ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 242
Yazar: Zekeriya Say
CHP'NİN SECCADE TARİHÇESİ (İrtica unsurundan basit bir halıya)

CHP'NİN SECCADE TARİHÇESİ (İrtica unsurundan basit bir halıya)Dün “irtica sembolü”ydü, bugün “basit bir halı” oldu!

CHP’nin tek parti diktasında, ‘askeri ihtiyaç’ bahanesiyle çok sayıda camiye el konularak, depo ve ahır olarak kullanılmıştı.

Açık kalan az sayıdaki camide ise “Hastalar ve hattâ sıhhati yerinde olanlar üzerinde birçok fena tesir yapıyor” gerekçesiyle salâ okunması bile yasaklanmıştı.

Muğla Müftülüğü’nde bulunan 9 Nisan 1931 tarihli resmi yazıya göre, dönemin CHP tek parti yönetiminin bununla yetinmediği, ‘türbe’ olarak kullanıldığı gerekçesiyle tarihi bir camiye baskın düzenleyerek, içerisinde ele geçirilen ve “kelime şehadet yazan bezlere, seccadelere ve mumlara”, suç aleti muamelesi yaptığı belgelemişti.

*

Bu baskından 7 yıl sonra, 5 Eylül 1938’de, Atatürk vasiyetini hazırladı.

Vefatından 65 gün önce vasiyetini hazırlayan Mustafa Kemal, İş Bankası’ndaki hisselerinin yanı sıra Çankaya Köşkü’ndeki kişisel eşyalarını da kurucusu olduğu CHP’ye miras bıraktı.

Miras listesinde yer alan tüm eşyalar, Atatürk’ün ölümünün hemen ardından 3 Aralık 1938’de, dönemin CHP temsilcisi ve Erzurum milletvekili Nafi Atuf Kansu’ya teslim edilmek istendi.

Bin 708 eşyanın çoğunluğunu teslim alan CHP yönetimi, bir kısmını devralmayıp Çankaya’da bıraktı. Atatürk’ün miras bıraktığı ancak partisi CHP’nin almaya tenezzül etmediği eşyaların arasında 37 adet seccade vardı.

*

Tek parti diktasından sonra gerçek manada iktidar yüzü göremeyen malum zihniyet, 28 Şubat sürecinde ise “sermaye”den tutun da “seccade”ye kadar ne varsa “yeşil” damgası vurarak, hedef tahtasına koydu.

Milletin Meclis’inde başörtülü bir milletvekili görmeye tahammül edemeyen seküler yobazlar, boş bir odaya serilen seccadeden de rahatsız oldu.

Başını zorla açtıkları MHP milletvekili Nesin Ünal’ın, halen CHP'nin kullandığı grup salonunun yanındaki boş bir odada namaz kılmasını hazmedemeyen DSP’li kadın vekiller, "Biz türbanlı Merve Kavakçı’yı Genel Kurul’dan boşuna mı çıkardık?” diyerek, odadaki seccadelere karşı çıktı.

*

AK Parti iktidara geldikten 2 yıl sonra, TBMM’de “kadınlar için mescit projesi” başlatıldı.

Kadın tuvaletinin yanındaki odaya kırmızı - yeşil bir halı döşenerek, kadınların namaz kılabileceği bir alan oluşturuldu.

Çalışmaları fark eden dönemin CHP milletvekili Canan Arıtman, kadınlar için mescit yapıldığını öğrenince deliye döndü.

Halıyla kaplanan odada bulunan seccade ile namaz kılarken giyilen uzun eteği, başörtüleri ve dua kitaplarını kaptığı gibi kameraların karşısında geçti.

Bu eşyaları, “Türkiye’nin ‘din devleti’ne kayışının delilleri” olarak lanse etti.

Yetmedi…

“Mescitli parlamento, laik Türkiye’ye yakışmıyor” dedi.

*

İki yıl sonra daha garip bir olay yaşandı.

Yol kenarlarında ve parklardaki boyalı elektrik trafolarını mescid zanneden CHP'li vekil Halil Tiryaki, yanına aldığı iki yandaş gazeteciyle birlikte "irtica avı"na çıktı.

Mamak'taki bir parkın önünde durarak, üzerine doğa resimleri yapılmış küçük kulübeyi göstererek, AK Partili belediyeler buldukları her yere mescid yapıyorlar dedi.

