BİR MEZUNİYET GÜNÜ KONUŞMASI

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)

Okunma Sayısı: 2658

Yazar: Nazan Bekiroğlu

BİR MEZUNİYET GÜNÜ KONUŞMASI

BİR MEZUNİYET GÜNÜ KONUŞMASI Sevgili Veliler, Öğrenciler, Meslektaşlarım, Bundan iki yıl önce ben de bir mezuniyet töreninde bulundum. Fakat farklı bir törendi bu. Çünkü bu defa hocalar değil veliler sırasında oturuyordum. Kızımın mezuniyet töreniydi. Benim kızım da tıpkı bu öğrenciler gibi heyecanlıydı.

Onu bekleyen bütün olumsuzluklara rağmen geleceğe umutla bakıyordu. Tören boyunca oturduğum yerden kızımın hocalarına baktım en fazla. Dört yıl boyunca kızım, beni gördüğünden daha fazla hocalarını görmüştü. Yani hocalarının, çocuğum üzerindeki etkisi benimkinden daha fazlaydı. O zaman içimden bir soru geçti: Ben dört yıl önce size bir emanet bıraktım. Emanetime iyi baktınız mı?

Bugün burada bir devir teslim töreni var. Dört yıl önce devraldığımız emaneti sahiplerine iade etme vakti geldi. Sevgili Veliler; Bizim de zaman zaman kaprislerimiz olmuştur muhakkak. Hoca da olsa insan bu. Ufak tefek hataları gereğinden fazla büyütmüş de olabiliriz. Ama inanın ki bu, kendi çocuklarımıza gösterdiğimizden daha fazla değildi. Onun için demek isterim ki: Alınız emanetinizi ve ona iyi bakmak için elimizden geleni yaptığımızdan emin olunuz.

Sevgili Öğrenciler; yepyeni bir yolun başındasınız şimdi. Âdettendir, birkaç nasihat gerek. Bildiklerinizi tekrarlayacak değilim. Birkaç işaretim var. Çoğunuz öğretmen olacaksınız. Dersinize iyi hazırlanın. Bildiğini iyi anlatır insan bilmediğinde bocalar. Bilmek ise saygınlık getirir. Öğrencilerinize, yaşları ne olursa olsun saygı ile yaklaşın. Unutmayın ki sayılmanın ilk şartı saymaktır. Saygı ve sevgiyi sadece insana göstermekle kalmayın. Evrenin bir bütün olduğunu unutmayın. Kurtla kuşla omuz omuza, bulutlarla bir hizada kalın. Bu, PollyAnna’ca bir sevgi olmasın. Saflıkta kalmayın. Her şeyin farkında olun ama iyi olmayı seçin, Jean Valjean ve Dr. Faust gibi. İnsanı insan yapan, kötü olmaya gücü olduğu halde iyi olmayı seçebilmesidir. İyi kalmak büyük mücadele gerektirir. Ama meleklerin ilâhisi de ancak bu çileli yolun sonunda duyulur. Okuyun. Okumayı küçümsemeyin. Okumak ufuk açar. Düşünce gücünü geliştirir. Toplumları ileri taşıyacak hayaller birkaç öncü zihinde belirir önce. Onlar okumakla aydınlanmış zihinlerdir. Farklı fikirleriniz, farklı dünya görüşleriniz var, bunlar gelişecek de zaman içinde. Fakat uyarım şu ki neyi taşırsanız, efendi gibi taşıyın. Üslûbun fikirden önce geldiğini unutmayın. Bir de şunu unutmayın. İnsaniyet her şeyin üstündedir. İnsaniyetinizi diğer insanlara göstermekten geri kalmayın.

Halide Edip, İstanbul’un İngilizlerce işgal edildiği gün Amerikan Kız Koleji’ndeki bir konferansa davetlidir. Konferansın konusu “Tahsil”. Kürsüye çıkarken aklında tek cümle yoktur oysa. Ön sıralarda parlak üniformalarıyla işgalci İngiliz subayları da oturmaktadır. Bir öğrencinin gözlerine takılır Halide Edip’in gözleri ve ilk cümle ağzından kendiliğinden dökülür: “Tahsil, insanları diğer insanlara karşı insanca bir duygu ve anlayışa göre yoğurmadığı takdirde beyhudedir.” Benim de size son öğüdüm bu olsun.

Sizin için katlandığımız bütün sıkıntılar ki sizin zannettiğinizden çok daha fazladır, helâl ü hoş olsun. Ancak bugün burada tamamladığınız tahsil sizi diğer insanlara ve cümle yaratılmışa karşı insanca bir duygu ve anlayışa göre yoğurmadıysa verdiğimiz emekler beyhude demektir.

Ve Sevgili Öğrenciler; bugün gidiyorsunuz. Ömrünüzün en güzel dört yılını geçirdiğiniz bu sıraları, Fatih Eğitim’in meşhur rampasını, bizleri unutmayın. Olur da yolunuz tekrar düşer, burada bir eviniz olduğunu hatırlayın.

Sıranıza yazdığınız bir isim vardır mutlaka. O isim kazınsa bile bilin ki bizim kalplerimizde, zihinlerimizde hep saklı kalacaksınız. Belki isminizi, yüzünüzü günden güne unutabiliriz. Ama bir şey var ki o hep bâki kalacak: Hoca ve öğrenci.

Hüzünlüyüm. Sizin de, mezun ederken içinize hüzün dolduracak öğrencilerinizin olması en büyük dileğim. Bir hoca için en büyük bahtiyarlık.

Hüzünlüyüm evet ama ümidim daha yoğun. Bu ümitle hepinizi kucaklıyor, elleri öpülesi velilere sevgi ve saygılarımı sunuyorum.