ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / AKTÜALİTE
Okunma Sayısı: 2201
Yazar: Mustafa Durdu
KURTARIN MİLLETİ BU SANATÇI BOZUNTULARINDAN!

Bunların filmlerini, dizilerini izlemeyin. Bunların dizilerini yayınlayan televizyonları protesto edin. Tiyatrolarına gitmeyin. Kitaplarını boykot edin. İmanı olan kitapçılar, bunların kitaplarını satmasın. Müslüman yayınevleri bu sanatçı bozuntularının kitaplarını yayınlamasın. Bunların yazdığı gazeteleri almayın. Bunların adını dahi anmayın. Bunlara selam vermeyin. Onlar nasıl size savaş açmışlarsa, siz de onlara savaş açın. Onlar nasıl sizden nefret ediyorlarsa sizden onlardan nefret edin. Onlar nasıl kaygılılarsa siz onlardan daha çok kaygılı olun. Zira milletin ahlâkını paralayan onlardır. Milletin haya duygusunu aşındıran onlardır. Müslümanları bu hâle getiren onlardır.

Onların çoğu belli etmeden size için için düşmanlık beslerler. Bazen mecburiyetten size tahammül ederler. Çünkü Müslümanlar çoğunluktadır. Çoğunluk oldukları ilk fırsatta işimizi bitirecekler. Bundan emin olun. Onların boyalı yüzlerine, mühürlü kalplerine, kibar sözlerine aldanmayın. İçlerindeki şeytan, nefret ve hile ile kılıcını bileylemektedir. Bakın son olaylara! Artık çoğunun foyaya bile ihtiyacı kalmadı. “Nefret suçu” diye diye Müslümanlardan nefret ediyorlar. Kendi suçlarını Müslümanlara atarak taktik yapıyorlar. Ey Türkiye, ses ver!  

Türkiye’yi bu sanatçı tasallutundan kurtarın.

Sanatçı kılıklı adamların foyaları gezi parkı tertibi adlı darbe girişiminde ortaya çıktı. Gerçi bunların tıynetlerini bilen biliyordu, biz de biliyorduk ama hükümete laf anlatamıyorduk. Kültür Bakanlığı sürekli bunlara kol kanat geriyor, projelerine destekler veriyor, onlara yaranmak için her yolu deniyordu. Üstelik Ertuğrul Günay adlı bir solcu da onların en büyük hamisi idi.

TRT kendi ayağına kurşun sıktığını inşallah anlamıştır. Yayınladığı aptalca dizilerde rol alan bazı sanatçılar gezi parkı tertibinde de rol aldılar. İbrahim Şahin hâlâ onlara yaranacak mı? Bülent Arınç inşallah ders almıştır ve gerekeni yapar.

Bu millet sanatçı kılıklı tetikçilerden kurtulduğu an emperyalizmin akıncı güçlerinden de kurtulmuş olacaktır. Çünkü emperyalizmin ilk hedefi İslâm ahlakını çökermek idi. Bunun için maşa olarak sanatçı kılıklı tetikçileri kullandı. Tabii, bütün sanatçıları kast etmiyorum, kimleri kast ettiğimi herkes gayet iyi biliyor.

Bu sanatçılar, son yüz elli yıldır İslam ahlakını ortadan kaldırmak için kendilerine verilen görevleri yerine getirdiler ve patronları olan emperyalizm üstatlarından ödüller aldılar. Şimdi de kendilerine verilen rolü çok iyi oynuyorlar. Onların işi zaten rol alıp oynamaktan başka bir şey değildir.

Bu bozuk, ahlaksız alçaklar, onlarca yıldır milletimizin yaşam tarzlarına müdahale ettiler, Müslümanlara mobbing uyguladılar. Yazdıkları, yaptıkları, oynadıkları filmlerle İslâm ahlakına savaş açtılar, örtüyü düşman ilan ettiler, çıplaklığı özendirdiler, hocaları ve hacıları yerdiler, Müslümanlarla alay ettiler. Bugün yaptıkları dizilerle aynı görevlerini ifa ediyorlar, fakat taktiklerini değiştirdiler. Artık foyaya, boyaya ihtiyaçları kalmadı. Hâlâ anlamayacak mıyız?

Ey Müslümanlar!

Muzır Müzikalcileri, İslâmî yaşam tarzlarını yok etmek için faaliyet gösteren kaygılı ve azılı din düşmanlarını ve onlara yardakçılık yapan şeytanın cariyelerini iyi belleyin! İslâmî bir yaşantınız olmasa da bunların dizilerini izlemeyerek, albümlerini almayarak, tiyatrolarına gitmeyerek, kitaplarını boykot ederek tarafınızı belli edin. İmanın en zayıfını bari göstermekten imtina etmeyin!

Bakın onlar nasıl bir araya gelerek topyekün savaşa giriştiler. Müslümanlığın şirkle karışık hâllerine bile tahammülleri yok. Gerçek İslâm’ın gelmemesi için canlarını feda etmeye hazırlar. Biz ne zaman akıllanacağız peki! Biz ne zaman şeriat için, İslâm için canımızı feda etmeye hazır olacağız?

Bu ülkede Müslüman’ım diyenler, doğru söyleyenlerden olsalardı bu sanatçı müsveddeleri bu kadar palazlanmaz ve hedeflerine ulaşamazlardı. Biz de şimdiki hâlde olduğu gibi sefil bir durumda olmazdık.

