MUSTAFA KARAHASANOĞLU 28 ŞUBATTA YAŞADIKLARINI ANLATTI

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : / DARBE İZLERİ

Okunma Sayısı: 2536

Yazar: Hanifi Evren

MUSTAFA KARAHASANOĞLU 28 ŞUBATTA YAŞADIKLARINI ANLATTI

Bu Bina Çöker Altında Kalırsınız

Akit İcra Kurulu Başkanı Mustafa Karahasanoğlu, 28 Şubat sürecinde gazetelerinin karşılaştığı baskın, saldırı ve tehditleri aktarırken bizzat yaşadığı çok çarpıcı bir tehdidi anlattı.

Malatya Belediyesi Konferans Salonu’nda “28 Şubat” konulu bir konferans düzenlendi. Salonu tamamen dolduran izleyiciler yaklaşık 2 saat boyunca konuşmacıları ilgiyle takip ettiler. Zaman zaman duygulu anların da yaşandığı konferans, Mazlumder Malatya Şube Başkanı Kadir Yılmaz’ın sunum konuşmasıyla başladı. 28 Şubat konulu sinevizyon gösterisinin ardından, Akit İcra Kurulu Başkanı Mustafa Karahasanoğlu ile Araştırmacı Yazar Ramazan Kayan birer konuşma yaptı.

ERBAKAN HOCA’YA RAHMET

Vefatının ikinci yıl dönümünde anılan Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’a rahmet dileyerek konuşmasına başlayan Akit Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Mustafa Karahasanoğlu; zulüm sürecinde direnen ve dik duran Akit gazetesinin karşılaştığı baskın, saldırı ve tehditleri aktarırken bizzat yaşadığı çok çarpıcı bir tehdidi anlattı.

“BU BİNA ÇÖKER, SEN VE ADAMLARIN ALTINDA KALIRSINIZ”

Refahyol hükümetinin iş başı yaptığı günlerde “iki sivil rütbeli”nin Akit’e gelerek kendisini ziyaret ettiğini belirten Karahasanoğlu, “Oturdukları zaman ilk söyledikleri söz şu oldu: ‘Bu devlet kendi bekası için her şeyi göze alır. Bu bina çöker, sen de adamlarınla bu binanın altında kalırsınız.’ Ben de onlara, ‘Ben elhamdülillah kadere iman etmiş bir adamım. Burada siz bir şarjörü boşaltırsınız, vadem gelmediyse ölmeyebilirim. Buna mukabil şuradan merdivenden inerken ayağım kayıp beyin kanamasından ölmeyeceğimi kimse garanti edemez. Devletin bekasını siz mi tehdit ediyorsunuz, biz mi tehdit ediyoruz, bunu konuşalım’ şeklinde cevap verdim” dedi.

DEVLETİN BEKASI MİLLETLE MÜMKÜNDÜR

Kendisini açıkça tehdit eden iki sivil rütbeliyle yaklaşık 1.5 saat süren bir tartışma yaptıklarını belirten Karahasanoğlu, “Kendilerine devletin var olmasının ancak milletle mümkün olduğunu anlattım. Millet devletini severse devlet var olur. Millet devletine küserse devlet var olamaz. Devlet yaşayamaz. Şimdi siz çıkın sokağa şu millete sorun. Kur’an kurslarını kapatmakla devlet iyi bir şey mi yaptı? İmam Hatip okullarını kapatarak iyi bir şey mi yaptı? Katsayı engelini çıkararak devlet iyi bir şey mi yaptı? Eğer bundan millet memnun ve ‘Allah razı olsun devletten, ne iyi oldu da Kur’an kursları kapatıldı’ diyorsa siz haklısınız. Ama en hafif tabiriyle bu millet devletine küsüyorsa işte devletin bekasını siz tehdit ediyorsunuz dedim” diye konuştu.

BİZ BEDEL ÖDEDİK, ONLAR HESAP VERİYOR

Karahasanoğlu; iki sivil rütbelinin Akit’ten çıkarken, “Biz senin defterlerini, her şeyini inceledik. Yerli olduğunu gördük. Dış kaynaklı bir şeyin olmadığını gördük. Onun için bu güne kadar sana bir şey yapılmadı” diyerek gittiklerini kaydetti. Türkiye’nin böyle bir dönemden geçtiğini vurgulayan İcra Kurulu Başkanımız Karahasanoğlu, şunları kaydetti: “Elhamdülillah Cenab-ı Allah lutfetti, bugün o dönemi bu millete yaşatanlar hesap verme noktasındalar. Dün ‘Tankı ben yürüttüm, öbürkünün haberi yoktu’ diyenler bugün hesap veriyorlar elhamdülillah. Çok dua edildi. Mücadeleler verildi. Bedel ödenmeden mesafe kaydetmek mümkün değil.”

FUTBOL MAÇI OYNAMIYORUZ, ELBETTE HESAP VERECEKLER

28 Şubat sürecinde yaşananların hesabının elbette sorulacağını kaydeden Karahasanoğlu, şunları kaydetti: “Bunların hesabını verecekler. ‘Efendim rövanş yapılmasın’. Futbol maçı oynamıyoruz. Hukuksuzluklar var. Mağdur edilen insanlar var. Zulme uğrayanlar var. Kısasta hayat vardır. Eğer siz kısas yapmazsanız kan davası olur. Onun için kısasta hayat vardır. Burada da yanlışı yapan mutlaka hesabını vermek zorundadır. Verecektir inşallah. Bu süreç içerisinde sivil toplum kuruluşları bu tip toplantılarla toplumu canlı tutup, bu noktada yapılan yargılamaların sudan bahanelerle ortadan kaldırılmasına meydan vermemeli.”

KAYAN: NESİLLERİMİZE SAHİP ÇIKMAMIZ LAZIM

Panelin ikinci konuşmacısı Araştırmacı Yazar Ramazan Kayan da 28 Şubat zulmünü çevresinde ve yakınında şahit olduğu çarpıcı örneklerle anlattı. Zekeriya Şengöz ve Fahri Memur gibi dava arkadaşlarının yıllardır zindanda olduğunu belirterek onlara selam yollayan Kayan, “O süreçte Rabbimize yolcu ettiğimiz İsmail Özer kardeşimizi de rahmetle anıyorum” dedi. 28 Şubat’ın, nesilleri ve toplumu hafızasızlaştırmak için yapılan bir darbe olduğunu anlatan Ramazan Kayan, “Diğer darbelere benzemiyor. Biz hafızamızı kaybetmeyeceğiz. Tarihimizi unutmayacağız, köklerimizi unutmayacağız. Zalimleri unutmayacağız. Unutturmak istiyorlar. Hafızasızlaştırmak istiyorlar. Asla bu projeye müsaade etmeyeceğiz. 28 Şubat surecini unutmayacağız” diye konuştu.