ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 2121
Yazar: Ebubekir Sifil
YENİ BİR EHL-İ SÜNNET SİTE: SAHN-I SEMÂN

بسم الله الرحمن الرحيم

الحمد لله رب العالمين, والصلاة والسلام على أشرف الخلق سيدنا محمد وعلى آله وصحبه أجمعين

Cennetmekân Fatih Sultan Mehmed Han hazretleri Konstantiniyye’yi fethedip “İstanbul” (İslambol) yaptıktan sonra, şehre –Bizans’ı (Ayasofya’yı) gölgede bırakan ihtişama sahip– ilk büyük Osmanlı/İslam mührü olarak hiç şüphesiz Fatih Camii ve Külliyesi ile vurulmuştur. Hastane, imaret, han, hamam… gibi müştemilatı bulunmakla birlikte, Fatih Külliyesi’ne esas karakterini veren unsurlar, Camii ve Medrese‘dir. Osmanlı kimliğini asırlar ötesine taşıyacak olan da bu iki ana unsur olmuştur. Tepeden bakıldığında iki yanında yer alan 4′erden 8 ihtisas medresesi (Sahn-ı Semân), adeta Camiin ve temsil ettiği değerlerin muhafazasını üstlenmiş gibidir. Sahn medreselerine hazırlık aşamasını teşkil eden “Mûsıle” medresesi de iki yandan kuşattığı Sahn-ı Semân için aynı fonksiyonu ifa ediyor hissi verir.

Sahn-ı Semân Eğitim ve Araştırma Merkezi, bugünün dünyasında ecdadının adına yaraşır nesillerin ancak, “camii”n imar ve ihyası yanında “medrese”nin de imar ve ihyasıyla yetiştirilebileceği düşüncesindedir.

“Medrese”, İslamî kimliğin temel taşı olan yüksek seviyeli İslamî eğitimin biricik vasatıdır. Fatih dönemini Kanuni dönemine taşıyan en temel unsurlardan biri olan bu müessesenin, bölgesinde ve dünyada yeni bir güç merkezi olma yolunda ilerleyen ülkemizin, yarınların küresel gücü olmasında da en temel belirleyicilerden biri olacağında şüphe yoktur. Geleceğin dünyasının kurulmasında ülkemizin ve insanımızın omuzlarındaki küresel sorumluluk, İslam’ın, yüz akı bir medeniyetin ruhu olarak gelecek kuşaklara aktarılmasında yeni Molla Hüsrev’lerin, Molla Gürânî’lerin, Ali Kuşçu’ların, Taşköprîzâde’lerin… yetiştirilmesinin ne derece vazgeçilmez olduğunu derinden hissettirmektedir. Sahn-ı Semân Eğitim ve Araştırma Merkezi, bu küresel misyonun bihakkın ifasına katkı vermek üzere kuruldu.

Bu, sadece, tarih içinde oluşmuş müktesebatın tekrarı değil, aynı zamanda yeniden üretilmesi ve bugünün dünyasına sunulması anlamına gelmektedir. Ukalalık etmeden, haddini bilen bir talebe edasıyla o muazzam müktesebatı önce anlamak, hazmetmek ve sonra bugüne taşımak temel amacımızdır. Elbette bunu yaparken en temel ölçü olan “ihkak-ı hakk”ı hiçbir hatıra değişmemek de en öncelikli hassasiyetimiz olacaktır.

Bu cılız omuzların bu devasa yükü kaldıramayacağının farkında olmadığımız düşünülmesin. Gayemiz, evrensel sorumluluğumuzun gereğini yerine getirebilecek nesillere ve kadrolara yol açmaktır.


وآخر دعوانا أن الحمد لله رب العالمين

Siteye ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ebubekir Sifil
18-10-13
E mail: sahniseman.org
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
YENİ BİR EHL-İ SÜNNET SİTE: SAHN-I SEMÂN
Online Kişi: 28
Bu Gün: 319 || Bu Ay: 6.875 || Toplam Ziyaretçi: 2.238.396 || Toplam Tıklanma: 52.324.522