ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 1545
Yazar: Nedret Ersanel
Türkiye Müslüman diye değil, İslam'ı reddetmediği için istemiyorlar

1128 akademisyenden hangisi Sultanahmet’in sırrını çözebilir?Hani, 'sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim' denir ya.. Başı da sonu da budur; “Avrupa, sadece Müslüman olduğu için değil, İslam'ı reddetmediği için de Türkiye'yi istemiyor”.
*
Perşembe günü AB Bakanı ve Baş-müzakereci Volkan Bozkır Washington'da; “Söz verilen tarihte vizeler kalkmazsa, göçmenlerle ilgili imzalanan 'geri kabul anlaşmasını' feshedebiliriz” dedi.

Bu kartın masaya fırlatılmasının anlamı/zamanı var.. 7 Mart'ta Türkiye ve AB, enerji, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, vizelerin Türk vatandaşları için kaldırılması, müzakere fasıllarının açılması ve yasa dışı göç konuları için masaya oturacak.

“Avrupa'nın tarihteki en büyük göç dalgasıyla karşı karşıya olduğu” bir vaka var ortada ve bu Ankara'nın elini ilk defa bu kadar yükseltiyor. “Avantaj” dedikleri bu.

Öte yandan Bozkır'ın, «İllegal göçten nemalanmak isteyen bir örgütlenme var. 6 milyar dolarlık ekonomiden bahsediliyor” sözlerini de anlamalıyız. “Dez-avantaj” da bu.

2P: 'RUSYA AVRUPA'YA DAHİLDİR'

Avrupa Hıristiyanlığı malum; Katolik Kilisesi (Batı) ve Doğu Ortodoks Kilisesi olarak ikiye bölünmüştü ve anlaşmazlık aslında “siyasiydi”. Osmanlı, Ortodoksların dini özgürlüklerine izin verdi ve Katolikler Osmanlı'nın Avrupa'ya yayılması kadar Ortodoks etkisinin yükselmesinden de korktular…

ABD'nin İran'ı oyuna katma girişimine diğer paralel Küba'dır ve Obama'nın başkanlık mirası olarak gördüğü bu “kapsama” harekâtı, Havana'ya yapacağı ziyaretle zirveye ulaşacak…

Bunu cepte tutarak önceki gelişmeyi anımsayınız; “Küba'nın başkenti Havana dün akşam Katolik ve Ortodoks kiliseleri arasında tarihi bir buluşmaya sahne oldu. 962 yıllık bir ayrılığın ardından ilk kez bir Papa ile Rus Ortodoks Kilisesi Patriği bir araya geldi.” ('962 yıl sonra Papa-Patrik buluşması', 13/02, BBC.)

Rusların gözünden de okuyalım; “Kilise birliğinin kaybından dolayı iki liderin de üzüntü içinde oldukları vurgulandı, terörizme son vermek için uluslararası topluma birlik çağrısı yapıldı. Papa Francis, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, 'Patrik Kirill ile görüşme tanrının hediyesidir' dedi. Rus Ortodoks Kilisesi'nin lideri, 'görüşme iki kilisenin birlikte çalışabileceğini söyleme imkânını veriyor' dedi. Papa Francis ise, 'kardeşler gibi konuştuk' dedi.” ('Katolik ve Ortodoks kiliselerinden bin yıl sonra Küba'da tarihi buluşma', 02/12, Sputnik.)

Suriye'deki ABD-Rus ortaklığı ile Küba'daki Kilise ortaklığı aynıdır.

Bunu ABD-Rusya arasındaki, “Avrupa kimin elinde kalacak” kavgasıyla karıştırmamak lazım.

AVRUPA'NIN ANKARA'YA YAKIN DENGELERİ

Kronolojik sırayla üç gelişme sunayım, siz uygun mevzilere yerleştirin…

Başbakan Ahmet Davutoğlu; “Düşünün, artık Türk ve Alman hükümetleri aynı masanın etrafında ortak Bakanlar Kurulu toplantısı gerçekleştiriyor ve her iki ülkenin Başbakanı'nın eş başkanlığında sorunlarını doğrudan çözüyor. Önümüzdeki dönemde Meclis'ten geçireceğimiz yasalarla vatandaşlarımızın AB'ne vizesiz seyahati için yapılacak çalışmalar tamamlanmış olacak. İngiltere Başbakanı David Cameron'la da başta Suriye olmak üzere önemli konuları ele aldık. İngiltere ile mevcut gelişmeler karşısında kaygılarımız müşterek”. (29/01)

“Fransa Ekonomi Bakanı Emmanuel Macron, İngiltere'nin AB'den ayrılması durumunda iki ülke arasındaki ilişkilerin değişebileceği uyarısında bulundu. İngiltere'nin AB'den ayrılması durumunda Calais'teki sığınmacı kampının İngiltere›ye taşınabileceğini, Londra'daki finans kuruluşlarının ise ülkesine davet edilebileceğini söyledi. Macron, 'İlişkimizin koptuğu gün, sığınmacılar artık Calais'te olmayacak' dedi.” (03/03)

“Rusya Ekonomik Kalkınma Bakan Yardımcısı Aleksey Lihaçev: Türkiye'ye karşı yeni önlemler alınması yönündeki tüm önerileri reddettik.” (03/03)

Hoş, “beyaz Türkler” de yavaş yavaş umutlarını kesiyorlar ama bu Avrupa'dan, pardon, “Birliği'nden” hayır gelmez!

“Akdeniz uzun süre sakin kalmaya elverişli değil. Deniz ve onu kuşatan kara hem çok değerli hem çok sıkıntılı. Birleşik Devletler ve Rusya arasındaki gerginlikle birlikte dik kafalı ve daha az zengin bir Güney Avrupa'nın karşısında büyük olasılıkla yeniden canlanan Kuzey Afrika'da bir çatışma ihtimali yaratıyor. Ama en önemli etken Türkiye'nin yükselişi. Tamamen düz bir çizgide değil ama çevresindeki ülkelerin çoğu zayıflarken ya da çatışırken o güçleniyor. Türkiye yükseliyor ve zaman içinde bu güç Avrupa'yı çok daha fazla etkileyecek.” ('Avrupa Krizi', George Friedman, Say:298-299.)

İKİ SÜPER SEÇİM…

Artık önümüzde “iki seçim” kaldı…

Muhtemelen 18 Eylül'de gerçekleşecek Rusya seçimleri ve 8 Kasım'da yapılacak ABD Başkanlık seçimleri.

Rusya'da sadece “daha zayıf” bir Putin görme tahmini ve ümidi olan çok batılı var.

ABD de ise daha keskin ve Ortadoğu'da daha aktif bir Başkan görmek isteyen Batılı.

Çok tuzaklı ve katmanlı bir alıntı yapalım mı…

“Eski CIA Başkanı Michael Hayden, 'Trump konusunda ciddi endişelerimin olduğunu söylemeliyim. Trump başkan dahi olsa, onun sözlerine ordu uymayabilir' dedi.”

Hayden'in sözlerini dış politika bağlamında kurduğu görünüyor. Zaten, “ordu kanunsuz emirleri dinlemez” cümlesini de kullanmamış olsa, aklımıza iç politik bağlam hiç gelmezdi!

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Nedret Ersanel
05-03-16
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
Türkiye Müslüman diye değil, İslam'ı reddetmediği için istemiyorlar
Online Kişi: 18
Bu Gün: 12 || Bu Ay: 1.912 || Toplam Ziyaretçi: 2.229.445 || Toplam Tıklanma: 52.246.665