ÂYET-İ KERÎME
Ey Peygamber! Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hrıstiyanlar da senden asla hoşnut olmayacaklardır.
Bakara, 120.
HADÎS-İ ŞERİF
Dünya tatlı ve caziptir. Allah sizi dünyada egemen kılacak ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyadan ve kadınlardan sakının.
Müslim, Rikak, 99.
SÖZÜN ÖZÜ
Bir düşünce için ölümü göze almak, kendini feda ediş değil; hayatı anlamlandırmaktır.
İsmet Özel
Kategori : / MAÂRİF (Eğitimle İlgili Yazılar)
Okunma Sayısı: 2728
Yazar: Yusuf Kaplan
MEDRESELERİN YENİDEN İNŞASINA DOĞRU

Türkiye'nin de, İslâm dünyasının da en temel meselesi, bizi hem ana kaynaklarımızla buluşturacak hem de yaşadığımız medeniyet buhranının aşılması ve insanlığın düşünce ufkuna yeni Gazalîler, Itrîler, İbn Arabîler, Razîler, Fuzûlîler, Sinanlar ve Bediüzzamanlar armağan etme uzun yolculuğuna çıkaracak zihin, ufuk ve çığır açıcı medrese eğitim sistemini yeniden hayata geçirebilmektir.

Mevcut seküler akademya, hem bizi çağ körleşmesinin eşiğine fırlatıyor hem de ana kurucu kaynaklarımıza nüfuz edebilme imkânlarımızı ve melekelerimizi yok ediyor. Yeniden büyük âlimlerin, âriflerin ve hakîmlerin yetiştirilebileceği köklü bir eğitim hamlesini artık daha fazla gecikmeden başlatmak, insanlığın önünü açacak öncü kuşakları yetiştirmek zorundayız.

Cumartesi günü, bu anlamda milat olacak bir toplantıya katıldım medreseler şehri Siirt'te. İslâm dünyasının değişik eğitim kurumlarından önde gelen ilim, fikir ve davet adamlarının da katıldığı, profesör Halil Çiçek Hoca'nın öncülük ettiği bu hayatî toplantıda, 'Medreselerin Yeniden İnşası' başlıklı bir konuşma yaptım.

Bu yazıda, Halil Hoca'nın kaleme aldığı, ilim ve fikir hayatımıza kesinlikle bir milat olarak geçecek bildiriyi yayımlıyorum. Büyük kriz zamanlarının, hem bir imtihan hem de bir imkân olduğu ve büyük doğumların ancak büyük kriz zamanlarının çocuğu olabileceği gerçeğini gözönünde bulundurarak metni dikkatle okumanızı, gerekli desteği vermenizi istirham ederek Halil Hoca'yı bu kutlu, öncü yürüyüşünden ötürü kutluyor, sizi bu önemli bildiriyle başbaşa bırakıyorum:

***

1-Öncelikli hedefimiz medrese müderrisleri, âlimleri ve tüm medrese mensupları arasında bir vahdet sağlamak, aralarında tesanüt ve tekafülü pekiştirmek,

2-Dünya genelinde ve Türkiye özelinde yaralanan İslâm'ın imajını düzeltmek için saygın âlimlerden bir davet heyeti oluşturmak, bölgenin ve toplumun tüm katmanlarına İslâmî daveti ulaştırmak için gerekli stratejileri geliştirmek,

3-İslâmî cemaatlerden hiç kimseye husûmet beslemeden herkese eşit mesafede olmak, cemaatlerin asgarî müştereklerde birleşmelerini sağlamak için gerekli girişimlerde bulunmak, gerekli çalışmaları biran evvel başlatmak,

4-Kişi veya kişilerin İslâm adına deklare ettikleri hatalı beyanlar, eylemler ve söylemler konusunda kamuoyunu aydınlatmak,

5-Maddî sıkıntı çeken medreselere maddî katkı sağlamak,

6-Ders verebilir konumdaki medrese mezunu müderrisler için bir havuz oluşturmak,

7-Medrese mezunlarından başarılı olanları ilimde rüsuh peydah etmelerini sağlamak için kabiliyet ve ilgileri doğrultusunda ihtisas alanlarına yönlendirmek,

8-Vakıf bünyesinde bir fetva birimi oluşturarak toplumun bu yöndeki ihtiyacını sahih kaynaklarla, güçlü bir şekilde karşılamak,

9- İrşad, davet ve İslâmî bilgiyi, ülke ve bölge sathında yaymak için bir radyo ve televizyon kurmak,

