ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 3609
Yazar: Meryem Aybike Sinan
OKUL İLİM YUVASIDIR, FİLİM DEĞİL! (Bizim Okul dizisi üzerine)

Şimdiki gençler ve çocuklar ise "Pis Yedili" ve " Bizim Okul" dizilerinin müdavimi oldular kısa sürede. Bu dizilerin en göze ve ruha batan yanları ise saygısız, ukala, entrikacı, düzenbaz, hedefsiz, ideolojisiz, sevgisiz ve oldukça dünyevi takılan bir gençliğin öne çıkarılmış olması. Bunların yanı sıra kısa aşklar, gündelik ve cinselliğe indirgenen sevgiler ve paranın pulun, sosyal statünün öncelendiği bir yaşam tarzı pervasızca ve fütursuzca işleniyor!

Mesela bu dizilerin birinde aynı sınıfın yarısı birbiriyle neredeyse aşk yaşamış ya da yaşamak üzere olan gençlerden oluşturulmuş bir kurgu üzerinde yürüyor!

Öğretmenleri sorarsınız ki bence hiç sormayın…

Mamafih bu dizilerde tek bir normal öğretmen ve idareci bulamazsınız! Hepsi anormal! Kimi bunak, kimi evde kalmaktan bunamış kız kurusu modunda, kimisi mahalle kabadayısı, kimisi hayal âleminde, kimisi hayal mi gerçek mi arasında bir yerde!

Bunlar öğretmen, bu dizilerde dizi üzerinde topluma verilen mesajla vurgulanan öğretmen tipi veya karakteri böyle! Pes!

Tamam, eğitim meselesini bir türlü rayına oturtamamış bir toplum olmanın buruk hüznünü ve acıcısını hep birlikte temaşa ediyoruz ve yaşıyoruz ama sanki bu kadar sorunun baş müsebbibi öğretmenmiş gibi "vurun abalıya" mantığıyla öğretmen ve öğretmenin şahsiyeti üzerinde yapılan bu dizileri şiddetle kınıyorum.

Tabii bunu seyrettiği halde tepki vermeyen eğitim sendikalarını da göreve çağırıyorum. Bir başka meslek erbabı olsaydı şu ana kadar bu dizilerin canına okunmuştu! Ama öğretmenler öylesine sindirilmiş, öylesine şamar oğlanına dönüştürülmüş ki geçen süreç dâhilinde tepki verme gereği bile duymaz olmuşlar!

Hiç unutmuyorum, birkaç yıl önce MEB'de öğretmen kökenli bir üst düzey bürokrata öğretmenler gününde "Hayırlı olsun" dediğimde verdiği o manidar cevabı hiç unutmuyorum:

"Ben artık öğretmen değilim ki!" demişti. Afallamıştım!

Bal gibi öğretmensin, sınıf öğretmenisin, sırf bir makama geldin diye -üstelik bu makam meb'de yöneticilik- bu mesleğe sırtını dönüyorsan sen zaten öğretmen olamazsın, olmamışsın, orada da bulunmamalısın, demeyi çok istemiştim ancak nezaket gereği susmuştum.

Toplumun temel dinamiği olan gençlerimizi emanet ettiğimiz bu meslek grubunun şahsiyetinin, dizi üzerinde de olsa zedelenmesi, aşındırılması, küçük düşürülmesi kabul edilemez bir çirkinlik, aymazlık ve umarsızlıktır.

Çünkü bu meslek hitap edilen toplulukla, yani genç ve çocuklarla bire bir ilişki içindedir ve gençlerin algıları bu şekilde tahrip edilmemelidir! Atalarımız çamur at, izi kalsın derken tam da böyle bir durumu tarif etmektedir aslında.

Akşam bunak ve arızalı öğretmeni seyreden çocuk ertesi günü en ufak bir çağrışımda öğretmenine hangi gözle bakacaktır acaba?

Hababam Sınıfı ile bu dizileri kıyaslamak bile haksızlık olur kanaatindeyim.

Hababam sınıfında en azından merhametli öğretmenler, vefalı, nazik, duyarlı öğrenciler ve derin bir içsellik işleniyordu. Şimdiki okul dizilerinde de o derin içsellik yerine derin bir cinsellik davası güdülüyor!

