ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 192
Yazar: D. Mehmet Doğan
Eğitimin eğmeleri: “Eğmeli yavrum eğmeli!”

Eğitimin eğmeleri: “Eğmeli yavrum eğmeli!”“Millet ruhunu yapan maariftir. Marifin düşmesi millet ruhunu yerlere serer. Maarife değer vermeyiş millet ruhunun yıkılışını hazırlar. Maarif hangi yönde yürürse millet ruhu da onun arkasından gider. Şu halde millet maarif demektir.”

Büyük fikir adamımız, ruh cephemizin gösterişsiz ve nümayişsiz maden işçisi, isyan ahlâkçısı, Türkiye’nin Maarif Davası kitabının müellifi Nureddin Topçu’yu yeni eğitim-öğretim yılı açılırkan hatırlamamak olmaz. Rahmetler olsun!

Ne diyor Topçu? ”Millet maarif demektir.”

Şimdi eğitim sistemi içinde bulunan zevattan bazıları ”maarif” de ne demek! diye sorabilir. Hatta dilde özlük-üveylik üzerinden pestenkârane bir bahis açabilir. Efendim ”maarif arapça, eğitim türkçe” diyebilir. Onlara bir kaç soru: Ders nece? Kitap, defter, kalem, kâğıt, sayfa, satır… hangi dilden?

”Eğitim”in neresi Türkçe? Yukarıda sayılan kelimeleri, Yûnus da biliyordu, Mehmed Âkif de. Eğitim hangi büyük şairimiz, yazarımız biliyordu?

Meselenin temelinde dil var! Bunu kimbilir kaçıncı defadır yazıyorum. Maarif zengin bir kelime. Türevleri ile birlikte (ârif, irfan, tarif, marifet vs.) bir zihin dünyası oluşturuyor. Maarif süreçlerini ifade eden tahsil, terbiye, ders, tedris-tedrisat ve talim gibi kelimeler var ki şimdi bunların neredeyse hepsi (ders hariç) safdışı edildi, varsa eğitim, yoksa eğitim.

Eğitim ise anlam alanı netleştirilememiş bir kelime. İlk uydurulduğunda, yani 1935’te karşısına “terbiye” yazılmış. Fransızca iki kelimeye karşılık olduğu da belirtilmiş: Education ve dressage. Belirsizlik buradan başlıyor.

Education’u Hasan Bedreddin Küçük Kamus-ı Fransevî’de , “terbiye, tahsil, talim; besleme, yetiştirme, edeb, âdab-ı ictimaiyeye vukuf” olarak açıklıyor. Dressage için ise “terbiye, talim, koruma, rekz (dikme, kurma), kaldırma” karşılıkları veriliyor.

Biz eğitimi hataen maarif yerine koymuş olsa idik bile, tahsil, terbiye, ders, tedris-tedrisat ve talim gibi kavramları kullanmaya devam etmeli idik. Kelimelerle birlikte anlamlar da ortadan kalkıyor. İnsan yetiştirme ile ilgili kelimeler bunlar.

Bu konuyla ilgilenirken bir eğitim tarifi ile karşılaştım, ki “eğitimci” camiasında yaygın bir tarif olduğu anlaşılıyor. Önüne gelen bu kalıbı kullanıyor. Meselenin bam teline işaret ediyor.

“Eğitim; bireyin davranışında, kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir.”

Bu tarif kökten sakat!

Eğitim sırf davranışta bir değişme midir? Eğer öyleyse, bunun hayvan eğitiminden farkı yok demektir!

Bu tarafını geçelim. Bu tarifte ne denilmek isteniyor? “Eğitim” ne imiş yani? Bu sözlük yardımıyla bile anlaşılabilecek bir tanımlama değil.

Neden? Siz hiç “istendik” diye bir kelime duydunuz mu?

Duyduysanız mânası nedir? Boşuna sözlüklere davranmayın: Türkiye’de hiçbir genel sözlükte bu kelime yoktur.

Uydurmanın da bir haddi-hududu var.

Eğer bu Türkçe bir kelime ise, Türkçenin kelime yapma yolları belli. Zaman zaman zorlamalar oluyor, ama bu kadar ileri gideni yok. Geçmiş zaman sıfat fiil eki -dık, -dik var ama böyle bir kullanım yok. “İstendik” denilince soru şu olur: Ne zaman istendiniz!

Bu kelimeyi kim uydurduysa, tamamen keyfine göre uydurmuş. Dil babanın malı değil ki, keyfine göre tasarruf edesin. Dil milletindir!

Ve Türkiye’nin eğitim sisteminde bu uydurmacılık halledilmeden gerçek mânada reform yapılamaz.

Keyfe göre kelime uydurabilir mi? Keyif bu! Yine de başka bir hiç bir dilde olmaz, olamaz! Fakat konu bütün toplumu ilgilendiriyor. Şiir yazmıyoruz ki, “anlaşılmasa da olur” veya “ne niyete okunursa öyle anlaşılır” diyelim. Maarif/Eğitim herkesin ilgi alanında. Öyleyse, milletin gözünün içine baka baka bilinmeyen, mutabık kalınmayan bir kelime ile tarif yapamazsınız. Fakat birisi yapmış, birileri de onu tekrarlayıp duruyor. Bu doğru olduğu anlamına mı gelir?

Ne demek “kasıtlı”? Kasıt ihtiva eden, yani art niyet taşıyan demek! Acaba “talep” yerine mi kullanılıyor? Ya “istendik”? galiba bu “iradî” olabilir! Yani talep ederek ve iradî olarak!

Eğitim sistemi önce Türkçe öğretecek değil mi?

Balık baştan kokmuş! Piza kulesi neden eğilmeye devam ediyor, apaçık ortada!

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: D. Mehmet Doğan
14-09-23
E mail: tyb.org.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
Eğitimin eğmeleri: “Eğmeli yavrum eğmeli!”
Online Kişi: 15
Bu Gün: 144 || Bu Ay: 10.391 || Toplam Ziyaretçi: 2.223.779 || Toplam Tıklanma: 52.195.583