Bu sanatçı bozuntularından biri 1960 darbesini överken, diğeri çarşaflı Müslümanlara hakaret ediyor. Diğerleri de yazdıkları kitaplarla veya yaptıkları ahlaksız kliplerle milletin ahlakını iğdiş ediyor. Hedeflerine büyük ölçüde ulaştılar. Kaygılanması gereken onlar değil Müslümanlardır.

Yaptıkları filmler ile zinayı flört adı altında meşrulaştırdılar. Çıplaklığı özendirdiler. Milletimizin hanımlarını kendi karılarına ve kızlarına benzetmeye çalıştılar. Devleti daima onların yanında durdu. Hâlâ da duruyor. Onlar her türlü parasal teşviki alıyor. Kültür Bakanlığı onlara kol kanat geriyor. Sapık filmlerine destek oluyor. Müslümanlar da bakıyor, alkışlıyor. Yazıklar olsun!

Türkiye’nin tarihi ile barışmaya başladığı bir anda Muhteşem Yüzyıl adlı bir dizi yaparak İslam dünyasındaki müspet Osmanlı imajını silmek ve eski Osmanlı hinterlandındaki insanları Osmanlı düşmanı yapmak ve böylece “Türkiye’ye inanmayın, onlar işte izlemiş olduğunuz bu rezil insanların torunlarıdır, sizi eskisi gibi sömürecekler, Türkiye’ye dost değil düşman olun”, ana fikrini vermek istiyorlar. Bunda başarılı da oluyorlar.

RTÜK adlı kuruluş formaliteden başka bir şey değil. Başkan ve üyelerinin bazıları da bu sanatçı kılıklı insanların yapığı rollerden büyülenmiş bir vaziyette onların pespayeliklerini görmezden gelerek görevlerine ihanet ediyorlar. Hükümete tavsiyem işe alacağı bürokratların geçmiş tavırlarını iyi analiz etsinler ve ona göre görevlendirmede bulunsunlar. Gerçek dost kötü zamanlarda belli olur.

Yeşilçam’da yıllarca dindar insanları yani Anadolu insanını kötüleyen, İslâmî simgeleri aşağılayan filmlerde rol alanların pek çoğu, gezi tertibinde de ihtiyar danışmanlar olarak rol aldılar. Gayet iyi biliyorlar ki yaşlı oldukları için kendileri belki göremeyecek ama yetiştirdikleri şakirtleri, emperyalist ve ahlak düşmanı sanatçıların kirli ellerinin milletin sinesinden silineceğini göreceklerdir.

Bu ülkede en önemli bakanlık Kültür Bakanlığıdır. Milletimizin yüz elli yıldır maneviyat boşluğu içine düşmesinin müsebbipleri bu sanatçı kılıklı erkek ve dişilerdir. Prusya (Almanya) Başbakanı Bismark kabine oluştururken Kültür Bakanlığına diğerlerinden fazlaca önem verir ve ona özel bir statü tayin ederek yapacağı her işte ona danışırmış. Geçmişine sadık ve ahlaklı nesiller yetiştirmek isteyen ülkeler Kültür Bakanlığına özel önem verirken bizler onu önemsemedik. Hatta muhafazakâr bir hükümette Kültür Bakanlığına bir solcuyu getirerek onun kadrolaşmasına vesile olduk. Yazık bizlere.

Kültür Bakanlığı o kadar önemlidir ki diğer pek çok bakanlıktan daha mühim işlerle uğraşır. Buraya bakan olan şahsın iyi seçilmesi gerekir. Aslında yaşamakta olduğumuz bu değişimde en büyük reformların Kültür alanında yapılması gerekirdi. Maalesef çok geç kalındı. Orada kadrolaşan, semiren ve idealleri için her şeyi göze alan emperyalizmin fahri konsolosları, gezi tertibinde ortaya çıktı, bazen açıktan bazen de gizli olarak çömezlerine akıl veren bir konumda bulundular ve el’an bu tavrı sürdürüyorlar.

Bu milletin ahlakını baskı, işkence ve idam ile temeyyüz eden İstiklal Mahkemeleri kökten bitiremedi ama operalar, tiyatrolar ve nihayet filmler en büyük tahribatı yaptı. Hâlâ akıllanmayacak mıyız?

Gün bugündür. Kültür Bakanlığına yeni tayin olunan Ömer Çelik, hükümetin zihniyetine ve milletimizin maneviyatına muhalif tutum içerisinde olan ve zihniyet itibari ile milletle çelişen genel müdür ve diğer bürokratları pasifize etsin ve milletin değerleri ile kendilerini donatmış bürokratlara yol versin. Kültür emperyalizminden kurtulmanın yolu buradan geçiyor.

Şurasını unutmayın ki küfür tek millettir. Tarihte de tek milletti, şimdi de tek millettir. Küfrün müşriği, kâfiri, gâvuru, münafığı, budisti, hristiyanı, yahudisi, zerdüştü ve mürtedi olmaz. Hepsi tek millettir ve İslâm düşmanıdır. Aralarında sadece kötülük dereceleri vardır. En tehlikelileri de mürtedlerdir.

Küfür tek millettir de, biz Müslümanlar ne zaman tek ümmet olacağız? Niçin hâlâ akıl etmiyoruz?

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Mustafa Durdu
04-07-13
E mail: habervaktim.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
KURTARIN MİLLETİ BU SANATÇI BOZUNTULARINDAN!
Online Kişi: 10
Bu Gün: 469 || Bu Ay: 7.511 || Toplam Ziyaretçi: 2.239.648 || Toplam Tıklanma: 52.338.492