10- Diyarbakır gibi merkezî bir şehirde İslâmî İlimler Üniversitesi kurmak,

11-Sekülarizmin Müslüman toplumların derinine nüfuz ettiği çağdaş dönemde sahih ve bütüncül İslamî akidenin kalplere yerleşmesi ve vahiy kültürünün toplum sathına yayılması için gerekli stratejileri belirleyip hayata geçirmek,

12-Çağın ihtiyaçlarını gözönüne alarak İslam Medeniyeti, Düşünce Tarihi, Hadis Usulü, Fıkıh Usulü, İslam Tarihi, İslâm Felsefesi ve Beşerî Coğrafya gibi alanlar ilave ederek Medrese müfredatını yeniden dinamize etmek, zenginleştirmek ve canlandırmak,

13-Medresenin geçmişinde var olan ancak zamanla yok olan tefekkür ve derin düşünme melekesini tekrar medrese mensuplarına kazandırabilmek için gerekli çalışmaları başlatmak,

14-Sadece Türkiye'de değil; tüm İslam aleminde, zeki çocukları İslâmî ilimlere yönlendirmek için gerekli planlamaları yapmak,

15- Medrese mezunlarının resmî bir statüye kavuşabilmeleri ve onlara üniversite denkliği verilmesi için gerekli çalışmaları başlatmak,

16-Ders verebilecek düzeydeki medrese mezunlarının üniversitelerde ders verebilmelerini sağlamak için gerekli girişimlerde bulunmak,

17-Bölge medreselerinin mikro düzeyde ilahiyatlarla, makro düzeyde de başarılı ilmî geleneği olan Hint alt kıtasındaki İslamî ilimlerle uğraşan kurumlarla kültürel ve bilimsel manada entegrasyonunu sağlamak için gerekli stratejiler geliştirmek,

18-Vakıf bünyesinde bir tercüme birimi kurarak İslâm klasiklerini Türkçe ve Kürtçe'ye çevirmek,

19 -Bugüne dek basılamamış nadide el yazma eserleri basmak,

20-Yetenekli genç müderrisleri belli sürelerle el-Ezher, Camiat'ul-karaviyyin ve Nedvet'ül-ulema gibi köklü ilim tecrübesi olan merkezlere göndermek,

21-Bölge genelinde kardeşliğimizi pekiştirici barış gücü rolü üstlenmek,

22-Bölgede yayılmaya yüz tutan uyuşturucu ve benzeri durumlara karşı kamuoyunu ve gençliği uyarmak, bunun için kampanyalar başlatmak,

23-Medreselilerin haklarını resmî ve sivil platformlar nezdinde savunmak,

24-Medrese mensuplarının problemleri için çözüm aramak ve bunları resmî makamlar nezdinde dile getirmek.

25-Medrese mensuplarının meslekî mağduriyetlerini gidermeye çalışmak ve bu mağduriyetleri değişik resmî platformlarda da dile getirmek.

Yazının kaynağına ulaşmak için tıklayınız.

Yazar: Yusuf Kaplan
24-11-13
E mail: yenisafak.com.tr
 
 
Yorumlar: 1
AHMET
MEDRESE AYAKTAYDI
Tarih : 24-11-13

Bunlar güzel çalışmalar. Emeği geçenlerden Allah razı olsun. Fakat bir hakikat hep ıskalanıyor: MEDRESELER HİÇBİR ZAMAN ÖLMEDİ, BİTMEDİ! Başta Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri olmak üzere Dâru'l-Hilâfe usûlünce medreseleri devam ettirenler hep var olagelmişti. Bu usûlle ilim okuma-okutma hâlen devam etmektedir. Medrese deyince nedense yazarlarımızın aklına Said Nursî'den başka zât gelmemektedir. Oysa Said Nursî medreseden yetişmekle birlikte hiç medrese usûlü tedrisât yapmamıştır. Onun faaliyeti Risâle-i Nur külliyatını yazmaktan ve okutmaktan ibaret kalmıştır. Onu da yetiştiren medrese tedrisâtını devam ettirenler ise -başta yukarda zikrettiğimiz zât olmak üzere- başkaları olmuştur. Medreselerden bahis açılınca bu büyük şahsiyetlerin de zikredilmesi hakkâniyete muvafık olacaktır.

 
MEDRESELERİN YENİDEN İNŞASINA DOĞRU
Online Kişi: 15
Bu Gün: 1 || Bu Ay: 7.813 || Toplam Ziyaretçi: 2.240.258 || Toplam Tıklanma: 52.353.338