ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 2704
Yazar: Sevda Salihoğlu Dursun
KUTSAL DERSHANELER!

Hafta sonu bir TV kanalında Hüseyin Gülerce’yi dinlediyseniz, neden bu yazıyı kaleme alma gereğini duymuş olabileceğimi anlamışsınızdır.  Nedense eğitimi ilgilendiren bir konu, siyasetin gündeminde raks edip duruyor. Sebebi herkesin malumu.

      Hüseyin Gülerce’ye göre özetle; dershane olmazsa, eğitim de olmaz. Bu eğitimin önemli bir parçası dershaneler. Çocuklar 30-40 puan daha fazla alabilmek için dershaneye gitmeliler. Fen Liselerindekiler de, kendi kolejlerindekiler de dershaneye gidiyor. Niye kamuoyu dershanelerin kalkmasından dolayı rahatsızlığını dile getirmiyor?

      Kendisi de bir öğretmen olan şahıstan, eğitimi bu kadar basitleştirip, hayatın en uzağına atabilen cümleler duymak beni biraz irkiltti. Anladım ki, biz millet olarak, eğitimcisinden öğrencisine, siyasetçisinden akademisyenine eğitimi hayatımızın içine alamamışız. Bu kafayla almamız da zor görünüyor.

      Bir de şöyle baksak; hepimizin çocukları dershaneye gitmediği zaman, herkes 30-40 puan daha az alacak. Böylelikle puanlar düşecek. Herkes istediği yere yine girebilecek. Hani o çok zengin olup, özel ders aldıranlar, zaten dershaneler varken de dershane artı özel ders aldırdıkları için, genellemede bir değişiklik olmayacak.

     Geçen sene çocuğumu SBS’ye hazırlayan biri olarak söylüyorum bunları. (Hüseyin Bey’in “dershaneye çocuk göndermeyenler bilmezler” demesine istinaden.) Dershaneye giden çocuklar, nasılsa aynı konular dershanelerde de anlatılıyor diye, okulda gereken önemi vererek dinlemiyorlar. Dershanenin verdiği testleri çözüp, okulun verdiği testleri çözmüyorlar. Dershaneler o kadar kutsanıyor ki, çocuklar da son sınıfta okulu boş verip, dershane programına göre derslerini şekillendiriyorlar.

       Sonuçta ne mi oluyor? Evet 30-40 puan daha fazla alabiliyorlar. Ama aynı puanı okulun programına uysalar ve yeterince çalışsalar da alabilirler. Okulda hiçbir şey öğretilmiyorsa, okulları kapatıp, dershanelerde eğitime devam modeli karşımıza çıkar ki, bunun mevzusu bile komik.  

      Son 1 ay, okulun ve dershanenin programını boş vererek, iki dersten özel hoca tuttum oğluma. Bir sene boyunca okul ve dershanede öğrendiklerinin üzerine çıkabildi. Motivasyon olarak da, test çözme oranı olarak da. Hiç dershaneye göndermeyip, dershane parasını 3 ay özel hocaya versem,  bu işi daha iyi çözeceğimize olan inancım arttı.

     Her çocuğa uyan sistemin farklı olduğunu yine göz ardı ediyoruz. Her çocuğun bünyesi dershane programını kaldıramaz. Hafta içi okul, hafta içi en az üç gün dershane, hafta sonu yine dershane programı, ergenlik çağındaki çocuklar için hiç kolay değil. Gidip gelmesi bile insanı yorar. Belki de çocuklar sadece dershaneye gitmekle derslerin kafalarına gireceğini zannederek çalışmayı boşluyorlar. Belki de ciddi yoruluyorlar, eve gelip test çözmeye mecalleri kalmıyor. (belki fazla burada)

     Fen liselerinde okuyanların bile dershaneye gitmesini anlarım. En azından kayıt olmalarını. Çünkü fen liselerinde okuyan çocuklara dershaneler ücretsiz. Gidip kayıt oluyorlar. Devam eden ediyor, etmeyen ise, iyi bir okul kazandığında dershaneye de prim yaptırıyor.

