ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / TEFEKKÜR
Okunma Sayısı: 1961
Yazar: Gökhan Özcan
SEVGİLİ DÜŞMANIM!

Her sabah ilk yaptığım şey senin yerinde olup olmadığına bakmak... Çünkü sen orada değilsen, ben de burada olamam. Ben kendimi sana bakarak inşa ediyorum her sabah. Sen kim değilsen, ben oyum. Sen kimsen, o değilim ben. Sen siyahsan, ben beyaz... Sen kötüysen, ben iyi... Sen yerinde olmazsan, ne beyazlığım kalır, ne iyiliğim... Çünkü senin olmadığın bir yerde, olamam ben de... Bütün iddiam, sen olmamaktan ibaret... Kendi adıma ne bir sözüm var söyleyecek, ne bir iddiam, ne bir hayalim, ne bir tasavvurum... Bütün istediğim, senin istemediklerin... Bütün reddettiklerim, senin istediklerin... Sana olan öfkem yaşatıyor beni. Öfkem olmasa... Başka bir şeyim de yok!

Hep oradaydın sen ve beni kendinden nefret ettirecek bir şeyler buldun daima. Alıştım nefretle yaşamaya. O kadar ki, sakinleşemiyorum artık istesem de. Bunu nasıl yapacağımı bilemiyorum. Öfkemin yerine ne koyacağımı bilemiyorum. Nefretimin bırakacağı boşluğu neyle doldurabileceğimi bulamıyorum. Orada olmalısın, hiçbir yere kaybolmadan karşımda durmalısın. Senin kahrolmanı umarak yaşıyorum ben. Yaşamayı bildiğim tek şey bu... Düşmanım yoksa, ben de yokum!

Beni kendine mahkum ettin. Öfkeme esir, nefretime köle kıldın. Bütün Habilliğim, senin Kabilliğin kadar... Senin cehennemliğin olmasa, kendime nereden bir cennet bulacağım. Senin insanlıktan uzaklığın beni yakın gösteriyor insanlığa. Senin kalpsizliğin o kadar göz önünde ki, ben bile bir kalp sahibi gibi hissediyorum kendimi. Kendi gerçeklerim değil, senin yalanların doğruluyor beni. Her an sana bakmakla kurtuluyor bakışlarım bir köşede kendime rastlamaktan. Aynı atmosferi kirlettiğimi sayende unutuyorum. Senin gem vurulamaz ihtirasların ki, görünmez kılıyor içimde kol gezen kemirgenleri. Sana küfrederek arındırıyorum kendimi. Senin hainliklerinle yıkıyorum ellerimi. Bir gün eksilsen hayattan, çırılçıplak ortada kalacağım. Görünecek, kendimden bile gizli tuttuğum bütün karanlıklarım. Belki ayakta bile duramayacağım, öfkem yerinde yokken, nefretimin kasırgaları kesilmişken...

Beni ayakta tutan sensin. Beni iyi kılan senin kötülüğün. Beni gerçek gösteren senin yalanlığın. Beni ak gösteren senin karalığın. Beni aydınlık gösteren senin karanlığın. Sen karanlığını söndürsen, aydınlatamaz hiçbir yeri benim aydınlığım da. Senin olmadığın bir dünyaya söylenecek tek bir sözüm yok. Senin inkar ettiğin hakikate benim de bir aşinalığım kalmadı. Sürüklendim senin peşinde. Yitirdim hafızamı. Her gün uyanıp seni lanetliyorum akşama kadar. Sonraki gün yine... Sen tamamen sürgün edilsen yeryüzünden ve hayat bembeyaz bir sayfa haline geliverse bir sabah, o kağıda bırakacak izim yok. O kadar kayboldum ki senin peşinde koşmaktan, sıfır noktası yok artık gidişlerimin.

Ben sana muhtacım yaşamak için ey sevgili düşman... Ey sonu gelmez kötülük, ey dibi görünmez karanlık, ey paha biçilmez yalan... Sen sen olmasan, ben kim olurum? Bir nevi aks-i sadânım ben senin. Bir nevi gölgenim. Küçüle küçüle o kadar kaldım. Sözüm senin söylemediğin söz... Kimliğim, sen kim değilsen o! Farketmez seninle aynı kara kükürtü soluyor olmam, aynı dolambaçta dönüyor olmam, aynı çıkıntıya takılıyor olmam, aynı deliğe düşüyor olmam. Sen bir şekilde var ol ki, ben de bilebileyim ne yapacağımı... Nerede duracağımı... Neye benzeyeceğimi...

Yaşa sen ey düşman, hep yaşa... Ve mümkünse kahrol bir ara, müsait olduğunda!

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Gökhan Özcan
16-09-13
E mail: yenisafak.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
SEVGİLİ DÜŞMANIM!
Online Kişi: 7
Bu Gün: 361 || Bu Ay: 819 || Toplam Ziyaretçi: 2.226.367 || Toplam Tıklanma: 52.218.182