ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 2864
Yazar: Kemal Öztürk
BATININ 4 İŞGAL PROPAGANDASI

TARİH BOYUNCA DÖRT SALDIRI VE DÖRT SAVUNMA HATTISon iki yüz yılda dört büyük saldırıya maruz kaldı Osmanlı toprakları. Tümüne karşı amansız direniş gösterdi. Bunu dünkü yazımda anlatmıştım.

Her işgal saldırısının bir odak noktası ve hepsinin ayrı propaganda taktikleri vardı. Şimdi bunlara bakalım:

1. Propaganda: Dini ayrımcılık

İngiltere, Hollanda, Protekiz, İspanya, Fransa, Rusya sömürge dönemlerinden itibaren işgal ettiği her ülkede, çok sayıda kilise, okul ve hastane açtı. Buradan büyük bir Hıristiyanlaştırma çalışması yaptı.

1800 yılların başında Avrupa modernizmin en zirve günlerini yaşarken ve dinden hızla uzaklaşırken, dış politikasında dini güçlü bir argüman olarak kullanmayı bırakmadı.

Osmanlı topraklarındaki Hristiyan tebaanın dini haklarını korumak adına yoğun baskı yapmaya başladı. Bu konu sürekli gündemde tutuldu. Ruslar Ortodoks, Almanlar, Fransızlar ve İngilizler de Katolik ve Protestanların dini haklarını bahane ederek iç işlerimize karıştı. İnanç, ibadet özgürlüğü, ibadethanelerin durumu politik baskı aracına dönüştürüldü.

Böylece Balkanlardaki isyanların temellerinden biri atılmış oldu, farklı dinleri Osmanlıdan kopardılar. Tanzimat, Meşrutiyet ve Lozan metinlerinde, dini azınlıklar hep ilk sırada yer adlı. Oysa 400 yıl boyunca hiçbir Osmanlı tebaası dini özgürlüklerinden dolayı şikayet etmemişti.

2. Propaganda: Etnik ayrımcılık

Batının en çok kullandığı propaganda modellerinden biri etnik ayrımcılık üzerine olmuştur. Balkanlarda dini ayrımcılığa başat olarak milliyetçiliği de körüklediler. Fransız devriminin rüzgarıyla birlikte Balkanlar bu etnik ayrışmanın pençesine düştü ve nerdeyse 10 ayrı etnik devlete bölündü. Rusya da Doğuda Ermeni ve Kürtleri bu konuda tahrik etti.

İngilizlerin en yoğun yaptığı propagandalardan biri Arap milliyetçiliği üzerindedir. Lawrence bu konuda en iyi örnektir. Avrupa gazeteleri ve ajansları, Birinci Dünya Savaşı öncesi Ermenilere, Kürtlere, Araplara ve diğer milletlere yapılan Osmanlı baskısını anlatan haberlerle doluydu. Unutmayın milliyetçilik insanoğlunun en hızlı kabaran duygusudur.

3. Propaganda: Mezhepleri ve inançları ayrıştırma

Dinleri ve milliyetleri Osmanlıdan koparan Batı bununla da kalmadı. Müslüman milletlerin tek parça ve bir arada kalmasını engellemek için İslam inancındaki farklı mezhepleri ve akımları tahrik edip, birliği bozdu. Bunun en iyi örneklerinden biri Suudi Arabistan'daki Vahhabi mezhebi ve İran/Irak bölgesinde yaygın olan Şiiliğin tahrik edilmesidir. İttihadı İslam söylemine karşı, bu propaganda geliştirildi ve etkili oldu.

Bu modele uygun tarihi bir örnek “İslamcılık” kelimesinin doğuşu üzerinedir.

“Panislamist/İslamcılık” kavramlarının doğuşu

1870-81 yılları arasında İngilizlerin Mısır ve Kıbrıs'ı, Fransızların Cezayir ve Tunus'u, Rusların da Kırım ve Kafkas bölgesini işgal edilmesine karşı Osmanlı milletleri büyük direniş gösterdiler. Osmanlı aydınları “İttihadı İslam” adı verdikleri savunma hattıyla işgale direniyorlardı.

