ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar
Okunma Sayısı: 2909
Yazar:
CANAN KARATAY KIZACAK: EKMEKTE MUTLULUK HORMONU VAR

CANAN KARATAY KIZACAK: EKMEKTE MUTLULUK HORMONU VAR

Hacettepe Üniversitesi'nden gıda mühendisleri, 2 yıl süren araştırmalarının sonunda, ekmek hamurunun mayalanması sırasında mutluluk hormonu olarak da bilinen melatoninin yüksek miktarda oluştuğunu tespit etti. Bu araştırma sürekli "ekmek yemeyin" tavsiyesinde bulunan ve "Tereyağlı çay için", "Günde 10 yumurta yiyin" gibi açıklamalarıyla da tartışma oluşturan Prof. Dr. Canan Karatay'ı kızdırabilir.

Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Vural Gökmen, mayalı ekmeğin tarihçesinin binlerce yıl öncesine dayandığını belirtti. Uzmanların "ekmek yemeyin" tavsiyesinin neden insanlar üzerinde etkili olamadığı fikrinden yola çıkarak ekmek yeme davranışının neden binlerce yıldır değişmeden devam ettiğini ortaya çıkarmak için bilimsel araştırmalara başladıklarını anlatan Gökmen, ilk önce literatür incelemesi yaptıklarını aktardı.

Ekmeğin, maya yardımıyla üretilen fermente bir gıda olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gökmen, literatürde gıdaların genelde sindirim sistemiyle ilişkili olarak değerlendirildiğini ancak araştırma ekibinin bir gıdadan keyif almanın sindirim sistemiyle değil, aslında sinir sistemiyle alakalı bir durum olduğundan yola çıkarak çalışmalarını bu yönde sürdürdüğünü dile getirdi.

Ekmeğin zararından bahsetmesiyle bilinen diyetisyen Canan Karatay, lahmacun yediği için kendisine yöneltilen eleştirilere cevap verdi."Lahmacun en sağlıklı yiyecektir"Hürriyet yazarı Ayşe Arman'a konuşan Karatay, "Ben unlu mamul değil, lahmacun yedim! En sağlıklı yiyecektir. Bunu da yıllardır söylemekten dilimde tüy bitti. Hem sağlıklı yağı hem sağlıklı karbonhidratı hem de sağlıklı proteini bir arada bulunduran sağlıklı bir yiyecektir" dedi.Fotoğrafın yeni olduğunu belirten Karatay, "Bazıları, anlatmak istediklerimi anlamamakta direnip farklı taraf çekiyorlar. Kitaplarım ortada, defalarca ekrana çıkıp söylemişim... Tekrar ediyorum, lahmacun bizim yerel yemeklerimizden biridir ve çok sağlıklıdır! İçine et ve sebze girdiği zaman, altındaki hamurun var olan glisemik indeksi düşüyor. Ve tam sağlıklı bir yiyeceğe dönüşüyor. Sağlıklı protein, sağlıklı yağ ve sağlıklı karbonhidrat. Üçü bir arada..." diye konuştu.

Melatonin salgılıyor

Ekmeğin nesiller boyunca tüketilmesinin nedenlerini ortaya çıkarabilmek için, ekmeğin mayalanması sırasında sinir sistemini uyaran nörotransmitter özellik gösteren vemutluluk veren maddelerin bulunup bulunmadığını saptamak üzere çalışmalara başladıklarını söyleyen Prof. Dr. Gökmen, şöyle devam etti:

"Melatonin, mutlu olmanın altyapısını oluşturan önemli bir molekül olarak tanımlanıyor. Uyku sırasında salgılanan ve mutluluk hormonlarından biri olarak da bilinen melatoninin ekmeğin mayalanarak kabarmasıyla birlikte yüksek oranda arttığını gördük. Ekmek yapımında kullanılan maya, karbona ve azota ihtiyaç duyar. Karbonu şekerden, azotu aminoasitten alan maya, kabarma işlevini yerine getirir. Bu dönüşüm sırasında da ortaya melatonin hormonu ve diğer bazı nöroaktif maddeler çıkıyor. Bu mekanizmayı çözümledik. Kabarma sırasında hamurda melatonin en üst seviyeye ulaşıyor. Pişirme sırasında ekmek kabuğundaki melatonin bir miktar azalıyor, ancak ekmeğin iç kısımlarında melatonin seviyesi korunuyor. Böylece ekmekteki melatonin hormonunun temel nedeninin mayadan kaynaklandığını bulduk. Ekmek yendiğinde kanda daha çok melatonin olabileceğini ve nörotransmitter özellikteki bu maddenin kan-beyin bariyerini geçerek karar verme mekanizmalarını etkilediğini düşünüyoruz. Ekmek yeme davranışının, sağlıklı ya da sağlıksız olmaktan bağımsız olarak değerlendirildiğinde, binlerce yıldır devam etmesinin sebebinin içerdiği keyif verici maddeler olabileceği görüşündeyiz."