     Benim anlamadığım, cemaat kolejlerinde okuyanlar niye dershaneye gitme zorunluluğu hissediyor? Madem bu işi iyi biliyorsunuz, koleje o kadar para ödeyen öğrencileriniz hiç olmazsa dershane parasından kurtulsun.

     Dershaneler kapandığında cemaatin A B C planları elbette vardır. Özel okula çok rahat dönüşebilir cemaat dershaneleri. Hele de devlet yeterli desteği sağlarsa (ki devletin özel okul teşviği olmalı).  Asıl sorun bir dershane öğretmeninin dediği gibi, daha az insana ulaşabilmeleri.

      Yeni SBS modelini destekliyorum. Öğrencilerin kendi okullarında sınava girmeleri, giriş belgesi kaybetme, sınava geç girme, ailece panik olup, hazırlıkların çöpe gitmesi gibi seremonilerden kurtulmuş olmalarını sağlar. Üstelik birinci dönem ve ikinci dönem ayrılarak, yükleri biraz daha hafiflemiş oldu.

      Asıl sorun, sistemi beğenip beğenmemek değil zaten, sistemin oturması. Lütfen artık bu sistem otursun. Her eğitimle ilgili yazımda söylediğim gibi, eğitim sistemimizin oturmasına şiddetle ihtiyacımız var.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Sevda Salihoğlu Dursun
26-10-13
E mail: milatgazetesi.com
 
 
Yorumlar: 2
Süleyman YILMAZ
Önce Adil Eğitim Ortamı
Tarih : 26-10-13

Sayın yazarın dershanelerle ilgili düşüncelerinin birçoğu doğru. Atladığı nokta ise Anadolu'da doğru dürüst öğretmen yüzü görmeyen öğrenciler ne olacak? Orta okul ve lisede derslerimizin yarısı boş geçiyordu. Dershane olmasaydı açığımızı nerede kapatacaktık? Devlet adil olmayan bir eğitim sisteminde beni de aynı sınava tabi tutuyor, Galatasaray Lisesi öğrencilerini de aynı sınava tabi tutuyor. Şu şartlarda dershanenin olmaması Anadolu köylüsüne "Okumak senin neyine?" demektir. Dershaneleri eleştirelim ama bu gerçekleri de görelim. Öğretmen yüzü görmeden liseden mezun olup da oradan oraya savrulan o kadar çok arkadaşım var ki... Girdikleri her sınava zaten 3-0 yenik başlayanların hesabını kim verecek? Dershaneleri kaldıralım ama önce adil eğitim ortamı sunalım.

 
Uğurlu
Eğitimin Maarifleştiği vasatta dershaneye elbette gerek yoktur.
Tarih : 26-10-13

Lafı dolandırmanın, anlayışları bağnazlık bataklığına,demogocik rant bağına bağlamanın gereği yok.(Şu ana kadar artarak gelinmiş zaten).Elbette Devlet buna bir dur demeli ve gereği yapılarak eğitim maarif'e yani aslına rucu etmeli.Tek devlet, tek bayrak.Elbette...Peki okyonus ötesi ne oluyor ki sana söylüyorum kızım sen anla gelinim kabilinden direktiflik sergiliyor.Uluslararası dizayncıların uyuşturucu ve kan batağından beslenen bölücülük figuranları hangi hakla tehdit ve santaçla istikamet belirleme gayreti içersine girebiliyor.Devlet toparlanmalı, Millet kendine gelmeli...Demogoci bataklığı kurutulup,bağnazlığa pirim verilmeden hak ve hakîkatın sesi çok daha vakur,kararlı ve icracı olmalıdır.

 
KUTSAL DERSHANELER!
Online Kişi: 15
Bu Gün: 488 || Bu Ay: 946 || Toplam Ziyaretçi: 2.226.733 || Toplam Tıklanma: 52.220.220