ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / AKTÜALİTE
Okunma Sayısı: 2938
Yazar: Meryem Aybike Sinan
İRTİCA! THY HOSTESLERİN KIYAFETLERİNİ DEĞİŞTİRİYORMUŞ!

THY neden kıyafet değiştirir?

“Muhteşem bir maziyi daha muhteşem bir geleceğe bağlayan köprü olmak isterdim” (Cemil Meriç)

Hostesler o açık saçık ve sakil görüntüden kurtulsunlar diye!

Hostesler çapkın erkekleri kışkırtmasınlar diye!

Hostesler daha şık olsunlar diye!

Hostesler de müşteri de rahat etsinler diye!

Yukarıdaki başlıklar bu olası kılık kıyafet değişikliğinin belli başlı muhtemel sebepleri sayılabilir. Tabii bilemediğimiz, tahmin edemediğimiz sebepler de ihtimaller arasında.

 “Ne gerek var ki kılık kıyafet değişikliğine, böyle iyiydi ne yapmaya çalışıyorsunuz” vs. kabilinden bir yığın eleştiri ve itiraz çoktan yüksek sesle dile getirildi bile.

Hazırdaki kıyafetler aslında itici ve çirkin kıyafetler değil gerçeği söylemek gerekirse. Sorun bu kıyafetlerin bizi anlatmıyor oluşu. Dünya ülkelerine bakıldığında her ülkenin genetik kodlarına,  tarihi ve geleneksel geçmişine, kültürüne, geleneğine ve hatta dini inançlarına göre tasarlanmış hostes kıyafetleri olduğunu söylemek mümkün.

Mesela İngiliz hava yollarına ait hostes kıyafetleri tamamen İngiliz çizgi ve desenlerinden oluşuyor. Adamların evine, bahçesine, arabasına, tavrına, üslubuna, yaşam biçimine bakıyorsunuz tamamen kendileri! O kadar gelenekçiler. Fransızlar keza öyle.

Japonlar yine kendi kültür ve medeniyetlerine uygun bir yol bulup öyle giydirmişler havacı kadınlarını. Arap hava yolları, Endonezya, Malezya, Pakistan, Hindistan aşağı yukarı kendi üslubunu ve tarzını yakalamış ülkeler.

Bize gelince her şeyde ve her durumda olduğu gibi “Araf” etrafında tur atmaya devam ediyoruz.  Bir parça İngiliz, bir parça Fransız, bir parça Amerikalı ve azıcık da kendimiz olmaya gayret edip umarsızca yaşayıp gidiyoruz işte.

Dünyanın en büyük medeniyetini ortaya koyan, düzinelerce devlet ve imparatorluklar kurmuş Müslüman bir ülkenin, kendi tarzını ve kimliğini ortaya koymaktan aciz olmadığını biliyoruz. Eleştirilere maruz kalmamak, mutlak duruş sergileyememek, gerçekçi çözümler ortaya koyamamak ve çalışmalarımızda tarihi ve kültürel geçmişi referans gösterememek gibi kaygılarımız, önümüzdeki en büyük engeller sayılabilir.

THY Genel Müdürü Temel Kotil'i bu cesaretli kararlı adımından dolayı tebrik ediyorum.

Açıkçası hiçbirimizin aklına gelmeyen önemli bir çıkış bu. İnşallah niyeti hayr olan bu çalışmanın akıbeti de hayr olur.

Eleştiri alan kıyafetlere gelince…

Açık yüreklilikle belirtmeliyim ki bu tasarım aşamasındaki kıyafetler tek kelime ile özetlenecek olursa “olmamış!”

Estetik değil bir kere bu elbiseler. Kumaşları gerçekten de yoran, rahatsız eden ve koltuk kumaşlarını andıran bir görüntü arz ediyor. Bu eleştirilere kesinlikle katılıyorum. Hele başa takılan fesler hiç ama hiç olmamış! O resimleri ilk gördüğümde İsrail Hava Yollarının hostesleri sandım!

Ben hostes olsaydım giymezdim bu ucubeleri!

Geçmiş ancak bu kadar kötü ifade edilebilirdi!

Dilek Hanif, iyi bir modacı, bundan kuşkumuz yok lakin bu çizgilerin ilk bakışta Osmanlıyı ve Osmanlının çizgilerini, bu toprakların ruhunu yansıtması lazımdı. Her şeyden önce o upuzun pardösü veya kaftan ile bu kızlar nasıl servis yapacak nasıl müşteriye yardımcı olacaklar? Sağa sola takılmaktan, bardak çanak dökmekten servis yapamaz hale gelirler? Hele o kumaşların hışırtısı yok mu düşünmek bile istemiyorum!