Osmanlı topraklarında vatan savunması yapan Müslüman milletlerine karşı, Batılı aydınlar ve siyasetçiler karşı harekete geçti. Ülkelerini korumak için direnen bu Müslümanları, “Panislamist” olarak tanımladılar (tıpkı yayılma eğilimi gösteren Ruslara karşı 'Panslavizm' kavramı gibi).

Bu kavram daha sonra 'Islamist (İslamcı) olarak literatüre girdi. Kelime Türkçe, Arapça, Farsça, ya da Osmanlıcada yoktu. Kelimeyi ilk kullananlar da, 1873-78 yıllarında Franz von Werner (Alman/Asker ) ile Arminius Vambery (Alman Yahudisi/Bilim adamı) tarafından yaratılmış ve daha sonra Gabriel Charmes (Fransız Gazeteci) tarafından yaygınlaştırılmıştır. Bu propagandayı Rusya ayrıca tahrik edip, büyütmüştür (Prof. Kemal H. Karpat-İslam'ın Siyasallaşması sf. 27)

Propagandanın amacı vatan savunması yapan bu insanları, Müslüman ana kitlelerinden başka isimler takarak koparmak, yabancılaştırmak ve toplumdan enterne etmektir. Daha sonraları 'İslamist/İslamcılık' kavramı Abdülhamit başta, Batı işgaline ve saldırılarına karşı direnen herkesi, 'aşırı dinci, aşırı uç' göstermek için kullanılmıştır.

Osmanlı aydınları (Babanzade Ahmet Naim gibi) bu kavrama ve anlamına itiraz etmiş ve Müslüman kavramından başka kavram kullanılmamasını istemiştir. (Prof. İsmail Kara-Türkiye'de İslamclık Düşüncesi/1 Sf. 34)

İslamcılık, Batı tarafından sonraki yıllarda sürekli olarak Müslüman grupları dışlamak, ötekileştirmek ve aşırılığa mahkum etmek için kullanılmıştır. Günümüze kadar evrelerden, anlam kaymalarından geçen 'İslamcılık' kavramı hala dışlayıcı ve ötekileştirici bir kavram olarak kullanılır.

4. Propaganda: Demokrasi ve insan haklarını ayrıştırmak

Dinleri, milletleri, mezhepleri ve inançları ayrıştıran Avrupa, son yüz yılda demokrasi ve insan haklarını bir koz olarak kullandı. Abdülhamid'i tüm Avrupa basını bir “diktatör” olarak gösterip, baskıcı rejim kurmakla suçladı. O kadar etkili oldu ki, bir çok Osmanlı aydını, siyasetçisi buna destek verdi. Sonunda da tahttan indirmeyi başardı ve hızlı çöküş böyle başladı.

Batı daha sonra işgal etmek istediği tüm ülkelerde, diktatörlük, hukuk, demokrasi, insan hakları ve çevre kavramlarını koz olarak kullandı. Batı medyası bu siyasi propagandanın gönüllü tetikçiliğini yaptı.

Bugün de Türkiye ve Erdoğan aleyhine yapılan propaganda 100 yıl öncesiyle birebir aynıdır. Karikatürler, fotoğraflar, analizler ve hikayeler tıpa tıp uymuştur. İslamcı, Cihatçı, IŞİD'çi, Selefi gibi kavramları kimin kullandığına dikkat edin.

Tüm işgaller öncesinin bir propaganda modeli vardır. Hep suçlayıcı ve sizi savunmaya itmeyi amaçlar. Osmanlı da dahil, İslam dünyasının hiçbir zaman buna karşı koyacak güçlü medya araçları olmamıştır. Çünkü propaganda ve iletişime çok az önem vermiştir.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Kemal Öztürk
03-08-16
E mail: yenisafak.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
BATININ 4 İŞGAL PROPAGANDASI
Online Kişi: 13
Bu Gün: 15 || Bu Ay: 9.677 || Toplam Ziyaretçi: 2.221.828 || Toplam Tıklanma: 52.170.631