa ve yoksulluğa kalıcı çözüm olması bakımından açmış olduğu 1.200 adet su kuyusu bölgenin yaşam damarlarını beslemektedir.

Ayrıca yoksulluk, iyi beslenememe vs gibi sebeplerden dolayı ortaya çıkan körlükleri–gönüllü doktorların yardımı ile gerçekleşen ameliyatlarla-aydınlığa dönüştürmektedir ki, bu çalışma bu gün 38.591 kişiyi ışığa kavuşturmuştur.

Yine Afrika’da faaliyet gösteren misyonerlik çalışmalarını engellemek üzere tam 41 mescit inşa ederek bölge halkının dini değerlerini koruma altına almıştır.

27 ülkede savaşlar, işgaller ve doğal afetler sonucu yetim kalmış 16.000 çocuğun himayesini –sponsorlar- aracılığı ile üstlenmiştir.

Her yıl 120 ülkede gerçekleştirdiği Kurban çalışmaları ile hem ihtiyaç sahiplerine ulaşmakta ve hem de milletler arası kardeşlik köprüleri inşa etmektedir.


Orta Asya’da yaşanan Çin işgalindeki Uygur Türklerinin özgürlük mücadelesine destek vermekte, Balkanlarda, Kafkaslarda yaşanan tüm sıkıntılı durumlarda bölge halklarına el uzatmaya devam etmektedir.

Sözü fazla uzatmaya gerek yok, zira güneş balçıkla sıvanmaz. Yapılan işler açıkça ortadadır.

Şimdi; insanlığın vicdanına dokunan böylesi bir insanlık hareketini, başkalarının topraklarını işgal eden, kan döken, cinayetler işleyen bebek katillerinin anlaması algılaması imkânsız elbet.

Caniliğin fotoğrafını Mavi Marmara’dan resmeden, en teçhizatlı en donanımlı askerleri ile tüm dünyaya madara olan Siyonistlerin tırsaklığına yenik asker resimleri ile yaptığı propagandalara kanan ve onların gerçek yüzlerini görmemekte ısrar edenlere, katilleri aklama telaşına düşenlere söylenebilecek en güzel söz insanlığın vicdan sesidir.

Pek çok farklı inanç, kültür ve milliyete sahip gönüllüleri etrafında toparlamayı başarmış İHH, bu sesten sadece bir tanesidir. Ve o sesi kısmak için, illegal hesapların içerisine çekmeye çalışanların oyunları kesinlikle kendi ayaklarına dolanacaktır.

Mavi Marmara’nın özgürlük seferi, o seferde sonsuzluğa uçurduğu şehitleri dünyanın gözünü ve kulağını tıkadığı bir drama dikkat çektiği gibi, bir bakıma insanlığın saflarını da netleştirmiştir.

Artık kim kimdense ondan yana saf tutsun…

Zalimden mi, mazlumdan mı yanayız…

Öldürenden mi, yaşatmak için çabalayandan mı?.

Tercih bizim!…


* Türkçe sözlü hafif müzik, bizim çocukluğumuzda radyolarda program boşluklarını doldurmak için kullanılırdı. Olmadı “hafif batı müziğine” geçiş yapılırdı.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ayşe Müzeyyen Taşçı
12-06-10
E mail: 8sütun.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
PABUCUMUN OTORİTESİ!
Online Kişi: 23
Bu Gün: 215 || Bu Ay: 10.111 || Toplam Ziyaretçi: 2.222.978 || Toplam Tıklanma: 52.185.477