ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / AKTÜALİTE
Okunma Sayısı: 3208
Yazar: Mümtaz'er Türköne
NORMALLEŞME (19 Mayıs tartışmalarına dair)

19 Mayıs'la ilgili tartışma, doğrudan Türkiye'nin normalleşmesinin işareti. Akıl, mantık ve sağduyu sınırları içinde işleyen bir siyasî düzen içinde ihdas ettiğiniz her kuralın bir sebebi vardır.

Biri zorbalık yapıp toplum üzerinde tahakküm kuruyor ve kendi ayrıcalığını kalıcı hale getirmeye çalışıyorsa, o zaman herhangi makul bir ihtiyaca cevap vermeyen bir yığın lüzumsuz kural ve iş üretilir. Güçlünün, gücünü hak haline getirmek için tesis ettiği kurallardır bunlar.

Millî Eğitim Bakanlığı'nın 19 Mayıs kutlamaları ile ilgili getirdiği düzenleme, 'güce tapınma' törenlerini kaldırmış oldu. Taraflar çok açık bir şekilde ayrışıyor: Faşizmin kalıntısı olan stadyum ritüelleri ortadan kalkınca normal ile normal olmayan birbirinden ayrılıyor.

Tartışılan konuda yapılan spekülasyonların çoğu, sıradan bir araştırma ile düzeltilecek hataları içeriyor. 19 Mayıs kutlamalarının stadyumlarda faşist tapınma ritüellerine nasıl dönüştüğünün hikâyesi, gazete koleksiyonlarında var. Cumhuriyet'in kuruluşundan itibaren çıkan gazetelerin mayıs aylarını taradığınız zaman, yıl yıl bugünkü ritüellerin nasıl ortaya çıktığını görmek ve anlamak mümkün. Benim sıraladıklarım bu taramaya dayanıyor. Bunlar çok basit, sıradan ve herkesin ulaşacağı cinsten bilgiler.

1912'den beri İstanbul'da mayısın ikinci yarısında yapılan idman şenlikleri için, 1935 yılında yeni bir sayfa açılıyor. İlk defa 24 Mayıs 1935'te Güneş Kulübü'nün teklifi ve İdman Cemiyetleri İttifakı'nın kabulü ile Atatürk günü kutlanıyor. Üç yıllık fiilî bir uygulamadan sonra 1938'de 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'na dönüşüyor. Başta spor müsabakası olarak yapılan idman şenlikleri, bayrama dönüşünce stadyum gösterileri haline geliyor. Stadyum gösterilerinin kaynağı ise Selim Sırrı'nın öncülük ettiği ve İttihat Terakki'nin başlattığı idman şenlikleri değil, faşist İtalya ve Almanya'daki kitlesel kutlamalar. Bir kere stadyum kutlamaları özünde sportif bir faaliyet değil; askerlerin bayramlardaki gösterilerinin sportif bir faaliyet olmaması gibi.

Bu tartışmada benim asıl ilgimi çeken nokta, stadyum gösterilerinin devamını savunanların akıl dışılığı. Üzerinde durulması gereken de bu durum. Atatürk'ün bize miras bıraktığı 'aklı ve bilimi rehber edinenler'in, bu kitlesel ritüellerin anlamını sorgulamaları lâzım. Öğrencilerin uzun zamanlarını alan ve eğitim ve öğretimi aksatan bu kutlamalar ne işe yarıyor?

Vatan Gazetesi'nden Mert İnan'ın benim geçen haftaki yazım etrafında yaptığı araştırma, bu sorgulamanın hiç yapılmadığını gösteriyor. Eski Milli Eğitim bakanlarından Hikmet Uluğbay, Amerikalıların, Fransızların milli günlerini stadyum törenlerine gerekçe olarak öne sürüyor. Ama bu tür kitlesel ritüellerin dünyanın 'normal' hiçbir ülkesinde yapılmadığını bilmiyor. Yine eski bakanlardan Nahit Menteşe'nin garibine giden şey, törenler değil, bu törenlerle faşizm arasında kurulan bağlantı oluyor. '19 Mayıs'ıma dokunma' diye başlayan marjinal protestoyu da bu bilgisizliğe eklemek gerekiyor.

Aslında bu tartışmanın kendisi, 19 Mayıs törenlerindeki yanlışlığı birkaç açıdan gösteriyor. Birincisi, bu tür kutlama şekilleri zorba azınlık yönetiminin topluma tahakkümünü sembolize ediyor. Güç, kendini, bu zorlamayı topluma kabul ettirerek kanıtlamış oluyor. Çünkü sadece darbe ideolojisine bağlı küçük bir azınlık törenlerin aynen devam etmesini, yani iktidar ilişkisinin değişmemesini savunuyor. İkinci olarak basit bilgilere bile yabancı bu ısrar, akıl ve toplum ihtiyaçlarına uzak bir skolastisizmin ülkeye nasıl egemen olduğunu bize anlatıyor. Bugüne kadar kimseden bu törenlerin sağladığı ortak fayda üzerine bir açıklama gelmedi. Üçüncü olarak askerî vesayet düzeninin devamını savunanlar, sadece onlar stadyum törenlerinin iptaline karşı çıkıyor.

Ya gençler ve eğitimciler? Bu törenleri yapanlardan ve katılanlardan bir itiraz duydunuz mu?

'Normalleşme' işte bu akla ve çağa aykırı alışkanlıkların tasfiyesi ile gerçekleşiyor.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Mümtaz'er Türköne
24-01-12
E mail: zaman. com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
NORMALLEŞME (19 Mayıs tartışmalarına dair)
Online Kişi: 22
Bu Gün: 13 || Bu Ay: 7.825 || Toplam Ziyaretçi: 2.240.280 || Toplam Tıklanma: 52.353.612