DERSİ CAN KULAĞIYLA DİNLEME

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : / GEÇERKEN UĞRAYAN YAZARLAR

Okunma Sayısı: 1973

Yazar: Sevban BÜYÜKBAŞ

DERSİ CAN KULAĞIYLA DİNLEME

Muhaddisler Sahâbe-i Güzîn’in Peygamber Efendimizi nasıl dinlediklerini şöyle ifâde ederler: “Başına talih kuşu konmuş bir kimse o talih kuşunu kaçırmamak için ne kadar dikkat kesilmesi gerekiyorsa o derece dikkat kesilerek dinlerlerdi”

İmâm-ı Rabbânî Hz.leri talebenin hocasının dersini nasıl dinlemesi gerektiğini şöyle anlatmaktadır: ”Talebe hocasının dersine ve huzuruna kendisini bomboş kabul ederek gelmeli ki dopdolu, tam istifade ile dönebilsin.”

Yakûb-i Çerhî Hazretleri, talebesi Ubeydullâh–ı Ahrâr hakkında şöyle buyurmuştur: ”Bir talebe, bir büyüğün, bir hocanın huzuruna gelince, Hâce Ubeydullah gibi gelmelidir. Kandili takmış, fitili ve yağını hazırlamış, onun yanması için sadece bir ateş tutmak gerekecek.”

Pedagoji uzmanları eğitime bir “etkileme” işi olarak değil, ”etkileşim” olarak bakmaktadır. Zira öğrenciler sadece pasif birer alıcı değil, aktif birer katılımcı olmalıdır. Bir öğretmen için öğrenciyi sürekli dinleyici konuma sokmak, hem zordur, hem de öğrenme isteğini öldürücü özelliğe sahiptir. Oysa çocuğun öğrenebilmesi için duyu organlarının tamamının harekete geçmesi gerekir. Talebe dinlemeli, görmeli, dokunmalı, koklamalı, tatmalı ve yapmalıdır. İyi öğrenci kuzu kuzu dinleyen uslu çocuk değil; konuşan sonra tartışan, yanlış da olsa fikir beyan eden insandır. Ancak bu noktada “duyarlı bir kişilik “ fevkalâde ehemmiyet arz etmektedir. Başarılı insan, aklını ve tüm enerjisini verimli şekilde kullanabilen kişidir.

Ders dinleme modu:

Gözler, gözlerde; kulaklar, sözlerde; beyin, tetikte; eller, işte olmalıdır

Yani: Gözler; hocayı, anlattıklarını ve tahtayı dikkatle gözetlemede,

Kulaklar; anlatılanı can (kalp) kulağı ile dinlemede,

Beyin; anlatılanı süzerek muhâkeme yapıp dersin özünü kavrayarak not tutmayı koordine etmede,

Eller; anlatılmak isteneni (dersin özünü ve özetini) not tutmada olmalıdır.

Böylece öğrenme verimli ve etkili şekilde gerçekleşmiş olacaktır.

Uygun zamanlarda anlaşılmayan hususları sorma ve söz alarak derse yorum katma hem kendi öğrenme gücümüzü, hem de diğer arkadaşlarımızı uyarıcı olacaktır. Unutulmamalıdır ki bir dünyaya kulak veren diğer dünyaya sağır kesilmelidir.

Sevban Büyükbaş, Verimli Çalışma Rehberi