Beslenme konusundaki uyarıları ve yönlendirmeleri ile tartışmalar başlatan Prof. Dr. Canan Karatay, yine çok konuşulacak açıklamalarda bulundu. Uzmanların zayıflamak ve sağlıklı beslenmek için 'az ama sık yiyin' önerisini eleştiren Prof. Dr. Karatay, bu tip beslenmelerin organların dinlenmeden tekrar çalışmaya neden olduğunu söyledi. Prof. Dr. Karatay, bir şey yedikten sonra en az 4-5 saat zaman geçmesi gerektiğini ifade etti.Yedikleriniz size yaramıyor!Prof. Dr. Canan Karatay'ın ezber bozan açıklamaları şöyle:"Az az ve sık sık yemek yiyenlere yazık. Bu diyet tarzı organları çok yoruyor, kilo da verdirmiyor. Yani çok büyük bir risk. Yenilen bir şeyi, insan vücudu en iyi şekilde hazmedebilmek için birçok enzim ve hormon salgılamaktadır. Bu süreç besinlerin ağızdan başlayıp, mideye ve bağırsaklara ve ardından dolaşıma yani kana geçmesine kadar devam eder. Ardından görevi pankreas ve karaciğer devir alıyor. Doğru bir beslenme programınız yoksa ve az az ama sık sık yerseniz bu organlar dinlemeden ve kendini toparlayamadan sürekli çalışıyor. Bu da organlarımızın yorulmasına ve verimsiz çalışmasına neden oluyor.Bir şey yedikten sonra en az 4,5- 5 saat geçmesi gerekir ki organlarımız dinlenebilsin. Sürekli acıkmanın bir diğer nedeni de yediğimiz şeylerin besin değerinin düşük olmasıdır; yedikleriniz size yaramadığı için acıkıyorsunuz. Gözünüz ve diliniz besleniyor ama vücudunuz aç" Canan Karatay açıklamalarıyla yine şaşırttıPatlıcanın ne işi var Ocak ayında tezgahta?Takvim'in haberine göre sebze ağırlıklı ve doğal beslenmeyi öneren Prof. Dr. Karatay, mevsimine göre beslenmenin de altını çizdi. Prof. Dr. Karatay, "Pakete girmiş hiçbir şey hakiki besin değildir. Ondan sonra karaciğeriniz yağlı olarak dolaşıyorsunuz. Sürekli sebzeleri mevsiminde yiyin; diye tavsiye ediyorum. 'Ocak ayında enflasyon şampiyonu patlıcan olmuş' diyorlar. Vah vah. Patlıcanın Ocak ayında ne işi var tezgahta! Kışın en doğal olan lahana, kereviz, turp ve karnabahardır. Amerika'da bile Amerikan köylülerinden domatesi alıp öyle yerdim" dedi. Video: Canan Karatay: ''Çaya tereyağı koyun''

Literatüre bu çalışmayla girdi

Araştırma sonuçlarını bir uluslararası bilimsel dergide yayımladıklarını belirten Prof. Dr. Gökmen, "Yayınımızda, ekmeğin 10 bin yılı aşkın süredir sofrada durmasının sebebinin mayalanma sırasında melatonin hormonunun doğal olarak ortaya çıkması, yani ekmek tüketim alışkanlığının sinir sisteminin bu hormon tarafından uyarılmasından kaynaklanabileceğini bilimsel olarak göstermiş olduk. Çalışmamızla yakından ilgilenen epifiz araştırmaları alanında uzman dünyaca tanınmış Prof. Reiter, 'bu çok önemli bir sonuç ve bu konudaki araştırmalara devam etmelisiniz' dedi. Araştırmalarımıza göre, ekmek-melatonin ilişkisi literatüre ilk kez çalışmamızla girmiş oldu" diye konuştu.

Yoğurt da araştırılıyor

Prof. Dr. Gökmen, uzun yıllardır tüketilen diğer bir fermente ürün olan yoğurdu da araştırmaya başladıklarını anlatarak, "Araştırmalarımızı, uzun yıldır devam eden bazı beslenme alışkanlıklarının o besinde ortaya çıkan ve sinir sistemini etkileme potansiyeli olan nöroaktif maddeleri ortaya çıkarmak üzere yoğunlaştırdık. Gıdanın sadece sindirim sistemi değil, sinir sistemiyle de ilgili bir konu olduğunu düşünüyoruz." dedi.

Prof. Dr. Vural Gökmen, insanoğlunun besin tüketim davranışlarını devam ettirme nedenlerinin bilinmesinin hem tüketici hem de gıda sektörü açısından çok önemli bir bilgi olduğunu da sözlerine ekledi.

Haberin kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar:
19-06-16
E mail: yenisafak.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
CANAN KARATAY KIZACAK: EKMEKTE MUTLULUK HORMONU VAR
Online Kişi: 18
Bu Gün: 291 || Bu Ay: 9.548 || Toplam Ziyaretçi: 2.221.372 || Toplam Tıklanma: 52.166.339