ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / GEÇERKEN UĞRAYAN YAZARLAR
Okunma Sayısı: 2460
Yazar: Orhan UĞURLU
HAC İZLERİ

 

 

10 Kasım perşembe sabah 06:30'da Alanya'da başlayıp 10 Aralık perşembe yine Alanya'da biten 2009 Hac intibâlarım:

“Gök kubbede hoş bir sedâ” hâtıralar...

2009 Hac hâtıralarının gönlümüzde dâimâ ayrı bir yeri ve değeri olacak.

Bu müstesna hâtıraların kıyılarında bir nebze dolaşsak...

Gönüllerde bir çeşni bırakır mı?

Ötelerden bir esinti getirir mi, bilinmez; ama his ve heyecanlarımı dostlarımla paylaşmak istedim.

2009 Hac İzleri

Lebbeyk, Allâhümme Lebbeyk...

Haydi bakalım, yola revân olalım.

Beytûllâh'a yüz sürmeye hazırlanalım

Lebbeyk, Allâhümme Lebbeyk...


Maddî temizlik, mânevi temizliğin aynası...

İhrama giriş, ahirete hicret gibi...

Bir bakıma herkes aynı, bir bakıma herkes farklı,

“Kesrette Vahdet”


Mekke:Çetrefilli insan. Değişik vasıfta dağlar.

İşte mütevâzi vâdide kâinatın merkezi: Kâbe...

Ve Beyt-ül atîk, makâm-ı İbrâhîm.

Büyük ihsan; Mültezem.

Hemen yanı başında Hicr-i İsmail.

Adem(a.s.) beri tavaf edilegelen Mescid-i Harâm


Tavaf: Kâinatın özü akış...

Ne karışma, ne karıştırılma

Allâhü ekber, Allâhü ekber, Allâhü ekber velillehilhamd


Gönüllerde biriken tortular erisin ki râhmet işlesin.

Taşlaşan kalpler yumuşasın ki şefkat, merhâmet kanatları açılsın.

Ve Vuslat-ı hakîkiden bir koku alınsın.

Görebilene, duyabilene işaretler.

Mâverâya ait sesler, derûnî soluklar.


Safâ ile Merve arası: Hasretin koyusunda arayış.

“Her arayan bulamaz ama bulanlar arayanlardır.”

Ve mükâfat, her derde devâ: Zemzem

Hazreti Hatice kadınların efendisi...

Evi, acep neresi?

Dar-ül erkamın evi hani?

Teberrüken, birkaç dakikacık ders okusaydık.

Ah! Resûlullâh'ın doğduğu ve büyüdüğü mekân!

“Araya araya bulsam izini, izine sürsem yüzümü.”

En kutsî hâtıraların yaşandığı yerler...

Niye aslî haliyle muhafaza edilemedi?

Tahrip, hiç mi vicdanları sızlatmadı?

Ey! Beytül Atîk yoksa senin yanında senden uzakta mıyız?


Yalnızlık çaresizlik, pişmanlık denizinde yüzen insan:

Bir ışık, bir işaret ve kurtuluş noktası;

Mâhşerin izdüşümü Arafât.

Vuslatın gerçekleşmesi, düşmanın netleşmesi

Duruş ve kararlılığın sürekliliği; Müzdelife

Tereddütsüzlüğün düşmana karşı koyuşun mekânı,

Hz. Hâcer, İsmail ve İbrâhîm(a.s.) sünnetinin icrâ yeri Minâ.


Gönüllerde ferahlık, ruhun aynası gözlerde neşve

Tavâf-ı ziyâret, Sa'y tamamlanan Hac ve...


Derken, hüznün yağmurunda Vedâ Tavâfı:

Aman ayrılık, yaman ayrılık derûnumu yakan ayrılık

“Dinle neyden hikâyet etmede,

Ayrılıklardan şikâyet etmede.”


Bir ümit, bir teselli Medîne:

Teselli olunan, teselli bulunan

Resûlullâh-ı bağrına basan

Sükûn ve munîs mekân.


Seyyid-i Nebî mesajını orada inkîşafa erdirmedi mi?

İki cihan serveri burada medfûn değil mi?

Kâinat O'nun yüzü suyu hürmetine yaratılmadı mı?

Öyle mütevazi, öyle bizden ki;

“Kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum”

“Bende insanım. Kalp hüzünlenir, göz ağlar”der.

O bizden, bî-iznillâh biz de O'ndanız.

Dosttan, yârenden, evlâd ü iyâlden ve bizden;

Essalâtü vessalâmü aleyke yâ Resûlullâh

Essalâtü vessalâmü aleyke yâ Habîbullah.

Cennet bahçesi olarak müjdelenen yer:

Ravza-i Mutahhara

O'nu simgeleyen koruyan:

Kubbet'ül Hadrâ.

Ravza-i Mutahharayı kuşatan çevreleyen mekân:

Mescid-î Nebevî

Nâbi'nin ikazına kulak verelim:

“Sakın! Terk-i edebden kûy-i mahbub-i hüdâdır bu.

Nazargâh-ı ilâhîdir makam-ı Mustafâ'dır bu.”


Bedir, Uhud ve Hendek:

Ân'a ve geleceğe dair işaretler.

Emânetin vebâli...

Ve bütün sıkıntıların O'nun muhabbetinde eriyişi.


İnsan mayası hasretle yoğrulur.

Ehl-i gönül ayrılık ateşinde nasiplenir.

Kısmete düşenle hem hâl olunur.

Râhmet-i Râhmanda şefâatine ulaşılır.

“Lâ ilâhe illâllah” sancağı altında toplanılır.

Essalâtü vessâlemü aleyke yâ Resûlullâh

Essalâtü vessâlemü aleyke yâ Rasûle Rabbilâlemîn...

Orhan Uğurlu

23.11.2009

Saat:10:00

Yazar: Orhan UĞURLU
13-01-10
E mail: hanorhanugurlu@hotmail.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
HAC İZLERİ
Online Kişi: 8
Bu Gün: 365 || Bu Ay: 10.612 || Toplam Ziyaretçi: 2.224.153 || Toplam Tıklanma: 52.197.122