ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DİL KALESİ
Okunma Sayısı: 3963
Yazar: C.Yakup Şimşek
LEVENT KIRCA’NIN ZÜBÜĞÜ

   (Medya Pazarında Defolu Türkçe – 89)

  (Olmak ya da olmamak! Bütün mesele bu... - 24 Mart 2013 - Aydınlık)
“Bozuk düzenden nemalanıp, ceplerini doldurma gayretinde olan bu insan müsfettelerine; ‘Vatan hainisiniz’ demiştim. Güya beni mahkemeye vereceklerini söylemişlerdi. Ne oldu? Veremediler. Neden? Deşifre olmak istemiyorlar. Zübükleri yemedi.”

Argo sahasında yazılmış olanlar dâhil hiçbir lügatte geçmeyen bir kelime: "zübük." Sanıyorum bu söz Aziz Nesin tarafından uyduruldu. Onun “Kağnı Gölgesindeki İt – Zübük” isimli romanıyla ve yanı sıra çıkardığı “Zübük” gazetesiyle bu kelime Türkçeye yerleşti. 1980 yılında çekilen “Zübük” filmiyle de tam bir şöhret kazandı. Bu filmdeki "Zübükzade İbraam Bey" tipinde mücessem olan isim artık siyâset lügatinde belli bir mânâya geliyor: kasaba siyâsetçilerinin yalancı, palavracı, ikiyüzlü, düzenbaz, madrabaz, ahlâksız cinsi… Menfaat uğruna her alçaklığı işleyen güruhtan olanları… Tâbiri câizse “yerli Makyavel”ler…

***

Zübük” kelimesi -yazılı lügatlere girsin girmesin- siyâset dilinde kendine şöyle böyle bir yer edindi. Yukarıda sıfatlarını verdiğim politikacılar hakkında ve bilhassa onların muhâlifleri tarafından sık sık kullanılmakta. Levent Kırca da yukarıdaki paragrafında bu “zübük” kelimesini kullanmış. Gelgelelim, bununla ne anlatmaya çalışmış, neyi kasdetmiş, belli değil. Bakın:
1. Lügatlerde zâten târifi bulunmayan "zübük" kelimesini Kırca tam bir muammâya çevirmiş: "Zübükleri yemedi." Peki, buradaki "zübük" neyin nesi, Aziz Nesin'deki "zübük" mü? Hayır, katiyen... Peki, bu kim (veyâ ne)? Esrar kumkuması... Kim bilir?

2. Bu "zübük" kelimesine kendisinden başka herhâlde kimsenin anlamadığı bir mânâ yükleyen Kırca, ondan -yine kendi kafasına göre- Türkçe (!) bir tâbir peydahlamış: "Zübükleri yemedi." Lügatlere girmemiş ve gün yüzü görmemiş bir lâf. Şimdi buna Türkçe mi diyelim, yoksa "Kırcaca" mı? Belki "işgüzarca" veyâ "zıpırca" daha uygun düşer...

***

Kırca'nın dilinde -veyâ lehçesinde- "müsvedde, beis, iftihar, had" kelimelerinin "müsfette, behis, iftahar, hat" şekillerine girmesinin bence pek mahzuru yok, hoş görülmesi lâzım... Fakat "zübüğü yememek, balanse etmek" gibi lâflar “hoş” değil “boş” görünüyor. Bunlar -meselâ- Levent Kırca’nın ağzına, sarhoş veyâ delileri ekranda canlandırırken yakışırdı. O zaman bunlara “hezeyân-ı mürte’iş” yâhut “deli saçması” deyip geçerdik...

Kırca’nın cümlelerindeki diğer hatâları da bir kalem geçtik. Tabii ki şimdilik... Pejmürde ve hırpânî kılıklı; yakası bir tarafta, paçası bir tarafta olan bir Türkçeyle yazdığı müddetçe Kırca’nın yakasını da bırakmam paçasını da...

Yazar: C.Yakup Şimşek
31-03-13
E mail: c.yakup_simsek@dogrulus.com
Yazar Hakkında Bilgi ve Diğer Yazıları
 
 
Yorumlar: 1
AHMET
İLAHİ YAKUP HOCAM!
Tarih : 31-03-13

Yazıyı okudum; döndüm başlığı bir daha okudum; gülmekten bir hâl oldum. İlahi Yakup Hocam. Allah iyiliğini versin.

 
LEVENT KIRCA’NIN ZÜBÜĞÜ
Online Kişi: 25
Bu Gün: 104 || Bu Ay: 104 || Toplam Ziyaretçi: 2.225.053 || Toplam Tıklanma: 52.209.041