Kategori : / KISSADAN HİSSE | Okunma Sayısı: 3324 |
Adamın biri bir tarla kuşu avlamış.
Kuş ona; “Beni tuttun ya, ne yapacaksın” dedi.
Adam, "Kesip yiyeceğim." dedi.
Kuş, “Ben semiz değilim, ne etim var ne budum. Ne seni doyururum ne de bir derdine derman olurum. Gel beni sal, ben de sana üç şey öğreteyim ki beni yemenden senin için daha hayırlıdır. Ama birini elinde iken, diğerini ağacın dalına konduğumda, sonuncusunu da yükseldiğimde söylerim” dedi.
Adam “Peki, söyle bakalım” dedi.
Kuş adamın elinde iken “Elinden kaçırdığın şeye fazlaca üzülerek kendini helak etme” dedi.
Adam kuşu saldı.
Kuş uçtu, ağacın dalına kondu ve ikinci nasihatini söyledi; “Olmayacak şeylere inanıp bel bağlama.”
Sonra iyice yükseldi ve adama, “Ey Âdemoğlu! Yazık sana, eğer beni kesse idin içimde 90 gr. ağırlığında inci bulurdun.” dedi.
Adam iyice hayıflanıp dövünmeye başladı. Sonra kuşa “Peki üçüncü nasihatini söyle.” dedi.
Kuş, “Sen ilk ikisini dinlemedin ki, diğerini söyleyeyim. Sana "Elinden kaçırdığın şeye fazla üzülme." dedim, üzüldün. "Olmayacak işe inanma." dedim, inandın. Benim içimde nasıl 90 gr. inci olur? Bütün tüyüm, et ve kemiğim o kadar gelmez.” dedi.
Yazar: Mustafa DEMiREL |
31-10-12 |
||
E mail: mustafa_demirel07@hotmail.com | Tweet | ||