ERKEĞİN NÂMÛSU!

ÂYET-İ KERÎME

Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.

Bakara, 120.

HADÎS-İ ŞERİF

Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.

Müslim, Rikak, 99.

SÖZÜN ÖZÜ

Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.

İsmet Özel

Kategori : İKTİBAS / Muhtelif Mevzûlar, Yazarlar, Yazılar

Okunma Sayısı: 1213

Yazar: Murat Başaran

ERKEĞİN NÂMÛSU!

ERKEĞİN NÂMÛSU! Akla gelecek işler değildi bunlar…

Biz ki o “saçının bir teli bile görünmesin” diye bayraklaşan örtü için verdik mücadelemizi…

“Siyasal simge” diye höyküren, tepinen, kuduran gerici laik kafalara “İmanın gereği, inancın şerefi” diye karşı durduk…

Fakat şimdi başındaki “bez parçasıyla” plajda konsere girmek isteyenleri görünce…

Kevaşe edebiyatı iğrençlikleri imzalamak için “kutsal”ı fitne fesat yığını başıyla kirletenlere şahit olunca…

“Başörtüsü”nün namusunun, hanımlardan önce biz erkeklerden sorulması gerektiğini düşündüm.

Elbette bu uç örneklerde provokasyon kokusu mücessem haldedir.

Fakat “tesettür”ü moda kazanına sokan, kadını seçim malzemesi yapıp sokağa salan “biz” değil miyiz?

Xxx

İnce ince çağdaşlık zokasıyla çekmeye çalıştığınız altı kaval üstü şişhane sahilinize yanaşmayacağım:

Benim mahremimin erkek doğum uzmanıyla işi olmaz…

Kadın doğum uzmanlarının suyu mu çıktı? Her nanede eşitlik ve iş isteyen kadınlar madenlerde çalıştığı için kıtlık mı var ki bu “kadın işi” olan uzmanlıkta erkek tercihine midemi genişleteyim?

Gericiyim eğer bu gericilikse…

Şeref ve namusumla hem de…

Hangi midesi rahat bu çağdaşlıkla sınıf atlıyorsa buyursun atlasın…

Biz başörtüsü savaşı verirken, başörtüsünü kazandığımızı zannedip donumuzu bile kaybetmişiz meğer…

Xxx

Geçen gün Orhan Abi meseleye el attığında nekahet döneminde kafası şişik ve karışık bir haldeydim.

“Kimse üstüne almasın meraktan soruyorum:

Bodrum, Marmaris gibi yerlere tatil aylarında kapalı eşini alıp birileri neden gider ki!” diye sormuş haklı olarak…

Aynı noktadan kadını değil, erkeği sorguluyoruz aslında…

İhale peşinde para istifleyen erkeklerin hegemonyasında, kadınlar ikinci- üçüncü kadınlara ses çıkarmasınlar diye birer jip ve kredi kartı eşliğinde özgürlüklerine kavuştular.

Tophane medyası zaten 15 yıldır fingirdeşiyordu. İbadetsiz / bohem siyasal İslam entelliğinde Etiler züppelerinden beter hale geldiler.

Plajı bırak, sokakta rahat hoplamak için bile önce “Gazali” Hazretlerini inkâr etmeleri gerekiyordu.

Ettiler nitekim…

Başına şalı şöyle bir dolayıp Reis’in gülü oluveriyorsan ve Tophane’den uçağa terfi ediyorsan, senaristi, yazarı, plajda konser hoppası olman da mümkündür.

Ve olunmuştur da…

Xxx

Türkiye’de kadının mahremiyeti ikna odalarında örselendi belki ama…

Onu ortadan kaldırıp “simge- moda” derekesine indiren biz olduk.