Gazetecilerin “Ama efendim, Bunlar mescid değil, elektrik trafosu” sözlerine bozulan Tiryaki, “Böyle trafo olur mu ” diye itiraz etti. Trafo dediğin kirli, paslı olur” diyen Tiryaki, içeride seccadelerin bulunduğundan emin bir şekilde kapı kolunu zorladı.

Kapıyı açamayan CHP'li vekil, ancak trafonun üzerindeki kuru kafa işaretini görünce ikna oldu.

*

2014 yılında ise Yüksek Seçim Kurulu, oy çokluğuyla Cumhurbaşkanlığı seçimleri için AK Parti tarafından hazırlanan reklam filmini, ezan sesi, seccade ve dua gösterildiği gerekçesiyle durdurdu. Şimdilerde MHP’nin oyunu bölmek için kurulan “Ata İttifakı”nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan’ın avukatı Kürşat Ergün’ün başvurusunu değerlendiren YSK, reklamda dini değer ve sembollerin kullanıldığına hükmetti.

*

12 Aralık 2019’da ise İzmir'in Çiğli İlçesi'nde bulunan Akiş Öğütçü Ortaokulu'nda “Seccadem beni özler mi?” konulu bir namaz konferansı yapıldı.

Etkinliğe tepki gösteren CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, okul müdürünün yasa ve yönetmelikleri ihlal ettiğini savunarak, konuyu Meclis gündemine taşıdı ve soru önergesi verdi.

*

Her fırsatta “din afyondur” diyen, “geri kalışımıza sebep İslâm'dır, Kur'an'dır” bahanesine sığınan ve "Bu ülkede İslâm diye bir şey kalmaması için bize 30 sene daha lazım" diyerek, dinimizin kökünü kazıma hayali kuran CHP’li yöneticiler…

Cami, Kur’an- Kerim ve başörtüsü gibi İslami değerlerin yanı sıra üzerinde namaz kılınan seccadelerimizi de her zaman birer “irticai” unsur olarak görüyordu.

Hatta Hasan Ali Yücel gibi CHP’li bir bakan bile partisinden korktuğu için, "seccademi çiğnemek zorunda kaldım" diyebilmişti.

*

İşte bu anlayıştaki CHP’nin şimdiki lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İstanbul platformunun düzenlemiş olduğu iftar programında, CHP Düzce Milletvekili aday adayı Azade Ay ve CHP’nin düşük İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile birlikte ayakkabılarıyla seccadeye bastığı fotoğrafı gündeme boma gibi düştü.

Gelen yoğun tepkiler üzerine sosyal medya üzerinden açıklama yapan 7’li koalisyonun cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, "Üzgünüm, seccadeyi göremediğim için çok üzgünüm. Dünyada kimseyi incitmek istemem, hele milletimi asla." ifadelerini kullandı.

Bu defa Kılıçdaroğlu'nun aynı pozu CHP İstanbul 2. Bölge Milletvekili Aday Adayı Avukat Ali Acar ile verdiği ortaya çıktı.

Tabii ortada “gaflet” değil “kasıt” olduğu netleşince, devreye CHP’nin paralı trolleri, yandaş gazetecileri ve sözde ilahiyatçıları girdi.

Hep bir ağızdan, “seccadenin kutsal bir tarafı olmadığına” dair mütedeyyin kesimi ikna etmeye çalıştılar.

İyi de mübarekler…

Madem seccade kutsal değil, bir asır boyu neden “irtica sembolü” muamelesi yaparak camilere baskın düzenlediniz, reklam filmlerini durdurdunuz, kameralar karşısına geçerek elinize aldığınız seccadeyi, “din devleti”ne kayışının delilli diye gösterdiniz?!.

Azıcık omurgalı olun!

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

NOT: Yazının kaynağında, ifade edilen her bilginin belgeleri de mevcut; meraklısı yukarıdaki linki tıklayarak bakabilir.

Yazar: Zekeriya Say
03-04-23
E mail: haber7.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
CHP'NİN SECCADE TARİHÇESİ (İrtica unsurundan basit bir halıya)
Online Kişi: 8
Bu Gün: 87 || Bu Ay: 3.537 || Toplam Ziyaretçi: 2.232.918 || Toplam Tıklanma: 52.276.355