Ergenekon uzantısı BDP’li ateistler paketi beğenmemiş!

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : / AKTÜALİTE

Okunma Sayısı: 3642

Yazar: Ali Karahasanoğlu

Ergenekon uzantısı BDP’li ateistler paketi beğenmemiş!

“Ne bekliyorlardı” diye merak etmenize gerek yok.
Bekledikleri tek şey, “Apo’ya özgürlük.”

Hayır abartmıyorum.
Binlerce insanın öldüğü terör olayının sonlandırılması için dayattıkları “çözüm”de, bunları memnun edebilmeniz için tek çareniz var, o da “örgütün başının serbest kalması.”
Gözleri başka hiçbir şeyi görmüyor..

Oysa iddialarına göre, “Kürt halkı için” mücadele ediyorlardı.
“Anadilde eğitim hakkı” için mücadele ediyorlardı..
“Kendi köyümüzün yüz yıllık ismini tekrar geri almak istiyoruz. Bundan daha doğal ne olabilir?” diyorlardı..
Bunların hepsini unuttular..
Kendilerini bir kişinin cezaevinden çıkmasına kilitlediler..
Açık açık da söylemiyorlar..
“Kürdistan’a statü” diyorlar..
Ne demekse bu?..
Açın 3 yıl, 5 yıl önceki konuşmalarını..
Bakın taleplerine..
Mesela, “Kolejde İngilizce matematik dersi veriliyor da.. Kürtçe matematik için niye izin yok” diyorlardı..
“Doğru diyorlar” deyip, hak veriyorduk kendilerine..

Başbakan da önceki gün açıkladı: “Özel okullarda anadilde eğitim serbest” diye..
Yani kolejlerdeki İngilizce eğitimin paraleli, “özel okulda Kürtçe eğitim” idi ve bu eşitsizliğin önündeki engelin de kaldırılacağı açıklandı..

Bir tane BDP’liden, “Hay sağolasınız.. AK Parti’nin ilk yıllarında, kendi arabamızda Kürtçe türkü dinleyemiyorduk.. Geldiğimiz noktada, Hükümet’e teşekkür ediyoruz” itirafı duydunuz mu?
Yok..
Hepsi bir ağızdan..
“Bunlar ne ki? Pakette yeni hiçbir şey yok. Bunlar zaten vardı” diye celalleniyorlar..
Pakette açıklananların hangisi daha önce vardı?

Beyinlerini yıkayıp, dağlara çıkardığınız Kürt gençlerine, “Sizin köylerinizin isimleri bile, Ankara’dan konuluyor. Babanızın, dedenizin kullandığı ismi, siz kendi köyünüz için kullanamıyorsunuz” demiyor muydunuz?
Alın işte..
İsimler değiştirilecek..

En büyük kara propaganda malzemelerinden biri daha, avucunuzdan kayıp uçacak..
Bunun üzüntüsü ile olsa gerek, “Yeni bir şey yok” diyorsunuz..
Yapılması düşünülen yeni düzenleme ile, “Farklı dilde siyasi propaganda”ya imkan tanınıyor..

“Birçok bölgede, Türkçe bilmeyen seçmen var. Onlara Türkçe propaganda nasıl yapacağız? Kendimizi nasıl anlatacağız” diyorlardı..

“Doğru söylüyorlar.. Siyasi propaganda için Türkçe zorunluluğu var ise, Türkçe bilmeyenlere siyasi vaatler nasıl anlatılacak” diyorduk..
Buyrun, bu konudaki yasak da kalkıyor..

Ama onlar yine, “Pakette bir şey yok” diyerek, ikiyüzlülük yapıyorlar..
Bir de efelenmeleri yok mu?

“Bunların çoğunu, biz zaten fiilen elde etmiştik. Kanuni düzenlemeler değiştirilmemişti ama.. Yasaklar zaten fiilen uygulanmıyordu.. Mahkemeye gittiğimizde, bize Kürtçe propagandadan dolayı, köyümüzün Kürtçe ismini kullandığımızdan dolayı ceza verilmiyordu” diyorlar.

Be vicdansızlar..
Bu yanlışların çoğunu, siz fiilen de olsa zaten düzeltti iseniz..
Terörün devam etmesi için, niye kendinizi yırtıyordunuz?..
Tehditler yapıp, “Böyle giderse, silahlar susmaz” diyordunuz?..
Deseydiniz ya..

“Haklarımızı fiilen aldık. PKK artık kendisini tasfiye etmelidir!”
Ağlamaya gelince, her gün ağlıyorlar..
Ama yeni getirilen düzenlemeleri duyunca da, “Ne ki o? Zaten o hak alınmıştı” diye tepeden bakıyorlar..
Burun kıvırıyorlar..
Şu konuda hemfikiriz..
Gönül ister ki, egemenlerin dayattıkları zulüm niteliğindeki uygulamaların tümü, bir çırpıda kaldırılsın..

Takvime bağlamaya falan gerek kalmasın..
Ama, paket açıklandıktan sonraki dün çıkan gazetelere bakın..
“Andımız kaldırıldı” diye, ne kıyametler kopartılıyor..

“Kamuda başörtü hakkı (üç kurumdaki istisna ile) tanındı” diye, ne yayınlar yapılıyor..
Böylesi bir ülkede, sanki istenilen şeyler Başbakan’ın cebinden çıkacakmış da, cimrilik yapıyormuş gibi hoyratça açıklamalar yapmanın, hangi haklı gerekçesi olabilir?
Önceliğimiz; hayat hakkına yönelik müdahalelerin asgariye inmesi olmalı..

Ki, bunda büyük oranda başarı kazanıldı.. Artık faili meçhul cinayet diye bir şey, söz konusu bile değil..

Diğer taleplerin (tabii ki eli kanlı teröristlerin affını talep olarak bile kabul etmek hiç mümkün değil) zaman içersinde gerçekleşeceğini görmemek, hangi akıl sahibine yakışır?
Kürtler, önce Ergenekon uzantısı ateistlerin elinden kurtulmalı..
Sonra “hangi haklarımız eksik kaldı” tartışmasını yapmalılar..

Bu mücadele ateist Kürtlerin eline kaldığı müddetçe, Kürtlere de Türklere de rahat yok.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.