Etekleri uzatıp, ceketleri Osmanlı desen ve motifleriyle öne çıkarabilirdi modacımız. Bir de koyu lacivert, gece mavisi,  yani saks mavisi gibi geleneksel ve asil bir rengimiz var o rengi kullanabilirlerdi! Bu bordo renk insanı yoruyor bir kere! Koltuk döşemesine benzetilmesi de büyük oranda bordo renginden kaynaklanıyor.

Gerçi medyaya sızan bu görüntülerin, bu elbiselerin nihai olmadığını biliyoruz. THY Genel Müdürü Temel Kotil, henüz verilmiş ve sona gelinmiş bir karar bulunmadığını söylüyor.  Değişik çevrelerden gelen yeni ve enteresan fikirlere açık olunduğu takdirde kim bilir belki bizler de hava yollarımızın kimliğimize vurgu yapan vitrin elbiselerini bulur ve meseleyi tatlıya bağlarız.

Kim bilir!

Muhabbetle kalınız.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Meryem Aybike Sinan
11-02-13
E mail: haber7.com
 
 
Yorumlar: 3
ibrahim TUNCER
Biz kimiz?
Tarih : 13-02-13

Memleketimizde yaşadığımız her meselenin asıl sebebi kendimizi nasıl değerlendirdiğimizle yakından ilgili. Bir insan ya da bir millet aslını inkar ederek kendini bulabilir mi? Yüz yıllardır kendimizi inkar ederek bir yerlere benzemeye çalıştık. Ama olmadı. Hoca merhumun ne kuş ne deve misali. Batılı da olamadık doğulu da. Arada bocalayıp duruyoruz. Her kaybedilen değer, kaybedildiği yerde aranır. Kaybettiklerimiz ve kaybettiğimiz yerler belli çok şükür. Allah Rasülünden günümüze kadar, müslümanın nasıl ve ne şekilde olması gerektiği hiç tartışma götürmeyecek kadar açıktır. Bu millet yüzde doksan dokuzu müslüman olduğunu söyleyebilen bir millettir.Ve bunu yüz yıllarca hayatına uygulamış mükemmel örnekler ortaya koymuştur. Aslımıza dönmek niye bu kadar zor? Türk Hava Yolları hosteslerinin meselesi de, Kürt meselesi de, Asayiş meselesi de, Türk Milli Eğitimi de hepsinin kaynağı aynı. ÇARE:Başlıkta.BİZ KİMİZ?

 
İhsan Efendioğlu
KİMLİK VE KIYAFET
Tarih : 11-02-13

Meryem hanımın tespitleri güzel. Hangi mes'eleye el atsak elimizde kalıyor. Üniversite mezuniyet merasimlerinde öğrencilerin (uydurukça kelime kullanmayı sevmesem de burada "talebe" demedim. Talebe kelimesinin zihnimde ayrı bir yeri var, bir kudsiyeti var bu kelimenin ve işaret ettiği mânânın...) başlarına giydiği o başlık nedir öyle? Papaz kıyafeti gibi. Şart mı o kıyafeti giymek? Neredeyse kendimize has hiçbir değerimiz kalmadı. Hislerimiz, düşüncelerimiz, kıyafetlerimiz... Her şeyimiz değişti, dönüştü. Düşünce dünyamız/anlayış zeminimiz değişti. Kanaatimiz ifade ederken bile farkına varmadan kendi dünyamıza ait olmayan değerlere göre karar veriyoruz. Bir çoğumuz bu gidişten muzdarip bile değiliz.

 
AHMET
DİMAĞIMIZA VURULAN ZİNCİRLER İÇİNDE BU KADAR OLUYOR
Tarih : 11-02-13

Meryem Hanım mühim bir mevzuya el atmış; güzel de yazmış; teşekkürler ederiz. Ama evet, biz, dimağımıza çizilmiş sınırlar içinde düşünebiliyoruz. O zaman da bu kadar oluyor işte. Mesela "Niçin kadın? Hava Yollarında ille de kadınlar hizmet vermek zorunda mı? Nass mı bu?" sorularını sorabilmeliyiz. Ve ille de belli bir standardın üzerinde güzellik, boy-bos olacak. Uçak, defile podyumu mu? Hostes deyince niçin aklımıza "güzel kadın" geliyor? Bir kadının güzelliğini anlatmak için "hostes gibi" benzetmesi nerden doğdu? Kıyafette "milletimizin çizgileri" aranıyor; güzel... Peki, dünyanın bütün insanlarına kadınlarını hizmetçi yapmak bu koca milletin çizgisine uyar mı? Zincirleri kırmalı ve en azından erkeğe erkek host; kadınlara kadın hostesle hizmet etmeyi de düşünebilmeliyiz. Kıyafetleri de yine tam inancımıza göre olmak şartıyla...

 
İRTİCA! THY HOSTESLERİN KIYAFETLERİNİ DEĞİŞTİRİYORMUŞ!
Online Kişi: 18
Bu Gün: 96 || Bu Ay: 1.479 || Toplam Ziyaretçi: 2.228.092 || Toplam Tıklanma: 52.234.854