ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / AKTÜALİTE
Okunma Sayısı: 2311
Yazar: Ali Karahasanoğlu
1996... Teğmenin nikahı yağmur altında; çünkü...

Annesi başörtülü olduğu için orduevindeki nikaha alınmayan teğmenin hikayesi:

Tarih: 23 Aralık 1996.

Yer: Askeri Orduevi.

Olay: Pilot Teğmen Bünyamin Yapacak ile eşi Medine Çuhacı’nın orduevinde düğünü var. Teğmen’in anne ve babası sırf başörtülü ve sakallı oldukları için orduevine alınmıyor. (Evlatlarının düğününe alınmıyorlar.) Takı töreni yağmur altında orduevinin dışında gerçekleştiriliyor.

Bu olayı hatırlatan Akit Yazarı Karahasanoğlu, ve bugüne dönerek, önceki gün Hasdal’da kıyılan nikahı yorumluyordu: (Ergenekon davasında tutuklu Teğmen Mehmet Ali Çelebi, Hasdal Askeri Cezaevi'nde, Kezban Merey ile evlenmiş; nikah törenine CHP Lideri Kılıçdaroğlu da iştirak etmişti.)

Diyorlar ki, “Sıkıyönetim dönemlerinde bile, bugünkü kadar özgürlüklerimiz kısıtlanmamıştı.. Türkiye’de hiç kimsenin hukuk güvenliği kalmamış durumda..”

Hiç laga luga yapmadan, somut örneklere geçelim..

Önce 1996’da bir teğmenimizin nikahını aktaralım..

Pilot Teğmen Bünyamin Yapacak, dünya evine giriyor..
Düğününü İzmir Orduevi’nde yapıyor..
Ancak annesi, Orduevi’nden içeri alınmıyor..

Sebep?

Tek sebebi var, annesinin başörtülü olması...
Ne yapsın Teğmen Bünyamin Yapacak?
Gelin ile birlikte Orduevi’nin dışına çıkıyor..
Orduevinin dışında, sokakta annesi ve yakın akrabaları ile buluşuyor.. Yakın akrabalar, gelin ile damadı Orduevi’nin kapısının önünde tebrik ediyorlar. Hatta takıları, sokakta takıyorlar..

Hatırlatmadan geçemeyeceğim.. Bu sırada yağmur yağmaktadır.. Ve gelin ile damadın da içinde bulunduğu aile,  yağmur altında iken, bu güzel günlerini ıslanarak hafızalarına nakşetmektedirler..

Yanlış anlamayın..
Bünyamin Teğmen’in hiçbir suçu yok.
Hiçbir kusuru yok..
Hiçbir hatası yok.
Annesinin başındaki örtü sebebi ile, teğmenimiz bu zulmü yaşıyor..
Annesi de, teğmen rütbeli oğlunun hiçbir suçu olmamasına rağmen, düğününü böylesi garip bir ortamda yapmak zorunda kalıyor.

Bir de bugüne dönelim..

Bugün, darbeciler yaygara koparıyorlar ya..
“Bugünkü kadar hiç kendimizi baskı altında hissetmedik. Özgürlüklerimizin bu kadar kısıtlandığını hiç hatırlamıyoruz” diyorlar ya.. “Sıkıyönetim dönemlerinde bile bu kadar faşizanca muamele görmemiştik” diyorlar ya..

İşte o “bugün”den, bir teğmen nikahını aktaralım..

Teğmenimizin adı M. Ali Çelebi..
Hemen belirtelim, bu teğmenimiz Ergenekon davasında 16 yıl hapis cezasına çarptırılmış ve halen Hasdal Askeri Cezaevi’nde tutuklu.
İşte bu teğmenimiz, evlenmeye karar vermiş.

Özgürlüklerin kısıtlandığı, faşizan bir sistemde olduğumuzun sabah akşam hatırlatıldığı “bugün”den, tutuklu Teğmen Ali Çelebi’nin düğünü ile ilgili notlar şöyle..

Ana muhalefet partisi konumundaki CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu askeri cezaevine girip, nikah şahitliği yapıyor.

Sadece CHP Genel Başkanı değil, aralarında hiçbir akrabalık bulunmayan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da, Ankara’dan gelip, nikaha katılıyor. İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal da ailenin yakını olmamakla birlikte, nikaha katılan ve şahitlik yapanlardan.. Nikahın diğer şahitleri de, tutuklu Albay Ali Türkşen ile avukat Celal Ülgen..

Feyzioğlu, sadece nikahta şahitlik yapmıyor, orda tutuklu bir albayın iki çocuğunu kucağına alıp resim çektiriyor... Ümit Kocasakal org çalarak, nikahın eğlenceye dönüşmesi için katkı sunuyor..

Kendi beyanına göre, “Dışarda bir yaz yağmuru” isimli eseri çalıyor..

TSK, tutuklu teğmenin nikahına çelenk gönderiyor..  Hatta pasta yolluyor..

Nikahta Teğmen Çelebi ve Kezban Merey çiftinin ilk dans müziğini Poyrazköy tutuklusu Eren Günay ve Balyoz tutuklusu Albay Haluk Baybaş çalıyor..
Tutuklu Günay’ın çaldığı saksafona, Baybaş orguyla eşlik ediyor..

Evet size iki teğmen nikahı aktardım.
Birisi 28 Şubat’tan..
Birisi de bugünden..

Birisinde, anasından doğduğu gün gibi tertemiz bir teğmenin, hiçbir cezası, hiçbir soruşturması olmayan bir teğmenin nikahını, yağmur altında, orduevinin önünde yapmak zorunda kaldığını.. Bunun tek sebebinin de, teğmenin annesinin başındaki örtü olduğunu..

Diğer teğmenin nikahının ise..
16 yıl hapis cezası almış olmasına rağmen..
Cezaevinde iken..
Dışarda imiş gibi özgürce..
Akrabalığı bile olmayanların doluştuğu bir ortamda..
Her isteyenin istediği kadar enstrümanla eğlenceye katılabildiği...
Adeta 1996’da Teğmen Bünyamin’in yağmur altında annesinden düğün hediyesini alırken ıslanmasına nazire edercesine, “Dışarda bir yaz yağmuru” isimli eserin çalınarak icra edildiğini..

Anlatsak da, bilmem ki muhataplarımızın yüzü kızarır mı?

“Dünkü zulmün mimarı bizdik. Onların suçsuz-özgür iken yapamadıklarını, biz tutuklu iken yapıyoruz..” diyerek, birazcık vicdanları sızlar mı?
Hiç sanmıyorum..
Gerçekleri biz bilelim.. Unutmayalım..
Yeter..”

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Ali Karahasanoğlu
01-11-13
E mail: habervaktim.com
 
 
Yorumlar: 0
Bu yazı için henüz yorum yapılmamıştır.
1996... Teğmenin nikahı yağmur altında; çünkü...
Online Kişi: 12
Bu Gün: 84 || Bu Ay: 7.896 || Toplam Ziyaretçi: 2.240.399 || Toplam Tıklanma: 52.356.147