ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 2503
Yazar: Gökhan Ergür
EVET, BİZ BU ÇAĞDAN RAHATSIZIZ

"Bizim zamanımızda…" diye başlayan cümlelerin çocukları sıktığını fark etmiştim bir zamanlar. Hatta bu kalıbın kullanılıp kullanılmaması konusunda bile tereddütteydim. Ama zaman geçtikçe gördüm ki "bizim zamanımızda…" diye başlayan cümlelerin artması gerekiyormuş. Evet artması gerekiyor çünkü o cümlelerin içinde saygı, sevgi, hürmet, ahlak ve vicdan var. Şimdi bir veba gibi kaçılan bu sıfatlar o zamanın temel taşlarıydı, insanda aranan ilk özelliklerdendi.

Makineler Çocuklarımızı Bizden Kaçırdı

Genellemelerden hiç hazzetmem ve doğru da bulmam, yazdıklarım sadece gözlem sonucudur. Örneğin mahalle arasında top oynayan çocuklara komşu teyzelerden biri ‘’küçük, al şu parayı da bana ekmek getir’’ dediği zaman yüzü gözü tere toprağa bulanmış çocukların hepsi camın altına üşüşürdü sepette sallanan parayı almak için. Şimdi bırak ekmek aldırmayı sokakta oynayan çocuklara bile rastlayamıyoruz. Sahi nereye kayboldu bu kadar çocuk? Misket oynayan, topaç çeviren, sporcu kartları olan, apartman duvarına elleriyle yamukça bir dikdörtgen çizip tek kale maç yapan çocuklar. Amacım seksenleri ya da doksanları yad edip klişeleri kullanmak değil, sadece bugün olmayanı söylemek. Bugün o çocuklar halı yıkanan sokaklarda artık yok. Artık sokakta halı yıkayanlar da yok gerçi gelip kapınızdan alıyorlar halınızı, tertemiz edip getiriyorlar tekrar evinize, bir makine gururuyla. Çocuklarımızı da kapıdan alıp kaçırdı o makineler, kendi odalarına tıktı bir robot gibi.

Online Eğlence Offline Hayat

Evet kaçırıldı çocuklarımız sokaklardan, parklardan, piknik alanlarından, hatta oturma odamızdan. Bilgisayar şirketleri dört bir koldan sardı etrafımızı, her geçen sene daha da gerçekçi oyunlar yaptılar, daha heyecanlı, daha zevkli, daha ruhsuz, duygusuz. Misal çocuğun canı futbol oynamak istedi. Akıllı telefonundan bir mesaj atıyor üst kattaki arkadaşına başlıyorlar ‘’online’’ olarak karşılıklı futbol oyunu oynamaya. Maç bitiyor ne galip gelen ne de mağlup olan terliyor. Penceresinin önüne gidip ‘’anne susadım, su sal!’’diyen olmuyor. Yani gerçek hayat ‘’offline’’.

Çocukların karşı cinsle olan muhabbetleri de değişiyor her geçen sene. Berbat bir alıyor, neresinden tutarsan elde kalıyor. Ne zaman bu konu üzerine iki kelam etmeye çalışsam tepki alırım. ‘’Hangi çağdayız, onlar genç bırak gençliklerini yaşasınlar, bir daha mı geleceğiz dünyaya, çıkarın artık bu at gözlüklerini, özgürlüğünü yaşasın çocuklar’’ gibisinden tekdüze ve ezberlenmiş cümlelerle. Sizin uydurduğunuz bu ‘’çağ’’ yüzünden zaten olan bunca saçmalık. Bizi rahatsız eden de bu zırvalık zaten, açık ve net olarak söylüyorum ki biz bu çağdan ve bu çağın getirilerinden hoşnut değiliz.

İkili İlişkilere Dikkat

Annesi olmasa saçını bile tarayamayacak ‘’çocukların’’ hayatlarındaki en büyük sorun birileriyle ‘’çıkmak’’ artık. Bu çıkmak kelimesi de ayrı bir komedi. Nereye çıkıyorsun yani merdivene mi, evin çatısına mı? Sosyal medyadaki hesaplarında enteresan fotoğraflar, seviyesi düşük espriler, küfürler, muhabbetler. On üç yaşındaki çocuk Facebook hesabındaki ilişki durumuna ‘’karmaşık’’ yazıyor. Bu yaştaki bir çocuğun ilişki yaşamasına mı yanarsın yoksa yaşadığı ilişkinin karmaşıklığına mı akıl erdiremedim.

Ebeveynler Uyanmalı

Anne babalar da artık silkinip kendilerine gelmeli. Bu iş böyle gitmiyor, giderek bataklığa saplanıyoruz. Saçma sapan mafyalı, saraylı, entrikalı dizilerin verdiği uyuşukluktan kendimizi ve çocuklarımızı kurtarmalıyız. Hafiye gibi çocukların ensesinde olun demiyorum ama birazcık onların hayatına ilgili yaklaşın. Kiminle oturup kalkıyor, nerelere gidiyor, internette nasıl zaman geçiriyor? Bunların cevabı size çocuğunuzu kazandırır.  

Muhakkak ki pırlanta gibi saygılı, ahlaklı, dürüst çocuklar yetiştiren ailelerimiz var onları tenzih ediyorum ve bir soru sormak istiyorum. Son yirmi beş yılda kaç tane başarılı Türk genci yetiştirip dünyaya sunduk? Kaç tane ilim irfan sahibi, yetenekli, lafı sözü ağır edebiyatçı ya da eğitimci yetiştirdik? Buna vereceğimiz cevap ‘’hangi çağdayız’’ sorusuna verilecek cevabın kendisidir.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Gökhan Ergür
25-11-12
E mail: aktuelpsikoloji.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
EVET, BİZ BU ÇAĞDAN RAHATSIZIZ
Online Kişi: 13
Bu Gün: 402 || Bu Ay: 860 || Toplam Ziyaretçi: 2.226.450 || Toplam Tıklanma: 52.218.556