Yine bu dizilerde özel okul, devlet okulu kapışması, fakir öğrenci, varoşlardan gelen öğrenci ve zengin öğrenci diye ciddi bir ayrışma ve kamplaşma da körükleniyor maalesef. Bir kere bu senaristlerin iyi bir araştırma yapmadan saçma sapan bilgileriyle devlet okullarıyla, özel okulları böyle ayrıştırmalara sokmaları tamamen bilgisizlikten kaynaklanıyor.

Her özel okul çok başarılı olmadığı gibi, her devlet okulu da başarısız değildir. Kaldı ki birçok devlet okulu başarı ve konumlarıyla birçok özel okuldan çok daha ileri bir eğitim vermektedir. Özellikle de Fen ve Sosyal Bilimler Liselerinin başarı tablolarıyla özel okulların başarılarını bir kıyaslasınlar bakalım!

Bu arızalı öğretmen modeli, devlet okulu, özel okul kamplaşması, argo, cinsellik, yoksul öğrenciye durmadan " varoş" demeler, zevkçilikten başka derdi olmayan tiki kızlar sendromuna artık bir son verilmelidir.

Sokaklarda birbirlerine "kâmiller, kâmilsin sen" diye hitap eden gençler sizce bu kelimeyi yani şahsiyeti olgun, kemale ermiş manasında mı, yerli yerinde mi kullanıyor?

Tabii ki hayır! Aptal yerinde işe yaramaz manasında kullanıyor!

Durum bu kadar vahim, söylemedi demeyiniz!

Muhabbetle kalınız…

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Meryem Aybike Sinan
10-02-13
E mail: haber7.com
 
 
Yorumlar: 4
hasan hüseyin
maalesef gören yok
Tarih : 12-02-13

meryem hanıma bu yazısından dolayı teşekkür ediyorum. ben bu diziler ile ilgili rtük başta olmak üzere bir çok kuruma mail attım, telefon açtım, ancak gelen cevapların hiçbirisi bu rezaletleri çözecek gibi değil, henüz bir şuur oluşmamış, onun için bu meselede bize çok iş düşüyor, tepkilerimizin daha yüksek çıkması ve daha yükseklere ulaşması için biraz gayret edilmesi gerekiyor, ne diyeyim durmayalım,

 
uğurlu
Maarifin üzerindeki ayrık otları
Tarih : 10-02-13

Maarifi ve camîasını 'Tiye...' alan dizi ve benzeri yaklaşımları derin ah!...lar ile kınıyorum. Dönen dolapları fark etmeyen ilgilenmeyen camîa mensuplarına esef ediyorum. Sendika mensuplarının asıl alâka göstermeleri gerektiğini düşnüyorum.Yarınlarımıza ümit çiçeklerimize maarife dikkat edilmesi gerektiğini zaman zaman hatırlatan Meryem hanıma hassasiyetlerini esirgemeyenlere teşekkür eder afiyetler temenni ederim

 
İhsan Efendioğlu
TV DİZİLERİ
Tarih : 10-02-13

Bu dizileri çekenlerin, yayınlayanların hiçbirisinin mâsum ve câhil olduğunu düşünmüyorum. Bu diziler kesinlikle bilinçli yapılıyor. Buna benzer dizi ve filmlerle toplum dönüştürülüyor, farkına bile varmıyoruz. Ahmet beyin söylediği gibi "sıpa" büyüdü "eşek" oldu.

 
AHMET
SIPA BÜYÜDÜ EŞEK OLDU
Tarih : 10-02-13

Meryem Hanıma teşekkür ederiz. Fakat bence Hababam Sınıfı da o kadar temiz ve masum değil. O film önce tiyatro olarak memleketi dolaşmıştı. "Bu tiyatro talebelerin ahlâkını bozuyor, solculuk propagandası yapıyor" diye milliyetçi ve dindar dernekler protesto bildirileri dağıtmış, gösteriler yapmış, mani olunması için çalışmışlardı. Ama bakınız yıllar bizi nasıl değiştirmiş... Şimdi o filmi tertemiz, masum buluyoruz. Oysa Hababam Sınıfı bu tür filmlerin sıpa hâliydi; sıpa büyüdü Bizim Okul oldu. Ağlamaya hakkımız var mı? 20-30 yıl sonra da Bizim Okul'a medhiyeler düzmeyiz inşaallah.

 
OKUL İLİM YUVASIDIR, FİLİM DEĞİL! (Bizim Okul dizisi üzerine)
Online Kişi: 19
Bu Gün: 26 || Bu Ay: 1.409 || Toplam Ziyaretçi: 2.227.868 || Toplam Tıklanma: 52.232.885