ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / DİL KALESİ
Okunma Sayısı: 1689
Yazar: C.Yakup Şimşek
MEDYA PAZARINDA DEFOLU TÜRKÇE - 25

(Agah Oktay GÜNER Abbas GÜÇLÜ)

Agah Oktay GÜNER (YENİÇAĞ 04 Nisan 2011)

“Dostlarınla öyle yaşa ki; düşman olduğunda aleyhinde söyleyecek sözleri olmasın. Düşmanlarınla öyle yaşa ki; dost olduğunuzda yüzün kızarmasın.’ İşte mikrofonu eline alanların kırmızı ve sarı ışığı olması gereken esas budur. Bu gerçeğe gözlerimizi yumar, öfkelenir, kalp kırar, küfrederek ayıp ararsanız nasıl koalisyon hükümeti kurabilirsiniz?”

Önce küçük yanlışı düzeltelim: "Gözlerimizi" değil "Gözlerinizi" olmalı...

Sonra da büyüğüne bir bakalım:

Agah Bey yukarıdaki ifadelerinde hangi gerçeğe öfkelenmek ve küfretmekten bahsediyor?
Cevap: “Dostlarınla öyle yaşa ki; düşman olduğunda aleyhinde söyleyecek sözleri olmasın. Düşmanlarınla öyle yaşa ki; dost olduğunuzda yüzün kızarmasın.” vecizesinde ifade edilen gerçeğe öfkelenip küfretmekten…
Peki, acaba Agah Bey’in kastettiği şey bu mu? Buysa mesele yok…
Yok, eğer “koalisyon hükûmeti kurma çalışması yapan tarafların birbirine öfkelenip küfretmesi” nden bahsediyorsa cümlesi yanlıştır ve şöyle olmalıdır:

“Bu gerçeğe gözlerinizi yumarsanız, muhataplarınıza öfkelenip küfrederek kalp kırarsanız, karşınızdakinde ayıp ararsanız nasıl koalisyon hükûmeti kurabilirsiniz?”

***

Abbas GÜÇLÜ (Milliyet 04 Nisan 2011)

“Ama bir hafta sonra önceki kendisi istifa etmek zorunda kaldı, sonra da sınav iptal edildi.”

Birileri yazıya göre “bir önceki ÖSYM Başkanı Ünal Yarımağan” – “istifa etmek zorunda kal(mış), sonra da sınav iptal edil(miş).
Burayı anladık.
“Bir hafta sonra” yı da anlıyoruz. “Bir hafta sonraki” veya “Bir hafta önceki” deseydi yine anlardık. Gelgelelim şu “Ama bir hafta sonra önceki” ifadesine bir mana veremedik…
Bu ifadenin “önceki kendisi” sözüne takılmak da mümkün. GÜÇLÜ’nün reenkarnasyona inanıp inanmadığını bilmiyorum ama o sözü böyle bir şüphe uyandırabilir.

***

Abbas GÜÇLÜ (Milliyet 04 Nisan 2011)

(27 Mart 2011 günü yapılan YGS hakkında ortaya atılan “şifreleme, çalınma, sızdırma” iddialarına karşı ÖSYM Başkanı Ali Demir’in medya mensuplarına verdiği beyanattan bazı cümleleri Abbas GÜÇLÜ “İşte güven vermeyen açıklamalarına yönelik bazı anektodlar” diye – “anekdot” kelimesini de yanlış yazarak – köşesinde naklediyor.)
“Bir var dedi, bir yok dedi. Var deyince de de peki Matematik testinde olduğu gibi diğer testlerde de şifreleme var mı diye sorduk. Tabii ki var dedi.”

İlk cümleye laf yok.
İkinci ve üçüncününse iler tutar yeri yok:
“Var deyince de de” de ne demek?
Buradaki “de” ler hakkında aşağıdakilerden hangisi doğru?
A) Birincisi fiil, ikincisi bağlama edatı
B) Birincisi bağlama edatı, ikincisi fiil
C) İkisi de bağlama edatı
D) İkisi de fiil

Not: Cümlede yekûn olarak beş adet “de” geçiyor ama kalan üçünde bir sıkıntı yok şükür…

Gazetecilerin “… diğer testlerde de şifreleme var mı?” diye sormaları üzerine Ali Demir’in verdiği cevap ise şöyle aktarılmış:

Tabii ki var dedi.”

Buna göre Ali Demir’in verdiği cevap tam olarak aşağıdakilerden hangisidir?
A) “Tabii ki var…” (Bu cevapta kuvvetlendirme var.)
B) “Var…” (Bu cevapta kuvvetlendirme yok.)
Evet, Abbas GÜÇLÜ’nün nakil tarzına göre bunlardan hangisinin söylendiği belli değil…

***

Abbas GÜÇLÜ (Milliyet 04 Nisan 2011)

“lİstanbul’un bazı ilçelerinde, bazı salonlarda sadece kız öğrencilerin sınava alındıkları hatırlatılarak da peki bu konuda mı tesadüf, buna benzer yazılım sınav kitapçıklarına yönelik iddiları da getiriyor, siz ne diyorsunuz sorusuna da, ‘ÖSYM’ye güvenin’ yanıtının ötesinde tatmin edici bir cevap gelmedi.”

Abbas Bey’in bu yazısı Türkçe ifade hatalarıyla dolu…
1. “İstanbul” kelimesi çift ünlüyle başlatılmış.
(Bunu hayra yormak da mümkün: “lİstanbul” biçimindeki bir imla ve telaffuz, bu şehrin ismini hem “İstanbul” diye yazıp söyleyenlerin hoşuna gidebilir hem de “Istanbul” şeklinde kullananların...)
2. Bir bağlama edatı (da) hatası da burada var: konuda
3. Niçin kullanıldığı anlaşılmayan bir kelime: yazılım

Ali Demir’in YGS hakkındaki iddialara dair yaptığı açıklamayı, suallere verdiği cevapları “tatmin edici” bulmayan Abbas Bey’e iki şıklı bir sual soruyorum:

YGS hakkında ortaya atılan şifreleme, çalınma, sızdırma iddialarına karşı ÖSYM Başkanı Ali Demir’in neler söylediğini öğrenmek için sizin bu yazınızı okumayı tercih edenler, nakil tarzınızı ve ifadelerinizi “tatmin edici” bulacaklar mı?
A) Hayır, “tatmin edici” bulmayacaklar (kötü ihtimal).
B) Karar veremeyecekler, çünkü ifadelerinizi okuyunca kafaları karışacak (daha kötü ihtimal).

 

Yazar: C.Yakup Şimşek
04-04-11
E mail: c.yakup_simsek@dogrulus.com
Yazar Hakkında Bilgi ve Diğer Yazıları
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
MEDYA PAZARINDA DEFOLU TÜRKÇE - 25
Online Kişi: 16
Bu Gün: 350 || Bu Ay: 10.246 || Toplam Ziyaretçi: 2.223.343 || Toplam Tıklanma: 52.192.259