ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 3179
Yazar:
BİR YANLIŞSIN SEN!

Pedagoji Derneği olarak, çocuğa dair olan her konu ve üründe onun ruh sağlığının korunmasını, zarar görmemesini öngörüyoruz. Bir ürünü incelerken kendimize şu soruyu soruyoruz: “Bu ürün çocukların fayda görmesi için mi üretilmiş yoksa çocuk üzerinden fayda elde etmek için mi?” Medyada çocuğa dair yapılan yarışma programları da, bizzat içinde çocuk olduğu için derneğimizin ilgi konusunu oluşturuyor ve biz bu soruyu onlar için de soruyoruz.

Derneğimiz Bir Şarkısın Sen adlı programı uzun süreden beri takip etmektedir. Bu program, tarafımızca ilk olarak yukarıdaki sorumuz çerçevesinde incelemiştir. Bu programın çocukların zihinsel, fiziksel, duygusal, sosyal vb. gelişimi için üretilmiş olup olmadığı tartışılmıştır. Ne var ki genel kanaatimiz bu programın çocukların faydası için değil, çocuklar üzerinden fayda elde etmek için üretildiği yönündedir. Program çocukların yeteneklerini ortaya çıkarmaktadır, doğru.1 Ancak bu faydanın yanında programda o kadar çok zarar vardır ki, program bir yetenek keşif-geliştirme programından çıkmış, çocukların şov yapıp büyüklerin alkışladığı program halini almıştır. Derneğimiz aşağıdaki gerekçelerle programın devamını ancak pedagojik bir süzgeçten geçirildikten sonra öngörmekte, şimdiki formatta devam etmesi durumunda ise izleyen ve programda rol alan çocuklara zarar veren bu programın izlenmemesini tavsiye etmektedir.

Programın Çocuklar Üzerindeki Olumsuz Etkileri

1) Programın İstanbul’da yapılıyor olması, çocukların bu şehre transferini gerekli kılmaktadır. Küçük çocuklar aylar süren program için onların temel bakımını sağlayan ailelerinden ve sosyal çevrelerinden ayrı kalmakta ve duygusal yoksunluk yaşamaktadır. Bir çocuk için iki hafta bile yaşam çevresinden ve özellikle anne-babadan ayrı kalmak, büyük sorun olabilecekken bu sürecin aylar boyunca devam etmesi çocuk ruhunu zedelemektedir.

2) Programın devam süresince çocukların eğitimi de aksamaktadır. Elemelerden başlayıp, programın geçmiş yıllarda son bulduğu tarihler göz önüne alındığında çocukların akademik hayatı uyum ve yoğun provalar nedeni ile olumsuz etkilenmektedir. Programa katılan çocuklar, program süresince ve sonrasında okula ve derslere adapte olmada zorluk çekebilmektedir.

3) Günümüzde kısa süreli şöhret olmanın ağır sonuçlarıyla sıklıkla muhatap oluyoruz. Çok kısa zamanda herkes tarafından tanınır olmak, sürekli izlenmek ve takip edilmek, meraklı gözlerle seyrediliyor olmak, gereğinden fazla takdir alıp, özgüven aşılmasına maruz kalmak yetişkinlerin bile psikolojisini bozabilecekken, çocuk ruhuna fazlasıyla ağır gelmektedir. Yetişkin insanların bile kaldırmakta zorlandığı şöhret çocuk için zor bir durumdur. Oyun çağında, sosyalleşme sürecinde bu kadar bilinmişlik ve şöhret, çocuk için özgürlüğünü kısıtlayıcı, çocukluğun saf ve masumluğunu engelleyici bir duruma dönüşebilmektedir.

4) Program sürecinde aşırı takdir, övgü ve ödüle maruz kalan çocukların sonraki hayatı bu aşırı övgülerden olumsuz etkilenmektedir. Hayatının bir aşamasında gereksiz övgüye maruz kalan çocukların gelecekte hata yapmaktan korktukları, başarısızlığa tahammüllerinin azaldığı, sıradan küçük övgüleri yetersiz bulduğu, hata yaptıklarında bu hatadan çok olumsuz etkilendikleri, kendilerinde var olanın üstünde yetenek bulunduğunu düşündükleri yapılan araştırmalar ile göz önüne serilmiştir.

5) Televizyon programı çekimleri oldukça stresli ve zor bir iştir. Programa hazırlık başlı başına yorucu bir süreçtir. Kameralar önünde, yönetmenlerin müdahalesi eşliğinde tekrar tekrar çok iyi performans göstermeye çalışmak çocukları fiziksel olarak yormaktadır. Dahası yönetmenlerin, sunucunun, ailenin beklentileri çocuklar üzerinde yoğun stres oluşturabilmektedir.

6) Çocuklar program bitip de evlerine döndüklerinde şok yaşayabilmektedir. Ünlülerin kendileri hakkındaki övücü sözleri, seyircinin alkışları, milyonların övücü yorumlarının arasından yeniden sıradan çevrelerine dönen çocuklar, günlük kıyafetlerini giydiklerinde, büyüklerinden bir şekilde azar-ikaz işittiklerinde, ruhsal bir bunalım ve karmaşa yaşamaktadır.

7) Programda çocuklara giydirilen kıyafetler bir önceki seneye göre daha çocuksu olsa da yine büyük oranda yetişkinlerin giydiği kıyafetlerdir. Ayakkabılar, saç şekilleri, takılar ve makyajlar ile bir çocuğu daha çocukken büyütmek, büyüklerin jest ve mimiklerini onlara takmak ertelenmiş ve yaşanmamış bir çocukluğun da kapılarını açmaktadır. Dahası bu çocuklar, programı izleyen birçok aile ve çocuk için de kötü örnek teşkil edebilmekte, henüz çocuk olmadan, çocukluğunu yaşayamadan büyümeye çalışan bir nesil yetişmektedir.

8) Programda çocuklara söylettirilen şarkıların içeriği de çok olumsuz mesajlar içerebilmektedir. “Bana üç tane yetmez, üç de yetmez beş tane koca ver” gibi bir şarkıyı alkışlar eşliğinde, milyonlar önünde, provasını defalarca yaparak çocuğun zihnine kazımak, programın ne kadar pedagojik olduğunun diğer göstergelerinden biridir.

Özetle, programda her ne kadar ‘Çocuklar değil şarkılar yarışacak’ gibi bir söylem olsa da, bir önceki yıl kullanılan SMS oylaması kaldırılsa da, çocuk kıyafetleri konusunda ilerleme sağlansa da, sonuçta halkın gözünde yarışmacı çocuğun kendisi, fiziksel özellikleri, hikâyesi ve performansıdır. Pedagoji Derneği olarak yukarıdaki gerekçelerle ve çocukların bir işçi gibi çalıştırıldığı düşüncesi ile “Bir Şarkısın Sen” adlı programı tasvip etmiyoruz. Program yapımcılarını, programı yayınlayan TV kanalını, çocuğu düşünen herkesi ve bu konu ile ilişkili olan bakanlıkları çocukların ruh sağlığını korumaya davet ediyoruz.

Saygılarımızla…

Pedagoji Derneği

1 Biz bunu da doğru bulmuyoruz. Parmak kadar çocukların bir kuyuya itilircesine eğlence dünyasına atılmasına karşı çıkıyoruz. (Doğruluş)

Yazar:
06-09-12
E mail: pedagojidernegi.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
BİR YANLIŞSIN SEN!
Online Kişi: 32
Bu Gün: 86 || Bu Ay: 1.034 || Toplam Ziyaretçi: 2.227.074 || Toplam Tıklanma: 52.223.015