ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / ÇARPIK VAZİYETLER
Okunma Sayısı: 1749
Yazar: Adem Çaylak
MÜNÂFIKLAŞAN MÜSLÜMANLIĞIMIZ

Peygamberin hicreti ile şekillenen Medine kozmopolit toplumunun Müslümanlar ve Yahudiler dışında kalan üçüncü unsuru münafıklardı. Bedeviliğin sözünü esirgemeyen, kaba da olsa “yumuşaklık” göstermeyen tavizsiz duruşunun aksine,  münafıklık İslam’ın şehirde hakim güç olmasından neşet etmişti. Başka bir deyişle “medeni”lik, tüm olumlu yanları yanında küçük çıkarlar adına istikameti kaybetme ve “duruş”u tavsayan yeni denge ve uzlaşımsal bir sahtekarlık da üretmekde gecikmedi. İslami iktidarla birlikte, siyasi, toplumsal ve ekonomik güçten nemalanmak isteyen sahte ve kabuksu benzerini üretti. Peygambere gelen vahyin ağırlığı karşısında tüm önceki açlık, hırs ve kabileci tutkunluklarını bir süreliğine bastıran “Müslümanlaşan münafıklık”, Rasulullah’tan sonra Müslümanların içine yuvarlandığı her fitnede “görünmez bir el gibi” görevini sinsice ifa etti. Peygamberin ölümü ("irtihali ile" olmalı. "Doğruluş") ile birlikte hangi nedenle olursa olsun bir kısım sahabenin ve ümmetin içine girdiği girdap, güce susamışlığın esaretinden kurtulanların hakiki kimliklerinin ortaya çıktığının bir işareti olarak okunması gerekir.  Bugün birçok fitnenin arkasında üçüncü dünyacı bakışla emperyalistlerin olduğu zannedilse de asıl büyük düşman, yanar döner “münafıklaşan Müslümanlık” unsurlarının, güç, şan, kabile ya da başka araçsal nedenlerle Müslümanları manipülasyona iten halet-i ruhiyesinde aranmalıdır.

Maalesef, Müslüman görünümlü Türkiye’deki iktidar, çoğunluğu ile güce, paraya ve şana susamışlıkla yanıp tutuşan Müslümanlığımızdan neş’et eden arkaik dini sapkınlığı günümüzün güçlü bir damarına dönüştürmüştür. Yaklaşık bir asırdır iktidardan dışlanan, ezilen, aşağılanan ve mensupları için bile mahcubiyetle yaşanan Müslümanlık, devletin giderek daha fazla dini söylemler üzerinden siyasal retorikler geliştirmesi yüzünden münafık bir ritüeller ve söylemler biçimi olarak sahne almıştır. Adına “Münafık Müslümanlık” diyebileceğimiz bu güçlü dini dalganın yegane düşünüş ve davranış tarzı “yalan” ve “desise”dir. Müslüman inancı paylaşmak ve dini yaşamı tatbik etmek açısından da, hayatın geri kalanında da muhatapları neyi duymak istiyorsa onu söyleyen bu dindar tipi hızla üremeye devam etmektedir.

Münafık Müslümanlığımız, ibadetlerini kamusal alanda yapmaya, mahrem alanda ise günahın dibine vurmaya özen gösterir. Törensel nitelikteki cuma, bayram namazı, toplu iftarlar gibi ibadetleri asla aksatmayan münafık Müslümanlığımız, evinde sabah namazına kalkmaz, tatillerde ve gözlerden ırak yerlerde ibadete yaklaşmaz, ülke dışına çıkınca “dini” de “donu” da sınırlar içine geldiğinde “giymek” üzere bir süreliğine sınırda bırakır ama grupsal aidiyetlerin içinde en sofu karakteri ile tebarüz eder. Söylemde Kur’an ahlakını dilinden düşürmez ve “öteki” Müslümanları yargılamaktan hiç çekinmez ama uygulamada yaşam, siyaset ve paylaşım ahlakının zerresine rastlanmaz. Haramdan helalden bahseder ama kul hakkı yiyerek ya da kamu parasını sömürmeyi meşrulaştıran te’vili elinden hiç bırakmayarak zenginleşmekten imtina etmez. Şia’da kurumsallaşan “takiyye”nin en babasını gerçekleştiren “te’vil”ci bir sünnizm yaratmaktan çekinmez.

İktisadi ve siyasi gücü arttıkça münafıklaşma katsayısı artan münafık Müslümanlığın bir başka özelliği “dönek” olmasıdır. Yükselen gücü koklar ve onun kucağından bunun kucağına zıplar. Bir cemaatçi, bir partici, bir demokrat, bir insan hakları savunucusu, bir liberal, bir Atatürkçü, bir anti-emperyalist, bir Amerikancı, bir AB’ci, bir Filistin’den yana, bir cumhuriyetçi, bir sosyal adaletçi, bir milliyetçi ve bir ümmetçi olur. Aslında bunların hiçbiri olacak çapa sahip olmadığı için söylemi tekstil modası gibi mevsimden mevsime ve akımdan akıma değişkenlik gösterir. İşine ne olmak geliyorsa öyleymişçesine caka satar. Sınıfsal, kültürel ve psikolojik açlığımız yüzünden siyaset ve para ile imtihanı, te’vilci iki yüzlülükle aşmaya çalışırken, “zayıf iman”ın ikiz kardeşi “zayıf duruş”un esaret zincirleri altına gireriz de farkına bile varmayız.

Görevin kendisini bulmasını beklemez. Görev ve makam peşinde koşar. Pozisyon kapma yeteneği çok güçlü olmakla birlikte iş yapma ve güvenilir olma hasletinden yoksun olduğu için hiçbir işi layıkı ile yerine getiremez. İmtiyazlarını korumak için kendini geliştirmeyi değil sadakatini sıklıkla sergilemeyi tercih eder. Sadakati de ideolojisi gibi rotasyon halindedir. Bazen dinle alakalı olmayan siyasal akımlara, bazen dini boğmaya çalışan cuntacı yapılara, bazen ülkeyi talan etmeye çalışan emperyalist canavara sadakat gösterir. Sadakatinin kime olacağını bunlar arasındaki çatışmaların sonucuna göre ayakta kalan güç tayin eder.

Güç zehirlenmesinin verdiği sarhoşluk hali ile hayatlarımıza sızan nifak zehrinden nefislerimizi tezkiye etmediğimiz ve ellerimize bulaşan münafıklık kirini temizlemediğimiz sürece, geçmişte olduğu gibi, münafıklaşan Müslümanlığımız “hurafe” din helvası yaratmaya devam edecek ve bizler de dönüp dönüp o helvayı yemeye devam edeceğiz. Bundan kurtuluş, eleştiriyi ve muhalefeti istikamet adına en büyük erdem gören din tasavvuru ile hem bireysel hem de toplumsal düzeyde yüzleşmekten geçmektedir. Aksi taktirde, kendi kendimizi aldatan “araçsal” Müslümanlığımızla “kamusal günah”ın pençesinde inlemeye devam edeceğiz. Allah’u Teala’nın buyurduğu üzere, “Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar” (Bakara: 9).

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Adem Çaylak
20-12-13
E mail: milatgazetesi.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
MÜNÂFIKLAŞAN MÜSLÜMANLIĞIMIZ
Online Kişi: 17
Bu Gün: 14 || Bu Ay: 1.397 || Toplam Ziyaretçi: 2.227.813 || Toplam Tıklanma: 52.232.430