ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / AKTÜALİTE
Okunma Sayısı: 1853
Yazar: Mustafa Durdu
YA DAĞA ÇIKAN BİZ OLSAYDIK?

Dağa çıkan Batıl dava sahipleri değil de Hak davasının yılmaz savunucuları olsaydı ne olurdu? Acaba rejim onlarla da masaya oturur ve antlaşma yapar mıydı?

Son yaşanan PKK-TC antlaşmasından sonra samimî Müslümanlar, geçmişteki yol ayrımında Müslümanların devletle çatışıp dağa çıkma yerine devleti benimseyip yavaş yavaş şeriata yaklaştırmak için İslâm’a uygun olmayan demokrasiyi kullanıp yumuşak bir muhalefet izlenilmesi gerektiği konusunda çoğunluğun mutabık kaldığını, azınlığın da kendi uzlet kûşelerine çekilmek zorunda kaldığını, fakat gelinen noktada o zamanki Müslümanların gittikçe sekülerleştiğini azınlıkta kalan şeriatçıların da seküler Müslümanlar tarafından marjinal ilan edildiğini düşününce bugünkü gelinen noktada inançsız bir avuç PKK militanının batıl davaları uğruna yaptıkları mücadelelerden sonra çabalarının karşılığını almasına ve koskoca devleti dize getirmesine bakarak acaba biz de o dönemlerde şiddeti yöntem olarak benimsemiş olsaydık bugün devletin Müslümanlarla şeriatın ilanı için masaya oturmak zorunda kalmış olacağını hayıflanarak düşünmektedirler.

Bu hayıflanmalar, elbette son gelişmelerle bağlantılıdır. Batıl davaları uğruna ölümü göze alarak mücadele eden pkk adlı örgüt hedeflerinin çoğuna ulaşmış ve kendilerini kabul ettirmiştir. Müslümanların şeriatı ve Ayasofya’sı ise hâlâ esir hâldedir ve muhatap alınmamaktadır.

Şeriat bu toprakların öz çocuğudur. Ayasofya Camisi ise onun idraklerdeki son büyük kalesidir. Bin yıldır İslâm adına canını veren şühedanın yetiştiği bu topraklardan şeriatı kesip atmak onun kolu kanadı olan İslâm alfabesini tasfiye etmek, Müslümanlara yapılacak en büyük hakaretti. Bunu böyle düşünen eskinin mukavemet unsurları bugünün şeriatı aşırılık olarak gören ılık Müslümanları, tek partinin yaptığı bu zulmü alkışlayanları bile dost hanesinden silecek bir iz’an ve ferasete sahip idiler. Maalesef gelinen noktada malum rejim onları da törpülemiş, makam sunağında son şer’î kalıntılarını da bertaraf etmiştir.

CHP adlı fırka aslen, pkk’nın şekillenmesinde en büyük paya sahip olduğunu unutmuşçasına doğruları kısmen haykırarak hakikatin de cılkını çıkarmakta ve Müslümanları, ağızlarından çıkan o binde bir doğrudan bile nefret ettirmektedir. Bu bir politik manevra değilse kökleri eski Roma’ya kadar giden bir büyük şeytanî oyunun son numaralarından biridir.

1928’den itibaren rejime biat eden din âlimlerinin teslimiyet duyguları bugünün insanına ilham olmuş gibi yeniden diriltilirken bu biatı reddeden fakat kıyıda köşede kalarak kendi nesillerini kurtarma derdine düşen Müslüman önderlerin azim ve cesaretinin zerresini bile bugünkü Müslümanlarda göremiyoruz.

Öz alfabesinin tasfiyesine ses çıkaramayan fakat içten içe imanın son derecesini yüreklerinde yaşatmaya devam eden ve 1940’larda yeniden filizlenen iman nuru bugün köreltilmiş ve karanlığa boyun eğmeyi çeşitli tevillerle açıklama gayreti içine düşmüştür.

Bu topraklarda üç şey Müslümanların kimliğini ve kişiliğini oluşturan ana damarı meydana getirmektedir. Bunlar şeriat, Kur’an alfabesi ve Ayasofya Camisi’dir.

Görünen o ki ilk olarak şeriatı ıskalayan ve böylece seküler Müslüman adını alanlar gelinen noktada Roma alfabesini kabul etmeyi de kendilerinin erdemleri arasında göstermektedirler. Ayasofya ihaneti ise, davanın bittiğinin son noktası olmuştur.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Mustafa Durdu
10-05-13
E mail: habervaktim.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
YA DAĞA ÇIKAN BİZ OLSAYDIK?
Online Kişi: 13
Bu Gün: 362 || Bu Ay: 3.366 || Toplam Ziyaretçi: 2.232.516 || Toplam Tıklanma: 52.272.841