ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DARBE İZLERİ
Okunma Sayısı: 2312
Yazar: Yusuf Kaplan
28 ŞUBAT, KÜLTÜREL GENLERİMİZLE OYNADI

28 Şubat'ın göründüğünden ya da sanıldığından daha derin, daha yıkıcı ama ayartıcı, çok bilinmeyenli, çok aktörlü, küresel postmodern bir 'darbe' girişimi olması, hem tam olarak anlaşılabilmesini, hem de dolayısıyla derinlikli olarak okunabilmesini zorlaştırıyor.

ÖRTÜK DARBE, DAHA ŞİDDETLİ VE YIKICIDIR

Her şeyden önce, 28 Şubat, açık bir darbe girişimi değil, örtük bir darbe girişimiydi.

Açık darbelerin açık hedefleri vardır: Siyasî bir 'tehlike'yi bertaraf etmeyi amaçlar açık darbeler: Her ne kadar darbe askerî de olsa, hedef, siyasî'dir. 'Tehlikeye giren düzeni rayına oturtmak.'

Ama örtük darbe, açık darbe gibi siyasî değil, kültüreldir. Dolayısıyla zihnî bir dönüşümü hatta devrimi hedefler. O yüzden, örtük darbe, daha derin ve daha büyük bir darbe vurur bir toplumun hayat-dünyasına.

Bu nedenle, örtük darbeler, açık darbelerden daha fazla şiddetli ve yıkıcı sonuçlar doğurur.

İSLÂMÎ DUYARLIKLAR: HERKESİN NEFES BORUSU

28 Şubat darbesi, tam anlamıyla örtük bir darbedir: 28 Şubat, bu toprakların çocuklarının kültürel genleriyle oynamış, İslâmî duyarlıklarını dümdüz etmeyi hedeflemiş 20. yüzyılda maruz kaldığımız ikinci büyük zihnî yıkım girişimidir.

İslâmî duyarlıklar deyip de geçmemek, orada durmak gerekiyor.

İslâmî duyarlıklar, bu topraklarda nefes alıp veren insanların nefes borusudur. Sadece Müslümanların, İslâmî kesimlerin değil, bütün farklı dinlerin, mezheplerin, etnisitelerin ve 'diller'in emniyetini teminat altına alabilmiş (ve yarın da yeniden alabilecek) yegâne kaynak yalnızca İslâmî duyarlıklardır.

Başka türlü söylemem gerekirse… İslâmî hassasiyetler, bu topraklardaki ve bölgedeki bütün farklı dinlerin, kültürlerin ve etnisitelerin kendilerine özgü hususiyetlerini koruyabilmelerinin yegâne sigortasıdır.

SELÂM YURDU

Sadece bu topraklarda değil, bölgemizde yaşanan müşterek tarih, müşterek hafıza ve müşterek tecrübe, bu gerçeğin en müşahhas şahididir.

Kudüs'ü Kudüs yapan, İstanbul'u İstanbul yapan, Şam'ı Şam yapan ruh, İslâmî hassasiyetlerin verdiği, farklı inanç sahiplerinin inançlarını, hayatlarını, hayat-dünyalarını bütün farklılıklarıyla yaşayabilmelerini mümkün kılan herkesi kendi olarak kabul eden ve vareden cihanşümûl selâm yurdu ruhudur.

İslâm'ın hâkim olduğu yerler, sadece Müslümanlar için değil, bütün inanç sahipleri için yegâne selâm, selâmet, hakkaniyet ve adalet yurdu olmuştur. O yüzden, sadece camisi olan yerler İslâm yurdu, İslâm medeniyeti değildir. Hatta sadece camilerin olduğu bir yerin selâm yurdunu hakkıyla tesis edemeyen arızalı Müslümanların yaşadığı yer olduğunu bile rahatlıkla söyleyebiliriz.

O yüzden, camisi, kilisesi, havrası, başka dinlerin mabetlerinin de bulunmadığı yer, İslâm medeniyeti değildir.

28 ŞUBAT, LOKAL DEĞİL, GLOBAL YIKIMDIR

Şimdi bana -haklı olarak- soracaksınız: Nerede bu İslâm medeniyeti, nerede bu selâm yurdu?

İşte 28 Şubat, bu selâm yurdunu yeniden tesis edebilecek kaynaklara sahip Müslümanların böylesi bir yürüyüşe soyunmalarını engellenmek için gerçekleştirilmiş, küresel bir projedir.

28 Şubat'tan önceki askerî darbeler, kısmen 'lokal'di: Ama 28 Şubat, tam anlamıyla global bir darbedir.

28 Şubat darbesiyle yapılmak istenen şey, Türkiye'deki İslâmî yönelimleri etkisiz hâle getirmek değildi. 28 Şubat'la yapılmak istenen asıl şey, orta ve uzun vadede bölgeyi de harekete geçirecek, İslâmî duyarlıkların beslendiği kültürel / zihnî dipdalgayı çökertmekti.

Aksi takdirde, önümüzdeki 25 yıl içinde, Türkiye, İslâm dünyasını harekete geçirecek bir medeniyet yürüyüşüne öncülük edebilir ve bu da küresel sistemin geleceğini tehlikeye sokabilirdi!

DİPDALGAYI ÇÖKERTMEK: KÜLTÜREL GENLERLE OYNAMAK
...

Yazının devamı için tıklayınız.

Yazar: Yusuf Kaplan
25-02-13
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
28 ŞUBAT, KÜLTÜREL GENLERİMİZLE OYNADI
Online Kişi: 22
Bu Gün: 315 || Bu Ay: 773 || Toplam Ziyaretçi: 2.226.298 || Toplam Tıklanma: 52.217.582