Ateizm ümidi yok eder intihara sürükler; İslam ebedi hayatı müjdeler

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar

Okunma Sayısı: 256

Yazar: Ali Erkan Kavaklı

Ateizm ümidi yok eder intihara sürükler; İslam ebedi hayatı müjdeler

Ateizm ümidi yok eder intihara sürükler; İslam ebedi hayatı müjdeler Haber Türk yazarı, intihar eden üniversite öğrencisi Enes Kara’nın intiharından babası Mehmet Kara’yı sorumlu tutmuş, primat diyerek hakaret etmiş.

Enes Kara, videosunda inancını yitirdiğini ve ateist olduğunu itiraf ediyor. Ateist düşünceler genci intihara sürüklemiş. İntihardan babayı sorumlu tutmak mantıksızlıktır.

Prof. Kazım Uysal, materyalizmin mantıksız olduğunu ifade eder.

“Materyalizm çıkmaz yol, gerçeklere aykırıdır, bilimle ve akılla bağdaşmaz.”(1)

Bir kitap yazarsız, bir resim ressamsız, bir bina mimarsız, bir köy muhtarsız olamaz.

Cep telefonunu yapan mühendis var da mühendisin beynini yaratan yok mu?

Robot Asimo’yu Japon mühendisler tasarlayıp yaptılar. İnsan vücudu robottan çok daha harika. Yaratanı yok demek mantıksızlık. Asimo gibi insanın da ustası var.

Ateistler, insanı yaratan sanatkârı inkâr etmemizi istiyor; evrendeki harika düzeni, düzenleyen yok, diyor.

Gençler akılsız değil diyen Altaylı’ya sormak lazım. İnsan 100 trilyon hücreden meydana gelen harika bir eser. Yaratıcısını inkâr etmek akıl alır şey mi?

Ateizmden inanca dönen Prof. Antony Flew soruyor:

“Varlıklar nasıl var oldu? Evrendeki kanunların sahibi kim? Hayat nasıl meydana geldi?”

MEB’in Fen Bilimleri kitabında sorunun cevabı şöyle:

“Canlılar kendiliğinden doğada bulunur. Cansız varlıkların bazıları doğada kendiliğinden bulunur. Doğal çevre, doğada kendiliğinden bulunur.” (Fen Bilimleri 3, s.162)

Cep telefonu kendiliğinden olmaz, kitap kendiliğinden yazılmaz. Tuğlalar bir araya gelip bina yapamaz. Fen bilimleri kitabı aklı rafa kaldırıyor, saçmalıyor.

Prof. Kazım Uysal, evrendeki entropi yasasına dayanarak der ki:

“Entropi yasasına göre cansız maddelerin kendi başına organize olarak canlı meydana getirmesi imkânsız; mutlaka İLİM, KUDRET ve İRADE SAHİBİ BİR KUDRET olmalıdır.”

Prof. Gerry Schroeder, maymun teoremi denemesinde; birçok maymunun bilgisayar klavyesine vurarak bir Şekspir sonesi (şiir) yazamayacaklarını ortaya koyar.

“Şans eseri bir sone elde etmeniz imkânsızdır, hayatın kaynağı madde ile açıklanamaz.”(2)

Bir şiir, şairsiz olmazken 25 milyon ciltlik kitap bilgisine sahip DNA yaratıcısız olabilir mi?

Yazar Raif Öztürk, plastikten eşya üretilirken kullanılan enjeksiyon sistemini anlatır. Der ki:

“Çocuk oyuncakları, otomobil parçaları, leğen, ibrik, sandalye, kavanoz kapakları, mandal, bilgisayar parçalarına kadar aklınıza gelen plastik eşyalar enjeksiyon sistemi ile üretilir. Plastik elektrik rezistanslarıyla ısıtılıp eritilir, iğne ucundan kalıba enjekte edilir, plastik kalıbın şeklini alır. Kalıpsız plastikten eşya yapılamaz.

İnsan ana rahminde göbek bağı kordonuyla kalıpsız enjeksiyon neticesi şekilsiz bir hücre yığılması olması gerekirken nasıl oluyor da mükemmel bir çocuk meydana geliyor? Bebeği bütün organları ile kim inşa ediyor?(3)

“O sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri inşa eder. Ne kadar az düşünüyorsunuz.” (Müminun, ayet, 78)

Prof. Adem Tatlı, Evrim ve Yaratılış isimli eserinde maddenin kendi kendine canlanıp insan, hayvan ve bitki olmasını mantıksız bulur. Der ki:

“Bütün hayvanların aslı maddedir, basit unsurlar ve elementlerdir, bir başka ifadeyle topraktır. Cansız elementlerden hayvanların meydana gelmesi ancak ilim, irade, kuvvet, kudret sahibi harici bir sebebe bağlıdır ki o basit şeylerden canlı hâsıl olabilsin çünkü noksandan kendi kendine kâmil bir varlık meydana gelemez.” (4)

Tabiat Risalesi’nde Üstad Nursi, insan vücudunu bin kubbeli bir saraya benzetir. Nasıl taşlar baş başa verip bir binayı inşa edemezlerse 100 trilyon hücre bir araya gelip insan vücudunu yapamaz. İnsan vücudu saraydan daha hayret verici. Binanın taşları sabit, insan vücudundaki hücreler daima tazelenir. (5)

Ateizm akıl ve mantık dışı, ölüm karşısında sunduğu reçete yok. İslam ebedi hayat müjdesi verir. Müslüman; bizi yoktan yaratıp dünyaya gönderen Allah, öldükten sonra tekrar diriltecek, iyiler cennete, kötüler cehenneme gidecek, bizi cennet bekliyor, der; hayatın bir emanet olduğunu bilir, emaneti korur, cennete gitme idealiyle iyilikler yapar.

Ateizm mantıksız, ilme aykırı, yokluk ve hiçlik vadediyor.

İnanmak akıl ve bilim gereği. İslam ebedi hayatı müjdeliyor.

Beyin Vitamini: İnanmanın akıl ve ilim gereği; ateizmin mantık ve bilim dışı olduğunu anlatan aşağıdaki kaynakları okuyucularıma tavsiye ederim:

1. Ekosistemlerin Dilinden Yaratılış, Prof. Kazım Uysal, s.41- 43

2. Yanılmışım Tanrı Varmış, s.81

3. Evrenden Mesajlar, A. Raif Öztürk, s.38

4. Evrim ve Yaratılış, Prof. Adem Tatlı, s.25

5. Tabiat Risalesi, Bediüzzaman Said Nursi, s.14

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız