ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : DÜNYADA NELER OLUYOR / İSLÂM ÂLEMİ
Okunma Sayısı: 3266
Yazar: M. Mustafa Uzun
TESLİM EDİLİRSEM RUSYA KORKSUN!

ŞÂMİL BASAYEV'İN ARKADAŞI

 

Şamil Basayev'in en yakın dostu Rizvan! Gözleri görmüyor artık. Bakü’de yaşıyor. Ruslardan hiç korkmuyor, hiç!

 

 

Hakkında çok şey duydum. Mücadelesi, imanı, savaşçılığı ve sadakati noktasında efsanevî cümleler kuruluyordu. Uzun yıllar boyunca Çeçenistan ve İnguşetya dağlarında Ruslara karşı şanlı bir mücadele veren Şamil Basayev’in en yakın arkadaşı ve kadim dostu Rizvan bugün hâlâ yaşıyor ve Bakü sokaklarını yüreğinde bin ton hüzünle arşınlıyor.

Üniversite yıllarından beri efsanevî komutan ile birlikte mücadele veren Rizvan, Abhazya ve Karabağ savaşlarında da Şamil’in sağ kolu olarak görev yapmış. Cihad esnasında yaralanan ve Bakü’ye yerleşmek zorunda kalan Rizvan, Şamil ile olan hatıralarını anlatmaktan ise ‘riya olmasın’ diye kaçınıyor.

Biz Şamil’in en yakın arkadaşı olsaydık, onunla beraber şehit olurduk

Bu güzel mücahit ile Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de konuştum. Uzun yıllar boyunca omuz omuza mücadele verdiği Şamil’e verdiğimiz önemi fark eden Rizvan, inanılmaz mütevazı ve onurlu kişiliği nedeniyle pek konuşmak istemedi. Cihat esnasında gözlerini kaybeden ve ağır yaralanan Rizvan, çok zor şartlar altında hayatını sürdürse de kimseden yardım istemiyor. İHH’nın sahip çıktığı ve ihtiyaçlarını karşıladığı Rizvan, hakikaten bir “müslüman.”

Çeçenistan cihadı esnasında 1995 yılında elinde bir bomba patlıyor ve yaralanıyor. O zaman kendisini göndermek istiyorlar ancak kabul etmiyor. Cihada devam ediyor ancak 2003 yılında artık mecbur kalarak Bakü’ye geliyor. Çünkü sadece elinden değil, vücudunun birçok yerinden yaralanıyor ve mücadele edemez hale geliyor. Gözleri görmüyor, elleri tutmuyor.

Türkiye müslümanları arasında bir efsane olan Şamil Basayev’in en yakın arkadaşı olduğunu duyduğumuzu söylediğimizde ise hicapla başını öne eğiyor ve “Arkadaşlar iltifat etmişler. Biz Şamil’in en yakın arkadaşı olsak, onunla beraber giderdik” diyor. Israr ediyorum ve sonra; “Şamil ile birlikteydik, evet. O benim kardeşimdi, en yakın dostumdu, komutanımdı. Şamil dik adamdı, yiğit adamdı, büyük adamdı. Çok iyi bir müslümandı. Cevher Dudayev ile de iyi arkadaştı, bize çok iyi davranırdı” diye tane tane anlatıyor.

Şamilim yok artık bu dünyada

Cevher Dudayev ve Şamil Basayev’in şehadetlerinden sonra çok ezildiklerini söyleyen Rizvan; “Çok horlandık, çok paralandık. Onlar iyi insanlardı ve mücadelelerini şehadetle süslediler. Biz peşlerinden gidemedik ama onlar gittikten sonra bize çok saldırdılar” dedi. Yüreği hüzünle doluyor bizimle konuşurken. Başını öne eğiyor, sesi çatallaşıyor; “Her şey Allah’ın emri ile olur, kimse onun haricinde bir şey yapamaz. Tüm kardeşlerim şehit düştü. Beraber cihat ettiğim kardeşlerim şimdi yok. Şamilim de yok artık bu dünyada…”

Bu bedeni küçük ama yüreği, cesareti ve imanı dağlar kadar olan mücahit, Çeçen cihadı hakkında söylenenlere de isyan ediyor. Direnişçilerin azaldığına ve cihadın ateşinin sönmek üzere olduğuna dair iddialara çok kızıyor: “Hayır. Savaşın başından beri mücahitlerin sayısı hiç değişmedi. Şehit düşenlerin yerine yenileri geldi. Eksik saflar hemen tamamlandı. Hiç eksilme yok, sadece cihadın yönü zaman zaman değişiyor. Taktik değişir, lider değişir ama amaç değişmez. Dağlarda yaşamak zordur; bu nedenle Çeçenistan dağlarında ise ortalama 2 ila 4.000 arasında mücahit oldu her zaman. Silah oldukça cihat devam eder. Ekmek ve silah sayısına göre mücahitler dağa çıkarlar orada.”Şamil Basayev

Hani Çeçenya’yı 15 günde alacaklardı; 15 yıl oldu

Çeçen halkının cihada verdiği desteği de anlatan Rizvan; “Halk eğer mücahitlere yardım etmese cihat devam edebilir mi?” dedi. O dağlarda, o köylerde mücahitlerin nasıl barınacağını sorgulayan Rizvan; “Böyle bir ihtimal olabilir mi? Sonuçta o topraklarda mücahitler var ve bunlar mücadele ediyorlar. Halk gizliden destek veriyor, yardım ediyor, ayakta tutuyor. Bilgi veriyor, istihbarat sağlıyor, erzak veriyor. Yoksa biz orada direnemeyiz” dedi.

Çeçen cihadının asla bitirilemeyeceğine olan inancını her daim taze tutan Rizvan’ın aşkla, şevkle söylediği şu sözler bizi de aşka getiriyor: “Bu zalimlerin müslümanlara karşı bir yol haritaları vardı. Bir iki hafta içerisinde işimizi bitireceklerdi. 15 yıl oldu ve hâlâ biz bitmedik. 15 günde bitecektik sözde ama dünya şahit oldu işte. Bu işi beceremiyorlar, ellerini yüzlerine bulaştırdılar. Ne işgal edip temizleyebiliyorlar mücahitlerden Çeçenya’yı, ne de serbest bırakabiliyorlar. Şimdi Çeçenya’da işleri çok zorlaştı. Önce Çeçenler’i bitirmek istediler. Mücahitler direnince bunu asla başaramayacaklarını bu 15 yılda anladılar. Şimdi ise İnguşetya üzerinden bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Daha önce de 200 yıldır bizi bitirememişlerdi, yine bitiremezler. Allah bizimle çünkü. Tüm imkânsızlıklarımıza rağmen Allah’ın bizimle olması yeterli.”

Allah bizimle, Allah bizimle…

Türkiye’ye gelip rahat yaşamak istemem

Sığındığı baraka Türkiye’deki en fakir insanın evinden daha kötü durumda. Gözleri görmüyor, elleri tutmuyor. Bu nedenle çalışamıyor da. “Kardeşler var” diyor, “yardım ediyorlar.” Bakü Çeçenler’e çalışma izni vermiyor, halk da Çeçenler’e iyi gözle bakmıyor. İHH yardım ediyor, ihtiyaçlarını karşılıyor, kendisine ve ailesine bakıyor.

Neden Türkiye’ye gelmediğini soruyorum ve tokat gibi sözlerle karşılık veriyor: “Türkiye rahat, gelip rahata alışmak istemem!”

Ama Türkiye’yi çok seviyor. Türkiye’ye çok güveniyor. “Biz bu durumdayken bizi çok ülkeler sattı ama siz satmadınız” diyor. “Bize sadece Türkiye yardım etti. Bunu sizi sevindirmek için söylemiyorum ama size gerçekten çok teşekkür ediyorum. Siz bize sahip çıktınız. İHH da bize çok yardım ediyor. Her türlü ihtiyacımızı sağlıyor. Ramazan ayında, Kurban bayramında yardım ediyorsunuz. Okul yaptırıyorsunuz, yetimlerimize burs sağlıyorsunuz. Daha ne isteyelim. Bana da çok iyi davranıyorsunuz” diyor bu koca mücahit…

Beni teslim ederlerse Rusya düşünsün, ben değil!

Azerbaycan huzursuz bir yer, Bakü güzel bir şehir değil. Çeçenler orada sıkıntılı. Bazen Azerbaycan, Çeçenler’i Rusya’ya teslim ediyor. Ciddi bir tehlike bu ve her an Rizvan da teslim edilebilir. Bunu soruyorum kendisine ama yürekleri havaya zıplatacak kahramanlıkta bir karşılık veriyor bana: “Beni Rusya’ya teslim etmek isteseler dert etmem. Rusya dert etsin. Ben düşünmem, Rusya düşünsün o zaman.”

 

M. Mustafa Uzun, bir mücahitten haber getirdi

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: M. Mustafa Uzun
18-08-10
E mail: dünyabizim.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
TESLİM EDİLİRSEM RUSYA KORKSUN!
Online Kişi: 7
Bu Gün: 423 || Bu Ay: 10.670 || Toplam Ziyaretçi: 2.224.233 || Toplam Tıklanma: 52.197.670